İran'ın misilleme saldırılarının ardından İsrailliler çeşitli tepkiler verdi. Bazıları meydan okuyarak hiçbir şeyin kendilerini caydıramayacağını söylerken, diğerleri genel durum karşısında hayal kırıklığı ve üzüntü yaşıyor.
İran'ın Cumartesi sabahı misilleme için İsrail'e düzenlediği füze ve insansız hava aracı saldırısında en az 3 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Saldırı sağanağı, İsrail'in İran'ın nükleer programına ve silahlı kuvvetlerine yönelik bir dizi şiddetli saldırının ardından geldi.
Patlamalar Kudüs ve Tel Aviv semalarını aydınlattı, binaları salladı ve İsrail ordusu korkan sivilleri sığınaklara gitmeye çağırdı.
Mahalle sakini Opal Mizrachi, "Bu sabah sirenler çalmaya başladı. Birdenbire mahallede büyük bir patlama oldu. Tüm komşular kırılan camlardan şikayet ediyor," dedi. Üç villanın hasar gördüğünü kaydeden Mizrachi, "Mahallede ilk kez böyle bir şey oldu, hem de bu kadar büyük çapta. Bunun yaralarını sarmaya çalışıyoruz," diye ekledi.
Bir başka mahalle sakini Moşe Şani, yakınlarına bir füze düştüğü anı anlattı: "Bir siren sesi duydum, eşimi uyandırdım, aşağıya sığınağa koştuk, kapıyı kilitledik, birkaç dakika sonra tüm sığınağın kapısını sarsan bir patlama oldu. Ev gitmişti ve evin yarısı gitmişti, parçalanmıştı."
İran'ın saldırısı, İsrail'in savaş uçakları ve insansız hava araçlarını kullanarak önemli nükleer tesisleri vurduğu ve üst düzey İranlı general ve bilim insanlarını öldürdüğü saldırıya yanıt niteliğindeydi. İran'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi İsrail saldırılarında 78 kişinin öldüğünü ve 320'den fazla kişinin de yaralandığını söyledi.
İsrail hükümeti saldırının gerekçesini İran'ın nükleer silah üretme çabalarını engelleme olarak sundu. Ancak bu iddia şu ana kadar İran'la nükleer programı konusunda görüşmeler yürüten bazı uzmanlar ve ABD hükümeti tarafından paylaşılmadı.
ABD ile İran arasında Pazar günü yapılması planlanan bir sonraki görüşme turu ise iptal edildi.
Saldırının ardından bölge sakinleri iki duyguyu bir arada yaşıyor
Tel Aviv sakinleri İran'ın misilleme saldırısına çeşitli tepkiler gösterirken, tırmanan çatışma ve bunun günlük yaşamları üzerindeki etkisi konusunda farklı görüşlere sahipti. Bazıları için gece boyunca süren yaylım ateşi korkutucu ama tanıdıktı.
Konut sakini Ram Ilan, "Hoş değil ama ne yazık ki buna oldukça alıştık," dedi.
"Benim için bu bir tehditten çok can sıkıcı bir durum."
Diğerleri için ise baskın duygu kaygıydı. İsrail'de yaşayan Amerikalı Howard Alansteen eşinin tepkisini anlattı: "Çok ama çok endişeli ve bir an önce gitmek istiyor. Köprüyü geçip Ürdün'e gitmekten bahsediyor. Kıbrıs'a giden bir feribota binmekten bahsediyor. Gerçekten çok üzgün."
Hasarlı bir binanın yanında duran bir başka Tel Aviv sakini David ise İsrail'in askeri eylemlerini şiddetle desteklediğini ifade etti: "Yıkımı görüyoruz, hiçbir şey bizi caydıramaz. Görevimize devam etmeli, gerekenleri ortadan kaldırmalı ve ne gerekiyorsa yapmalıyız. Hiçbir şey bizi caydıramaz, tüm gücümüzle devam edeceğiz, ilerleyeceğiz, ilerleyeceğiz."
Max Rashpski gibi diğerleri ise önlerinde uzun sürecek bir savaş görüyor. Rashpski "Bitmeyecek, yakında da bitmeyecek. Uzun sürecek," diyor ve ekliyor: "Bu bölgesel bir savaş, bu bir başka gerilim turu, bir savaş ve yaklaşık iki yıldır bu savaşın içindeyiz."
Bazı İsrailliler arasında ise bir üzüntü ve hayal kırıklığı duygusu da mevcuttu. Bisikletiyle bir saldırı bölgesinden geçen Erez, her iki tarafın da barış içinde yaşamasını dilediğini söyledi.
"Bunların hiçbirinin olmamasını umuyordum. Ne bize ne de onlara. Herkes kendi alanında yaşasın."
Erez çatışmanın gerekliliğini sorgulayarak, "Bu balistik füzeler ve (ABD Başkanı) Trump'ın bize gönderdiği füzeler, Amerikalı vergi mükelleflerinin ödediği paraya değmez. Askerlerimiz için tehlike yaratmaya değmez, herkes barış içinde yaşamak istiyor. Umarım bu doğru kişilere ulaşır," dedi.