Moldovalı yetkililer, Rusya'nın pazar günü parlamento seçimlerine giden Moldova'ya karşı 'hibrid savaşını' yoğunlaştırdığını söylüyor. Moskova bu kez Moldova'da hangi araçları kullanıyor ve bunlar 2024 başkanlık seçimleri sırasındaki dezenformasyon kampanyasından farklı mı?
Bot ağları, sahte hükümet emirleri ve hatta Moskova'ya bağlı kilise rahipleri: Rusya pazar günü yapılacak parlamento seçimleri öncesinde Moldova'ya yönelik hibrid saldırılarını artırıyor.
Moldovalı düşünce kuruluşu WatchDog.md'nin uzmanlarından Eugen Muravschi, Euronews'e yaptığı açıklamada, Rusya'nın hibrid savaşında çok çeşitli araçlar kullandığını, "bu işe o kadar çok para akıtıyor ki rakamları takip etmek zor" diyerek oy satın almanın en ciddi tehdit olduğunu belirtti.
Muravschi, "Oy satın almak için daha fazla para, dezenformasyon için daha fazla para, daha fazla bot ve sözde çevrimiçi aktivist. Kripto para birimleri son seçimlere kıyasla daha belirgin bir araç haline geldi," diye konuştu.
Dezenformasyon açısından ana araçlardan birinin sahte haberleri, hükümete yönelik eleştirileri ve AB karşıtı söylemleri yaymak için kullanılan bot ağları olduğunu ifade etti.
"Siyaseti yakından takip etmeyen kitleleri hedef almak için Facebook veya TikTok'taki yerel influencer'ları kullanmak da büyüyen bir başka trend."
Muravschi'ye göre, bir başka etkili araç da "sahte hükümet emirleri" göndermek.
"Kamu kurumlarının gökkuşağı bayrakları asması için (sahte bir hükümet emri) ve okulların eğitim yılının başında LGBT bilgilendirme posterleri asması için başka bir emir vardı," dedi.
Muravschi'ye göre Rusya, AB entegrasyonunun geleneksel değerlerin terk edilmesi ve okullarda ve anaokullarında "LGBT propagandası" anlamına geldiğini iddia ederek LGBTQ+ konusunu istismar etmeyi seviyor.
"Moldova muhafazakar bir ülke ve bu konu hararetli tartışmalara yol açan, duyguların argümanlardan daha önemli olduğu bir konu."
Muravschi, Rusya için bir diğer güçlü konunun da enerji olduğunu söyledi.
"Ucuz gaz ve elektrik vaadi, ülkenin uzun vadeli kalkınmasını değil, bu ayki faturaları düşünmek zorunda olan düşük gelirli aileler için çok cazip."
Muravschi, Moskova'nın kendisine bağlı Ortodoks Kilisesi'ni de "Rus propagandası yapmak için" kullandığını sözlerine ekledi.
Euronews daha önce Merkez Seçim Komisyonu'nun rahiplerin siyasi propaganda faaliyetlerine karıştığı vakaları kayıt altına aldığını bildirmişti.
Kişinev'deki seçim otoritesi, kilisenin seçim kampanyasına dahil olmasının yasalara aykırı olduğu uyarısında bulundu ve dini mezheplerin temsilcilerine siyasi faaliyetlerde bulunmaktan kaçınmaları çağrısı yaptı.
WatchDog.md'ye göre, Moskova ayrıca, "Rus propaganda metinlerini yayınlayan sahte yabancı yayın organlarını ya da gerçek paralı yayın yapan web sitelerini kullanıyor, daha sonra bu metinler Moldova'da Batılı kaynaklara aitmiş gibi gösterilerek paylaşılıyor."
'Oy satın almak için daha fazla para, dezenformasyon için daha fazla bot'
Bu araçların çoğu yeni değil ve Moskova tarafından geçen yıl Moldova'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2024 referandumuna yönelik dezenformasyon kampanyasında zaten kullanılmıştı.
Ancak Muravschi bu yılki kampanyanın "daha yoğun ve agresif" olduğunu söyledi.
"Teknik değişiklikler açısından, Rusya 'bilgi liderleri' olarak adlandırılan bir ağ kuruyor: Moldova'dan gerçek insanlar, birden fazla hesabı yönetmek ve Rus dezenformasyonunu yaymak için eğitilmiş ve para alıyorlar."
Muravschi, Rusya'nın bu seferki kilit stratejilerinden birinin "siyasi bir Truva atının teşvik edilmesi" etrafında döndüğünü belirtti.
"Kendini 'Avrupa yanlısı' ilan eden 'Alternativa' adlı bir blok, Rusya ile iyi belgelenmiş bağları olan siyasetçilerden oluşuyor. Bu, Avrupa yanlısı seçmenlerin Rusya yanlısı politikacılara oy vermesini sağlamak için kullanılan bir hile," dedi.
WatchDog.md bunun "Rusya'nın Moldovalıların çoğunun AB yanlısı olduğunu ve Rusya yanlısı mesajların tek başına onlara seçimleri kazandıramayacağını dolaylı olarak kabul etmesi" olduğuna dikkat çekti.
Ancak yetkililer, dezenformasyon konusundaki tutumlarını da güçlendirdi.
Pazartesi günü Kişinev yetkilileri, kritik parlamento seçimleri öncesinde "kitlesel ayaklanmaları" kışkırtmak ve ülkeyi istikrarsızlaştırmak için Rusya destekli bir plan olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmanın bir parçası olarak 250 baskın gerçekleştirdiklerini ve düzinelerce kişiyi gözaltına aldıklarını açıkladı.
Polis, baskınların 100'den fazla kişiyi hedef aldığını ve ülke çapında birçok bölgede gerçekleştiğini bildirdi.
Moldova Organize Suçlarla Mücadele ve Özel Davalar Bürosu Başsavcısı Victor Furtuna, 74 kişinin 72 saate kadar gözaltında tutulduğunu açıkladı.
Moldova polisi ayaklanma planının "suç unsurları aracılığıyla Rusya Federasyonu'ndan koordine edildiğini" ifade etti.
Moskova'nın Moldova'daki son hamlesi ne?
Muravschi, Euronews'e yaptığı açıklamada, Moskova'nın istediği şeyin "Kişinev'de sadık ve itaatkar bir hükümet" olduğunu söyledi.
"Putin rejimi, Moldova'yı ya da başka bir eski Sovyet cumhuriyetini bağımsız bir ülke olarak görmüyor. Moldova'da Rusya yanlısı bir rejim Moskova için etki alanının meşru bir şekilde yeniden tesis edilmesi anlamına gelecektir."
Pratik anlamda Moldova'nın Moskova tarafından pek çok şekilde kullanılabileceğini belirtti: Batı yaptırımlarını delmeye yardımcı olmak, Ukrayna'ya yönelik diplomatik desteği baltalamak, Romanya'daki Rus etkisini arttırmak, Avrupa'da Rus sabotaj misyonları düzenlemek ve "belki de en kötüsü, Transdinyester'e daha fazla Rus askeri göndermek ve ardından bölgeyi Ukrayna'ya askeri olarak saldırmak için kullanmak."
"Savaş Rusya tarafından çok sinik bir şekilde kullanılıyor. Bazı seçmenler için Rus propagandası Ukrayna'daki savaşın sorumlusu olarak 'kolektif Batı'yı gösteriyor."
Bu söylemle Moskova, AB üyeliğinin Moldova'yı savaşa sürükleyeceğini ve ülkenin "Rusya'ya karşı bir saldırı platformu olarak" kullanılacağını iddia ediyor.
"Ukrayna'daki savaş konusunda Rusya'nın bakış açısını paylaşmak zorunda olmayan seçmenler için mesaj farklı: Moldova AB'ye yakınlaşarak Rusya'yı 'kışkırtmamalı,' aksi takdirde Ukrayna ile aynı muameleyi göreceğiz," dedi.
"Rus propagandası Moskova'nın saldırgan rolünü doğrudan kabul edemediği için bu yarı açık, yarı imalı bir durum elbette."
Bunun tam tersi "teşvik edici" bir yaklaşımla Rusya'nın kampanyası genellikle enerji ve düşük gelirli aileler için çok cazip olan "ucuz gaz ve elektrik vaadi" üzerine odaklanıyor.
Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Avrupa Birliği’ne katılmayı ülke için “bir hayatta kalma meselesi” olarak tanımladı. Sandu, ülkesini Rusya’dan korumak için “zamana karşı yarış” içinde olduklarını belirtti ve Rusya’yı “karşı karşıya olduğumuz en büyük tehdit” olarak nitelendirdi.
Rusya'nın Moldova sınırlarının ötesindeki müdahalesi ve etkisi konusunda uyarıda bulunan Bakan, Moskova'nın nihai hedefinin Avrupa'ya doğru genişlemek olduğunu iddia etti.
Sandu, Rusya'nın müdahalesi ve hibrid savaşının hedefinin "Avrupa" olduğunu vurguladı. "Kremlin'in hedefi açık: bizi Avrupa Birliği'ne yönelik hibrid saldırılar için bir fırlatma rampasına dönüştürmek."