Öcalan'ın, tutuklu bulunduğu İmralı'da kendisini ziyaret eden heyete, "silahlı yönetimden ayrıldığı, siyasi yöntemi benimsediğini" söylediği aktarıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında, yeni çözüm süreci sonrası oluşturulan 51 üyeli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 19. toplantısı perşembe günü yapıldı.
Anadolu Ajansı'nın (AA) aktarımına göre, Meclis Tören Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda, Komisyon'dan bir heyetin Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan'la İmralı'da yaptığı görüşmenin tutanağı okundu.
24 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirilen bu görüşmeye AK Parti'den Hüseyin Yayman, Milliyetçi Hareket Partisi'nden Feti Yıldız ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) Gülistan Koçyiğit'in katıldığı bildirilmişti.
Bir önceki Komisyon toplantısında, görüşme tutanağının okunması ve İmralı'ya giden milletvekillerinin "bazı sorulara cevap vermesi" için oylama gerçekleştirilmişti.
5'te 3'lük nitelikli çoğunluğun sağlanmasının ardından perşembe günü düzenlenen 19. toplantıda İmralı'ya giden Komisyon üyeleri, diğer milletvekillerinin karşısına çıktı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İmralı'ya giden parti temsilcilerinin, "Evet, Öcalan'la konuşuldu," yanıtını verdiği genel ve siyasi konuların tamamının komisyonda paylaşılacağı teminatını verdi.
"Yani İmralı'da söylenmiş olup da 'hayır neden burada dile getirilmedi' denilecek bir tane bile siyasi konu olmayacaktır."
Milletvekillerinden biri, Öcalan'la yapılan görüşmede tutanakların Meclis stenografları tarafından tutulup tutulmadığını sordu.
Kurtulmuş, "TBMM'den herhangi bir stenograf oradaki görüşmede yer almadı. Arkadaşlarımızın İmralı'ya gidişleri tamamen MİT tarafından organize edildi. Oradaki görüşmeler de MİT'in kontrolünde yapıldı. İşin doğal akışı böyle. Daha önce de yapıldığı gibi," yanıtını verdi.
Görüşmede neler konuşuldu?
Komisyon'da okunulan görüşme tutanağında, Feti Yıldız'ın "şehit ailelerin avukatı" olduğunu hatırlatması üzerine Öcalan'ın, "Ben verdiğim sözlerin arkasındayım," dediği, Hüseyin Yayman'ın da İmralı'ya "şehit ailelerinin hassasiyetiyle geldiğini, gençlerin böyle ölmemesi gerektiğini" söylediği belirtildi.
Öcalan'ın sürece katkılarından ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, "süreçte gösterdikleri cesaretten ötürü teşekkür ettiği ve şükranlarını sunduğu" detayı paylaşıldı.
PKK liderinin, tutuklu bulunduğu İmralı'da kendisini ziyaret eden heyete, "silahlı yönetimden ayrıldığı, siyasi yöntemi benimsediğini" söylediği aktarıldı. "Koşullar el verirse bunları pratiğe dökebileceğinden" bahsetti.
"Lozan öncesi dilin kullanılmasının süreci zehirlediğini" vurgulayan Öcalan, "TUSAŞ saldırısına üzüldüğünü" ifade etti.
Heyetin, "pratik ve somut adımlar atılması" talebi üzerine Öcalan, "örgütün lideri olarak sahanın her bölgesi için talimat vereceğini, somut adımlar atacağını, sürecin başarılı olması için tüm gayretini ortaya koyduğunu" vurguladı.
Devam eden bölümde Yayman'ın Öcalan'a Suriye'yle ilgili sorular sorduğu, Öcalan'ın Suriye için "üniter yapıyı benimsediği" iletildi. Ayrıca, "bölgede İsrail’in hamlelerine karşı çok dikkatli olunması gerektiğini," belirtti.
Komisyon toplantısında Feti Yıldız, "İmralı Adası'nda PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ı da dinledik. Peşin olarak şunu söyleyeyim: Bu dinleme çok olumlu geçmiştir. Hiç negatif bir unsur yoktur içinde. İnşallah bu ülke tüm prangalardan kurtulacaktır ve önce bölgeye sonra da dünyaya hukuku, nizamı dağıtacaktır," dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Komisyon'un hazırlayacağı rapora ilişkin üyelere söz verdi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Rapor çalışması çok dikkatli, ayrıntılı ve yine demokratik süreçlerin sonuna kadar işletildiği, ortak aklın hayata geçirildiği ve hatta mümkünse oy birliğiyle, tüm milletvekillerinin, tüm partilerin sahipleneceği bir metin olmalıdır," diye konuştu.
19. toplantı, İmralı görüşmesindeki tutanağın okunmasıyla sonlandı.
Silah bırakma süreci
'Yeni süreç', Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 1 Ekim 2024'te yapılan açılışında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başladı. Bahçeli aynı gün “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım,'' demişti.
Daha sonra 22 Ekim'de MHP lideri, Öcalan'ın TBMM'de konuşturulması çağrısını yaptı: ''Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin.”
23 Ekim'de ise uzun süredir kimseyle görüş yaptırılmayan Öcalan, yeğeni DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan ile görüştü. Böylelikle İmralı trafiği de başlamış oldu.
DEM Parti vekillerinden oluşan heyetin İmralı'da yaptığı görüşmeler sonrası Öcalan, 27 Şubat günü DEM Parti'den oluşan heyet ile gönderdiği mektupta PKK'ya kendini feshetmesi ve silah bırakma çağrısında bulunmuştu. Bu çağrının ardından PKK 1 Mart Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu.
O tarihten bu yana örgütün fesih kongresini gerçekleştirmesi bekleniyordu. Hatta bu sürecin önünü açan isimlerden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli kongre için yer ve zaman önerisi de yapmıştı.
En son 2 Mayıs'ta AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ''Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır. Her aşamayı titizlikle takip ediyoruz," dedi.
PKK ise kongrenin yapılması için Öcalan ile iletişim kanallarının açılmasını ve güvenliğin sağlanmasını şart koşuyordu.
Örgüt daha sonra 5-7 Mayıs tarihleri arasında 'Medya Savunma Alanlarında' Öcalan'ın 'fesih' çağrısı temelinde 'tarihi' kararlar aldığını bildirdi. 'Fesih' sürecini başlattığını bildiren PKK daha sonra üst düzey örgüt yöneticilerinin katıldığı bir törende silahları yaktı. Daha sonra ise Türkiye'deki örgüt üyelerinin ülkeyi terk ettiği bildirildi.
Türkiye'de ilk çözüm süreci
Çözüm süreci, Türkiye'de 2013-2015 yılları arasında Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile Türk devleti arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı.
Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015'te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye'deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.
PKK militanları, 40 yıla yakındır sürdürdükleri saldırılarda, resmi rakamlara göre 15 bine yakın kişiyi öldürdü.
PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.