4 Eylül’de Georgia’daki Hyundai otomobil fabrikasında yapımı süren batarya tesisine düzenlenen ABD Göçmenlik ve Gümrük Denetimi (ICE) baskınında toplam 475 işçi gözaltına alındı; bunların 300’den fazlası Güney Koreliydi.
Güney Kore, çarşamba günü ABD’ye özel bir uçak göndererek işçileri geri getirmeyi planladı. Ancak yetkililer, geri dönüşün beklendiği kadar hızlı olmayacağını açıkladı.
ABD yetkilileri, gözaltına alınan bazı işçilerin elleri, ayakları ve belinden zincirlerle bağlandığını gösteren videolar yayımladı. Bu görüntüler, ABD’nin önemli bir müttefiki olan Güney Kore’de şok ve güven kaybı yarattı.
Seul yönetimi daha sonra işçilerin serbest bırakılması için ABD ile anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Günlerce süren gözaltı
Güney Kore televizyonları, özel uçağın başkent Seul’ün batısındaki Incheon Uluslararası Havalimanı’ndan kalkışını gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı, ABD yetkilileriyle işçilerin serbest bırakıldıktan sonra uçağa binip en kısa sürede ülkeye dönmeleri için görüşmeler yaptıklarını açıkladı.
Ancak ABD tarafıyla ilgili açıklanmayan bir nedenle, uçak çarşamba günü planlandığı gibi hareket edemeyecek.
Gözaltındaki Güney Koreli işçiler, şu anda Georgia’nın güneydoğusundaki Folkston’daki bir göçmen gözaltı merkezinde tutuluyor.
Güney Kore medyası, işçilerin serbest bırakıldıktan sonra 460 kilometrelik bir yolculukla Atlanta’ya götürülerek charter uçağa bindirileceğini bildirdi.
Güney Koreli yetkililer, işçilerin ABD’ye geri dönmelerine engel olabilecek 10 yıl boyunca giriş yasağı getirebilecek zorunlu sınır dışı yerine “gönüllü” ayrılış yoluyla ülkelerine dönmelerini sağlamak için ABD ile görüşmeler yaptıklarını açıkladı.
En büyük iş yeri baskını
ABD İç Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan baskın, kitlesel sınır dışı uygulamasında şimdiye kadarki en büyük operasyon olarak kayıtlara geçti.
Georgia’daki batarya tesisi, Hyundai ve LG Energy Solution ortak girişimi olup, ABD’de Güney Koreli şirketlerin inşa ettiği 20’den fazla büyük sanayi tesisinden biri.
Birçok Güney Koreli, Georgia baskınını ulusal bir utanç kaynağı olarak görüyor ve olay karşısında hâlâ şaşkınlık yaşıyor.
Baskından sadece 10 gün önce, 25 Ağustos’ta Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung ve ABD Başkanı Donald Trump Washington’da ilk zirveyi gerçekleştirmişti. Temmuz sonunda ise Güney Kore, gümrük tarifesi anlaşmasına ulaşmak için ABD’ye yüz milyarlarca dolarlık yatırım sözü vermişti.
Trump, bu hafta işçiler için “burada yasa dışı bulunuyorlardı” yorumunu yaparak, ABD’nin diğer ülkelerle çalışarak uzman Koreli işçilerin eğitim vereceği ABD vatandaşlarını yetiştirmesi gerektiğini söyledi.
Seul, ABD vize sisteminin iyileştirilmesini istiyor
ABD yetkilileri, gözaltına alınan bazı işçilerin sınırı yasa dışı geçtiğini, bazılarının ise yasal olarak giriş yaptığını ancak vizelerinin süresinin dolduğunu ya da çalışma izni bulunmayan vize muafiyetiyle geldiklerini açıkladı.
Ancak Güney Koreli yetkililer, yıllardır ABD’nin, tesisleri inşa edecek yetenekli Koreli işçileri kapsayacak bir vize sistemi kurması talebine hala yanıt vermediğini belirtiyor. Bununla birlikte ABD, Güney Kore’yi sanayi yatırımlarını artırması için baskı yapıyor.
Güney Koreli şirketler, üretim tesislerini kurmak ve diğer başlangıç işlerini yürütmek için uzun yıllar kısa süreli ziyaret vizeleri veya ESTA (Elektronik Seyahat Yetkilendirme Sistemi) kullanıyordu ve bu uygulama büyük ölçüde tolere ediliyordu.
Gözaltına alınan işçilerin çoğunu çalıştıran LG Energy Solution, ABD’deki Güney Koreli çalışanlarına B-1 veya B-2 kısa süreli ziyaret vizeleriyle çalışmaya gelmemelerini, ESTA ile gelenleri ise derhal ülkeye dönmelerini bildirdi.