DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tülay Hatimoğulları da Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı 17 Temmuz Perşembe günü saat 11:00'de ziyaret edecek.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan, Mithat Sancar ile Abdullah Öcalan'ın avukatı Faik Özgür Erol’dan oluşan İmralı heyeti üyeleri, çarşamba günü Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmeler gerçekleştirdi.
İlk olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile saat 11:00'de gerçekleşen görüşme sonrasında İmralı heyetinden Pervin Buldan toplantı için, "Sürecin geldiği aşamaları hem siyasal hem hukuki anlamda hem de süreç açısından gidilmesi gereken yol anlamında genel bir değerlendirme yaptık," ifadelerini kullandı.
Kürdistan İşçi Partisi (PKK) üyesi bir grup militan, 11 Temmuz Cuma günü Irak'ın Süleymaniye kentindeki kırsal alanda silah bıraktı. Silah bırakma sürecinin birkaç ayda tamamlanması bekleniyor.
Buldan şöyle devam etti:
"Önemli bir ziyaret oldu. Komisyon aşamasına girdiğimiz bu süreçte sayın Bakan'ın da önemli bir görevi olacağı kanaatini taşıyoruz. Bu sürecin hukuki bir zeminde yürütülmesinin Dolayısıyla bu sürecin hukuki bir zeminde yürütülmesinin önemli olduğunu ifade ettik kendisine. Kendisi de her türlü desteği zaten şimdiye kadar sunduğunu ama bundan sonra da sürecin ilerlemesi açısından, hukuki ve yasal zeminde [sürecin] yürümesi için görev üstleneceğini ifade etti. Kendisine teşekkür ediyoruz."
İmralı heyetinin bir diğer üyesi Mithat Sancar da sürecin geldiği aşamada hukuki zeminin çok önem taşıdığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Sürecin sağlam, sağlıklı ve istediğimiz barışa, hukuk devletine, demokrasiye doğru ilerlemesi için Adalet Bakanlığı özel bir konumda duruyor. Çok fazla çalışma yapılacak bundan sonra elbette. Biz bu çalışmalara zaten elimizden gelen her türlü katkıyı yapıyoruz ama Adalet Bakanlığı'nın bu süreçte şu aşamada rolü çok özel. Sayın Bakan da ellerinden gelen her türlü çabayı tarif edeceklerini çok açık bir şekilde söyledi"
Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi soruldu
Basın mensuplarının, görüşmede Selahattin Demirtaş’ın tahliyesine dair bir gündem olup olmadığı sorusuna Buldan, “Her konu konuşuldu onu söyleyelim. Detay vermeyeceğiz. Soru da almayacağız. Aslında öyle kararlaştırmıştık ama sorabileceğiniz hemen hemen bütün konular bugün konuşuldu öyle diyelim," yanıtını verdi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tülay Hatimoğulları, Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı 17 Temmuz Perşembe günü saat 11:00'de ziyaret edecek.
Bu görüşmenin yanı sıra Bakırhan ve Hatimoğlulları, önceki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olan ve görevden alınıp yerine kayyum atanan Selçuk Mızraklı'yı da ziyaret edecek.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 8 Temmuz Salı günü Selahattin Demirtaş’ın tutukluğuna ilişkin yeni bir ihlal kararı açıklamıştı.
Mahkeme, Demirtaş hakkında 2019'da verilen tutuklama kararının "hukuki gerekçelere dayanmadığını" ve "esasen siyasi bir amaç güttüğünü" belirtti.
AİHM, Demirtaş’ın tutuklanmasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen beşinci maddesinin birden fazla fıkrasının, ayrıca haklara getirilecek sınırlamaların kötüye kullanılmasını yasaklayan 18'inci maddenin ihlal edildiğine hükmetti.
Silah bırakma takvimi
Heyet, silah bırakma süreçlerinin takvimine ilişkin soruya ise sürecin aşama aşama ilerlediği ve her aşamanın kamuoyuyla paylaşılacağı yanıtını verdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulması planlanan "Terörsüz Türkiye" komisyonunda son aşamaya gelinirken İmralı heyeti, silah bırakan temsilcilerin siyasete katılımı veya İmralı’daki şartlar gibi konuların komisyon gündemine geleceğini açıkladı.
“Komisyon bütün bu konuları parlamento zemininde ele almak için oluşturuluyor ve çok yakında çalışmalarına başlayacak” ifadeleriyle sürecin yakın zamanda ilerleyeceği vurgulandı.
MHP lideri Bahçeli ile görüşme
DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Öcalan’ın avukatı Faik Özgür Erol aynı zamanda MHP lideri Devlet Bahçeli ile de saat 14:00'de bir görüşme gerçekleştirdi.
Bu görüşme sonrası açıklama yapan Pervin Buldan, "Çok olumlu ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik," sözleriyle ziyareti değerlendirdi.
"Sürecin geldiği aşama ile ilgili bilgi alışverişinde bulunduk" diyen Buldan şöyle devam etti:
"Sayın Bahçeli’nin sürece dair olumlu ve pozitif görüşlerini bir kez daha dinledik. Ben bu süreçten sonra aşama aşama hem sayın Bahçeli ile hem de diğer muhalefet partilerinin ve cumhur ittifakının bileşenleriyle, aktörleriyle görüşmelerimizin devam edeceğini ifade etmek istiyorum. Komisyon aşamasında da birbirimize ihtiyacımız var. İstişareye, ortak bir tutuma ihtiyaç var kanaatini taşıyoruz. Her aşama Sayın Bahçeli’yi hem de diğer partilerin genel başkanlarını bilgilendireceğiz. Bu sürecin bir barış sürecine en kısa zamanda evrilmesi için gereken her türlü desteği ve mücadeleyi vereceğiz."
Gelecek Partisi ziyareti
İmralı heyeti, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile de bir araya geldi.
Davutoğlu, herkesin özenle ve dikkatle davranması gereken bir aşamadan geçildiğini belirterek, “Psikolojik faktörlerin çok etkili olduğu bir süreçteyiz. Empati yaparak, toplumun kaygılarını giderecek ciddi ve dikkatli bir dil kullanarak adım adım yürümeliyiz. Ümit ederiz ki bu sürecin başarıya ulaşmasını hep beraber kısa zamanda görürüz” dedi.
DEM Partili Pervin Buldan ise Meclis’te kurulması planlanan komisyonun önemine değinerek, “Bu komisyonda sadece iki ya da üç partinin değil, tüm partilerin yer alması sürece büyük katkı sunacaktır. Sayın Davutoğlu’nun geçmiş tecrübelerinden faydalanmak bizim için kıymetli” ifadelerini kullandı.
Mithat Sancar da geniş bir toplumsal desteğin sürecin başarısı için belirleyici olduğuna dikkat çekerek, “Toplumsal destek yükseldikçe hedefe ulaşma imkânı da büyüyecektir. Bu istişareler tüm toplum kesimlerinin katkılarını hayata geçirmelerine vesile olmalıdır,” diye konuştu.
Öcalan'dan video mesaj
İmralı Adası'nda tutuklu bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan, 9 Temmuz Çarşamba günü yayınladığı görüntülü mesajda, "PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir," dedi.
1999 yılından beri ilk kez verdiği canlı görüntüde PKK lideri Öcalan, "27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı savunmaya" devam ettiğini belirterek, süreçte gelinen noktanın "oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumunda" olduğunu söyledi.
Öcalan, "Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır," dedi.
PKK lideri Öcalan, örgütün silah bırakma süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, "gönüllüce geçiş" ve TBMM'de "yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışmasının" önemine dikkat çekti.
Silah bırakma süreci
'Yeni süreç', Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 1 Ekim 2024'te yapılan açılışında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başladı. Bahçeli aynı gün “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım,'' demişti.
Daha sonra 22 Ekim'de MHP lideri, Öcalan'ın TBMM'de konuşturulması çağrısını yaptı: ''Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.”
23 Ekim'de ise uzun süredir kimseyle görüş yaptırılmayan Öcalan, yeğeni DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan ile görüştü. Böylelikle İmralı trafiği de başlamış oldu.
DEM Parti vekillerinden oluşan heyetin İmralı'da yaptığı görüşmeler sonrası Öcalan, 27 Şubat Perşembe günü Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'den (DEM Parti) oluşan heyet ile gönderdiği mektupta PKK'ya kendini feshetmesi ve silah bırakma çağrısında bulunmuştu. Bu çağrının ardından PKK 1 Mart Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu.
O tarihten bu yana örgütün fesih kongresini gerçekleştirmesi bekleniyordu. Hatta bu sürecin önünü açan isimlerden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli kongre için yer ve zaman önerisi de yapmıştı.
En son 2 Mayıs'ta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ''Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her aşamayı titizlikle takip ediyoruz," dedi.
PKK ise kongrenin yapılması için Öcalan ile iletişim kanallarının açılmasını ve güvenliğin sağlanmasını şart koşuyordu.
Örgütten kongrenin 5-7 Mayıs tarihleri arasında 'Medya Savunma Alanlarında' yapıldığı bildirildi. Kongre'nin iki farklı alanda birbirine paralel olarak gerçekleştirildiği açıklandı. Diğer yandan Öcalan'ın 'fesih' çağrısı temelinde tarihi öneme sahip kararların alındığı da bildirildi.
Türkiye'de çözüm süreci
Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.
Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.
PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15 bin'e yakın kişiyi öldürdü.
PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.
Son süreç ise iktidar tarafından 'Terörsüz Türkiye' kavramıyla tanımlanıyor.