Tayvan, 2020 yılında yürürlüğe giren kapsamlı güvenlik yasasından duyulan korku nedeniyle çok sayıda Hong Konglu insanların göç ettiği demokratik bölgelerden biri olarak biliniyor.
Hong Kong polisi perşembe günü yaptığı açıklamada, şehirde yürürlüğe giren yeni ulusal güvenlik yasası kapsamında, Tayvan merkezli bir grupla bağlantılı dört kişinin “hükümeti devirmeye teşebbüs komplosu” suçlamasıyla gözaltına alındığını duyurdu.
Ulusal Güvenlik Dairesi Başmüfettişi Steve Li, çarşamba günü gerçekleşen gözaltıların, yaşları 15 ile 47 arasında değişen dört erkeği kapsadığını söyledi. Bu kişiler, suçlu bulunmaları hâlinde ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilirler.
Polis, bu kişilerin bağlantılı olduğu örgütün geçen yıl Tayvan’da kurulan “Hong Kong Demokratik Bağımsızlık Birliği” adlı bir yapı olduğunu belirtti.
Çin’den bağımsız olarak yönetilen Tayvan, Pekin kontrolündeki Hong Kong’da yürürlüğe giren güvenlik yasaları nedeniyle birçok Hong Konglunun göç ettiği demokratik bölgelerden biri olarak öne çıkıyor.
Li, gözaltına alınan dört kişinin rollerinin arasında bayrak tasarlamak, yabancı ülkelerden nasıl destek alınabileceğini araştırmak ve örgüt üyelerine askeri eğitim verilmesini planlamak gibi faaliyetlerin bulunduğunu söyledi.
Hong Kong'da yapılan aramalar sırasında, Ulusal Güvenlik Dairesi Başmüfettişi Steve Li’ye göre, polis ABD’ye çağrıda bulunarak Hong Kong’daki siyasi mahkumları kurtarmak için plan yapılmasını öneren bir belgeye ulaştı. Ayrıca Hong Kong ve Tibet’in bağımsızlığını simgeleyen bayrak tasarımları da ele geçirildi.
Li, söz konusu grubun üyelerinin Şubat ayında Taipei’de çevrim içi bir basın toplantısı düzenlediğini ve bu toplantıda bazı üyelerin “Komünist Parti’yi sona erdirme” ve “Hong Kong’u özgürleştirme” gibi hedefler açıkladığını söyledi.
Li’nin aktardığına göre, 1 Temmuz’da — yani eski Britanya kolonisi Hong Kong’un Çin yönetimine devredilişinin 28. yıldönümünde — grup yurt dışında bir etkinlik düzenledi. Bu etkinlikte katılımcılar, Çin ulusal bayrağı ile Hong Kong bölgesel bayrağını çiğnedi.
Etkinlikte ayrıca 2019’daki büyük hükümet karşıtı protestolarda sıkça söylenen ve daha sonra mahkeme kararıyla yasaklanan “Glory to Hong Kong” şarkısı da çalındı.
Li, yetkililerin, yurt dışında ulusal güvenlik suçları işleyen Hong Konglular üzerinde de yargı yetkisine sahip olduğunu ifade etti.
Buna karşılık söz konusu grup, hükümeti güvenlik yasasını suistimal etmekle ve özgürlük ile insan haklarını bastırmakla suçladı. Grubun Facebook sayfasında, “sessiz kalmayacakları” ifade edildi.
Geçen ay ise Hong Kong polisi, ESC Taiwan tarafından geliştirilen bir mobil oyun uygulamasını, silahlı devrim çağrısı yapmak ve ayrılıkçı gündemleri teşvik etmekle suçladı.
Eleştirmenler, 2020 yılında yürürlüğe giren ulusal güvenlik yasası kapsamında başlatılan bu tür baskıların, Hong Kong’daki ifade özgürlüğünü ve Pekin’in 1997’deki devralma süreci sonrası “Bir Ülke, İki Sistem” politikası çerçevesinde 50 yıl boyunca koruma sözü verdiği Batı tarzı sivil özgürlükleri baskıladığını söylüyor.
Pekin ve Hong Kong yönetimleri ise yasanın, 2019’daki kitlesel protestoların ardından şehrin istikrarı için gerekli olduğunu savunuyor.