Nikol Paşinyan daha önce 2023 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yemin törenine katılmak üzere Ankara'ya gelmişti.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle cuma günü Türkiye'ye geldi.
Öğle saatlerinde İstanbul'a gelen Paşinyan, Kumkapı'daki Ana Kilise'yi ziyaret etti, mum yaktı, Bezciyan Okulu'nu gezdi, Patrikhane'nin bahçesindeki Gomidas heykeline çiçek bıraktı.
Daha sonra Paşinyan, Erdoğan'la akşam saatlerinde yapacağı görüşme öncesi Ermeni toplumunun temsilcileri ve Ermeni basını ile bir araya geldi. Agos'a göre Paşinyan burada “Türkiye Ermenistan, Ermenistan da Türkiye için tehdit değil,” dedi. Ayrıca Erdoğan'ı Ermenistan'a davet edeceğini söyledi.
Paşinyan'ın ziyareti, uzun süredir kesintili bir şekilde ilerleyen normalleşme çabalarındaki en üst düzeydeki temaslardan biri. Paşinyan daha önce 2023 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yemin törenine katılmak üzere Ankara'ya gelmişti.
Ancak İletişim Başkanlığı'nın 'çalışma ziyareti' olarak duyurduğu görüşme, 2009'dan bu yana kesintili bir şekilde ilerleyen diyalog sürecinin yeni bir evresi olmaya aday.
Önceki süreç: 'Futbol Diplomasisi'
Türkiye ile Ermenistan arasında uzun süren 'kapalı' sınır sürecinin ardından en dikkat çekici yakınlaşma çabası 2008-2009 yıllarında yaşanmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın daveti üzerine 6 Eylül 2008'de Erivan'a giderek Türkiye-Ermenistan futbol maçını tribünden izlemişti. Bu durum 'futbol diplomasisi' olarak adlandırılmıştı. Bu ziyarete karşılık olarak Sarkisyan da 2009'da Bursa'daki rövanş maçına katılmıştı.
Bu dönemde İsviçre'nin arabuluculuğunda yürütülen görüşmeler sonucunda 10 Ekim 2009'da Zürih'te, Türkiye ve Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin kurulması ve sınırların açılmasını öngören iki protokol imzalanmıştı. Ancak bu protokoller hem iç politikadaki hassasiyetler hem de Azerbaycan'la olan ilişkiler nedeniyle taraflarca onaylanmadı ve süreç fiilen durdu.
İlişkilerin önündeki engeller
Türkiye, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan eden Ermenistan'ı aynı yıl tanımıştı. Hatta Türkiye, aynı yıllarda Ermenistan'ı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na (KEİ) kurucu üye olarak davet etmişti.
Ancak 1993'teki Dağlık Karabağ savaşı nedeniyle kara sınırları kapatıldı. Ayrıca, Ermenistan'ın 1915'te yaşananlarının 'soykırım' olarak tanınması yönündeki talebi, normalleşmeyi zorlaştıran temel başlıklardan biri olmaya devam ediyor. Çünkü Türkiye, 'soykırım' tezine karşı çıkıyor.
İkinci Dağlık Karabağ savaşı
2020 yılında Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ'da patlak veren ve altı hafta süren savaş ise bölgedeki dengeleri köklü şekilde değiştirdi. Azerbaycan, Türkiye'nin de güçlü desteğiyle Karabağ'da önemli toprakları geri aldı. Savaşın ardından Rusya'nın arabuluculuğunda 10 Kasım 2020'de imzalanan ateşkes anlaşması, Ermenistan'da büyük bir siyasi sarsıntıya yol açtı ve Paşinyan yoğun eleştirilere maruz kaldı. Ancak yine de 2021'de erken seçimleri kazanarak iktidarını sürdürmeyi başardı.
Sonrasında, 2023 ve 2024 yıllarında Azerbaycan, bölgenin kontrolünü pekiştirdi. Bu gelişmeler, Ermenistan'ı dış politikada yeni bir arayışa itti. Paşinyan yönetimi, Rusya'yla geleneksel ilişkisini sorgularken, Batı ile ve bölge ülkeleriyle ilişkileri yeniden şekillendirme çabalarına hız verdi.
Yeni dönem: Kademeli normalleşme
2022'de başlayan yeni normalleşme sürecinde, Türkiye ve Ermenistan özel temsilciler atadı ve ilk somut adımlar atıldı. İstanbul-Erivan doğrudan uçuşları yeniden başladı ve karşılıklı yük taşımacılığı için belirli kapılar açıldı. Türkiye, 2023'te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Ermenistan'ın yardım gönderme teklifini kabul etti ve bu jest, diplomatik anlamda da olumlu bir sinyal olarak algılandı.
Bu sürecin önemli duraklarından biri de Paşinyan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023'teki yemin törenine katılmasıydı.
İki lider en son geçen ay Arnavutluk'ta düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde yüz yüze görüşmüştü.
Şimdi gerçekleşen bu üst düzey ziyaret ise, daha sürdürülebilir bir ilişki zemini arandığını net bir şekilde gösteriyor. Bu yüzden 'tarihi' olarak niteleniyor.