RTÜK üyesi İlhan Taşcı’nın açıkladığı verilere göre, RTÜK 2025 yılında iktidarı eleştiren yayıncılara 52 ceza verdi. Taşçı, cezaların fiilen 'iktidarı eleştirenler' ve 'iktidarı övenler' şeklinde bir ayrım üzerinden uyguladığını ortaya koyduğunu belirtti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi İlhan Taşcı, RTÜK'ün 2025 yılına ilişkin ceza istatistiklerini çarşamba günü kamuoyuyla paylaştı. Taşcı’nın sosyal medya hesabından açıkladığı verilere göre, RTÜK 1 Ocak – 31 Aralık 2025 tarihleri arasında iktidarı eleştiren yayıncılara toplam 52 ceza verdi. Bu yaptırımların parasal karşılığı ise 92 milyon 790 bin 898 TL oldu.
İktidara yakın yayıncılara ise 2025 boyunca tek bir ceza bile uygulanmadığını belirten Taşcı, paylaşılan verilerin, RTÜK’ün cezaları fiilen “iktidarı eleştirenler” ve “iktidarı övenler” şeklinde bir ayrım üzerinden uyguladığını ortaya koyduğunu belirtti.
Taşcı’nın açıkladığı “2025 RTÜK’ün Z Raporu”na göre, “iktidarın icraatlarını sorgulayan ve eleştiren” kanallara 29 program durdurma, 50 idari para cezası ve toplam 25 gün yayın durdurma kararı verildi
Bu yaptırımların toplam parasal karşılığı 92 milyon 790 bin 898 TL olarak hesaplandı.
Raporda, iktidara yakınlığıyla bilinen yayıncılar açısından ise dikkat çekici bir tablo ortaya çıktı.
Taşcı, 2025 yılı boyunca iktidara yakın yayıncılara yönelik tek bir rapor hazırlanmadığını ve herhangi bir ceza uygulanmadığını söyledi.
Bu yayıncılara verilen toplam idari para cezasının "0 TL" olduğunu vurgulayan Taşcı, "TELE1 kanalı, 24 Ekimde kayyum atanıncaya kadar en çok ceza alan (15) yayıncı oldu" dedi.
'CHP mitingini yayınlamak suç'
Taşcı, açıklamasında RTÜK’ün basın ve ifade özgürlüğü yaklaşımını da eleştirdi.
“‘Yeter ki iktidarı övsün de ne yayınlarsa yayınlasın’ anlayışını RTÜK hızla terketmelidir," diyen Taşcı, en çok şikâyet edilen yayınlar arasında yer alan gündüz kuşağı programlarına rağmen bu alanda etkili yaptırım uygulanmıyor olmasını "topluma yapılan en büyük kötülük" olarak nitelendirdi.
Taşcı, "CHP mitingini yayınlamak suç" ifadesini kullanarak, iktidarı eleştirmenin cezalandırıldığını savundu.
CHP yöneticilerinin katıldığı programların dahi yaptırıma uğradığını belirten Taşcı, RTÜK tarihinde ilk kez CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in mitinginin canlı verilmesinin de "suç sayılarak" yayıncıya ceza konusu yapıldığını kaydetti.
'Çok kanallı tek sesli yapı'
RTÜK’e yeni yıl için çağrıda bulunan Taşçı, "RTÜK’ün yeni yılda basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engel olmaktan vazgeçip; farklı düşünce ve görüşlerin ekranlarda çok sesli yayınlanmasına olanak sağlamalıdır," diye yazdı.
Türkiye’nin demokratikleşmesi ve düşünsel özgürlüğünün inşası ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Aksi yaklaşım Türkiye’yi düşünsel çölleşmeye sürüklemeye, çok kanallı tek sesli bir yapı devam edecektir.”
Dijital platformlara da ceza
Taşcı, RTÜK’ün 2025 yılında dijital platformları da cezalandırdığını belirtti. Buna göre, HboMax, Disney Xd, Mubi, Prime Video, Netflix, Spotify ve TV+ platformlarına yönelik olarak idari para cezaları ve farklı içeriklere olmak üzere toplam 10 kez katalogdan çıkarma cezası verildi.
Dijital platformlara uygulanan idari para cezalarının toplam tutarı ise 2 milyon 888 bin 844 TL oldu.
Taşcı bu tabloyu, "Yeter ki iktidarı övsünler" sözleriyle değerlendirdi.
Sözcü'ye 10 gün ekran karartma, TELE1'e kayyum
RTÜK, görevden uzaklaştırılan Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart'ta tutuklanmasıyla birlikte çıkan protestoları yayınlayan Sözcü TV'ye 'halkı kin ve düşmanlığı teşvik ettiği' iddiasıyla 27 Mart'ta 10 gün yayın durdurma cezası verdi.
Devam eden süreçte Ankara 25. İdare Mahkemesi, 30 Mayıs Cuma günü yayın durdurma cezasına yönelik "yürütmenin durdurulmasına" hükmetti.
Normalde, 31 Mayıs Cumartesi günü Sözcü TV yayınının 10 gün süreyle durdurulması bekleniyordu.
Sonrasında Ankara 7. İdare Mahkemesi, "yürütmeyi durdurma kararına" yönelik bir önceki hükmü kaldırdı ve Sözcü TV'nin yayın akışının 9 Temmuz Çarşamba gününün ilk dakikalarında 10 günlüğüne durdurulması kesinleşmiş oldu.
Sözcü TV 19 Temmuz'da ekranlarını yeniden açtı.
Tarihler 24 Ekim'i gösterdiğinde ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen "casusluk" soruşturması kapsamında televizyon kanalı TELE1'e akşam saatlerinde kayyum atandığı öğrenildi.
Başsavcılık, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanya direktörü Necati Özkan ve Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında aynı suçlamayla 24 Ekim Cuma sabahı soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında polis ekipleri kanalda arama yaparken, Yanardağ gözaltına alınmıştı. Kanalın canlı yayınında paylaşılan detaylara göre, polisler Merdan Yanardağ’ın odasında arama yaptı ancak yayına müdahale etmedi.
Bunu takiben başsavcılık akşam saatlerinde TELE1'in sahibi olan ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık Anonim Şirketi'ne kayyum atandığını duyurdu.
Ana haber yayını sırasında atanan TMSF heyeti, yayının durdurulmasını istedi. Gazeteci Murat Taylan, "Yalanlara teslim olmayın" sözleriyle yayını noktaladı. Kararın ardından TELE1 banttan yayına geçti.
Kayyum sonrası kanaldan istifa eden gazetecilerin kurduğu TELE2 Haber, 15 Kasım Cuma günü çevrimiçi olarak yayın hayatına başladı.
TELE1 yayını 24 Ekim Cuma günü saat 19.28’de kayyum tarafından kesilmişti. TELE2 de 15 Kasım Cuma akşamı yayının kesildiği aynı saat olan 19.28’de izleyiciyle buluştu.