Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

ABD ve Çin heyetleri üçüncü tur ticaret müzakereleri için İsveç'te bir araya gelecek

 Kaliforniya, Oakland Limanı'ndaki bir gemide Çin bayrağı dalgalanıyor. 15 Nisan 2025.
Kaliforniya, Oakland Limanı'ndaki bir gemide Çin bayrağı dalgalanıyor. 15 Nisan 2025. ©  AP/Noah Berger
© AP/Noah Berger
By AP with Eleanor Butler
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Görüşmeler, ABD Başkanı Donald Trump ile Çin lideri Şi Cinping arasında sonbaharda yapılması muhtemel bir toplantının habercisi niteliğinde.

REKLAM

Üst düzey ABD ve Çin yetkilileri pazartesi günü Stockholm’de bir araya geldiğinde, daha elverişli bir anlaşma çerçevesine ulaşamazlarsa mevcut gümrük vergilerinin korunması yönünde anlaşmaları muhtemel görünüyor.

Analistler, iki tarafın bu yıl içinde liderler düzeyinde yapılması planlanan görüşme öncesinde daha kalıcı bir ticaret anlaşması sağlamaya çalıştığını belirtiyor.

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng, pazartesi günü bu yıl üçüncü kez görüşüyor. Müzakerelerin bu turu, Başkan Donald Trump’ın Çin mallarına yüzde 145’e kadar yükselen ithalat vergilerini içeren kapsamlı tarife önerisiyle küresel ticareti sarsmasının yaklaşık dört ay sonrasında İsveç’in başkenti Stockholm’de yapılıyor.

Trump, cuma günü yaptığı açıklamada, “Çin ile bir anlaşma çerçevesine sahibiz,” dedi.

Bessent ise çarşamba günü MSNBC’ye verdiği demeçte, Cenevre ve Londra’daki görüşmelerin ardından iki ülkenin bir “statüko”ya ulaştığını söyledi.

Buna göre, ABD Çin’den ithal edilen mallara yüzde 30 oranında vergi uygularken, Çin buna yüzde 10’luk bir gümrük vergisi oranı ile karşılık veriyor. Bu vergiler, Trump’ın ikinci dönemine başlamasından önce yürürlükte olan tarifelere ek olarak uygulanıyor.

Bessent, "Artık ekonomik ilişkilerin dengeye kavuşturulması açısından diğer konuları görüşmeye geçebiliriz," dedi.

Bessent, ABD'nin geçen yıl 295,5 milyar dolar (11,9 trilyon TL) ticaret açığı verdiğine atıfta bulundu. Washington, Çin'e daha fazla ihracat yapmasını ve Çin ekonomisini daha çok iç tüketim harcamalarına yönlendirmesini sağlayacak bir anlaşma arayışında.

Washington'daki Çin Büyükelçiliği Pekin'in görüşmelerden "daha fazla uzlaşı ve iş birliği, daha az yanlış algılama" çıkmasını umduğunu ifade etti.

Olası bir liderler zirvesini göz önünde bulunduran Stockholm, Trump ve Çin lideri Şi Jinping arasındaki olası bir toplantı öncesinde bu hedefin zaman çizelgesi ve uygulanabilirliği konusunda bazı cevaplar sağlayabilir.

ABD'nin eski ticaret müzakerecisi ve şu anda Asya Toplumu Politika Enstitüsü'nde başkan yardımcısı olan Wendy Cutler, "Toplantı, Trump ve Şi arasında sonbaharda yapılacak bir görüşmeye zemin hazırlaması açısından önemli olacak. Pekin liderler görüşmesini kabul etmeden önce muhtemelen detaylı hazırlıklar konusunda ısrarcı olacaktır," diye konuştu.

Cutler, Stockholm'de iki tarafın liderler zirvesinde yapılacak ticari duyuruların yanı sıra Çin'in endüstriyel kapasite fazlası ve fentanil yapımında kullanılan kimyasallar üzerindeki kontrol eksikliği gibi "önemli rahatsızlıkları" ele alacak anlaşmalara odaklanacağını ve Şi ile Trump'ın bir araya gelmesi durumunda bunların da duyurulacağını söyledi.

ABD-Çin İş Konseyi Başkanı Sean Stein, Stockholm'deki görüşmenin iki hükümetin yapısal reform konularını — özellikle de Amerikan şirketleri için Çin'deki pazar erişimini — ele alması açısından ilk gerçek fırsat olabileceğini söyledi.

Stein’e göre, iş dünyasının Stockholm’den çıkmasını beklediği en önemli şey “ortamın havası” olacak; yani tarafların görüşmeleri nasıl tanımladığı.

Ayrıca, olası bir liderler zirvesine dair ipuçları da aranacak. Çünkü gerçek bir anlaşmanın sağlanması, iki liderin bir araya gelmesine bağlı olacak, dedi.

Fentanil ile ilgili gümrük vergileri Çin'in odak noktası olabilir

Washington merkezli Stimson Center’ın Çin Programı Direktörü Sun Yun’a göre, Pekin’in Stockholm’deki görüşmelerde bu yılın başlarında Trump tarafından getirilen yüzde 20 oranındaki fentanil bağlantılı tarifenin kaldırılmasını talep etmesi muhtemel.

ABD-Çin ticaret anlaşmazlığının bu turu, Trump’ın şubat ayında Çin mallarına yüzde 10 oranında gümrük vergisi getirmesiyle başladı.

Gerekçe olarak Çin’in fentanil üretiminde kullanılan kimyasalların ihracatını durdurmaktaki yetersizliği gösterildi.

Trump, mart ayında aynı gerekçeyle ek yüzde 10 vergi daha uyguladı. Pekin ise buna karşılık olarak ABD’den ithal edilen bazı ürünlere — kömür, sıvılaştırılmış doğal gaz ve dana, tavuk, domuz eti ile soya gibi tarım ürünleri dahil — ek gümrük vergileri getirdi.

Cenevre’de taraflar, Trump’ın nisan ayındaki “Kurtuluş Günü” tarifelerinden sonra uygulanan üç haneli vergi oranlarından geri adım attı. Ancak ABD, yüzde 10'luk temel verginin yanı sıra yüzde 20'lik “fentanil” tarifesini korudu. Çin ise karşılık olarak ABD ürünlerine aynı şekilde yüzde 10 oranında vergi uygulamayı sürdürdü.

Her iki taraf da bir ay sonra Londra’da ihracat kontrolleri gibi tarife dışı önlemleri görüşmek üzere yeniden bir araya geldiğinde bu genel vergi oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi.

Çin hükümeti uzun süredir, Amerikan siyasetçilerin ülkelerindeki fentanil krizinden Çin’i sorumlu tutmasına karşı çıkıyor ve asıl sorunun ABD’nin kendisinden kaynaklandığını savunuyor.

Washington ise Pekin’in Çin’den çıkan ve uyuşturucu satıcılarının eline geçen öncül kimyasalları denetleme konusunda yeterince çaba göstermediğini söylüyor.

Temmuz ayında Çin, iki fentanil bileşenini sıkı denetime tabi tuttu. Bu adım, ABD'nin baskılarına bir yanıt ve iyi niyet göstergesi olarak yorumlandı.

Danışmanlık firması Teneo’nun yönetici direktörü Gabriel Wildau, Stockholm’de tarifelerin kaldırılmasını beklemediğini ancak tarifelerin hafifletilmesinin nihai bir ticaret anlaşmasının parçası olabileceğini söyledi.

Wildau, “Trump’ın fentanille doğrudan ilişkilendirdiği yüzde 20'lik tarifeyi iptal etmesi mümkün ama Çin’e uygulanacak nihai tarife oranının en azından Japonya, Endonezya ve Vietnam ile yapılan son anlaşmalardaki yüzde 15–20 seviyelerinde olmasını beklerim,” ifadelerini kullandı.

ABD Çin'in daha az petrol boşaltmasını, Rusya ve İran'dan daha az petrol almasını istiyor

Çin’in sanayi üretimindeki kapasite fazlası, Avrupa Birliği kadar ABD için de baş ağrısı haline geldi. Pekin de bu sorunun farkında olduğunu kabul ediyor, ancak çözmenin zor olabileceğini öne sürüyor.

ABD Nüfus Bürosu’na göre, Amerika’nın Çin’le olan ticaret açığı 2018’deki 418 milyar dolarlık zirveden düşmüş durumda. Ancak Çin mallarına yeni pazarlar bulmayı başardı. Geçtiğimiz yıl, dünyanın en büyük üreticisi olan Çin’in küresel ticaret fazlası 1 trilyon dolara yaklaştı. Bu rakam, 2024’te ABD’nin genel ticaret açığını bile aşmış durumda. Ayrıca Çin’in elektrikli araçlar ve diğer yeni nesil teknolojilerdeki yükselişi, ABD, Avrupa, Japonya ve Güney Kore’deki aynı sektörler için finansal ve jeopolitik bir tehdit haline gelmiş durumda.

Çin Başbakanı Li Qiang, perşembe günü Pekin’de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i ağırlarken şunları söyledi: “Bazı işletmeler, özellikle üretim yapanlar, Çin’in üretim kapasitesinin çok güçlü olduğunu ve Çinlilerin çok çalışkan olduğunu daha derinden hissediyor. Fabrikalar günde 24 saat çalışıyor. Bazı insanlar bunun, dünya üretiminde arz ve talep dengesine yeni sorunlar getireceğini düşünüyor.”

“Biz de bu sorunu görüyoruz," diye ekledi.

Bessent ayrıca, Stockholm görüşmelerinde Çin’in Rusya ve İran’dan yaptığı petrol alımlarının da gündeme gelebileceğini söyledi. Ancak Teneo’dan Wildau, Pekin’in buna karşılık olarak bazı güvenlik tavizleri talep edebileceğini belirtti.

Bu tavizler arasında ABD’nin Doğu Asya’daki askerî varlığını azaltması ve Tayvan ile Filipinler’e verdiği diplomatik desteği geri çekmesi gibi istekler olabilir. Ancak bu tür taleplerin Washington’da siyasi dirençle karşılaşması muhtemel.

Wildau, Stockholm görüşmelerinin “Çin’in ABD’deki yatırımlar ve ABD ürünleri alımı konusunda taahhütlerde bulunması karşılığında, ABD tarafından uygulanan tarifeler ve ihracat kontrollerinde kısmi bir hafifletme yapılmasına dayalı bir ticaret anlaşması oluşturmayı amaçladığını” söyledi.

Wildau, büyük kapsamlı bir anlaşma çıkmasını beklemiyor. Bunun yerine “fentanil merkezli daha sınırlı bir anlaşma” öngörüyor.

“Bu,” diyor Wildau, “muhtemelen Trump yönetimindeki Çin’e karşı sert tavır takınanların tercih ettiği bir sonuç olur. Çünkü onlar, Trump’ın Şi Cinping'e fazla taviz vermesinden endişe ediyor.”

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

G7 liderleri, Orta Doğu gerilimi ve ticaret savaşlarının gölgesinde bir zirve için Kanada'da bir araya geldi

Uluslararası ticaretin gizli maliyeti ve payına zarar düşen ülkeler

Fransa'da siyasi istikrarsızlık: Ekonomi ve yatırımlar nasıl etkilenecek?