Uzmanlar, Polonya'nın Avrupa'nın teknolojik açıdan en gelişmiş bankacılık sistemlerinden birine sahip olmasına rağmen, sermaye potansiyelinin yatırım ihtiyaçları olan bir ekonominin gelişimini desteklemek için yetersiz kaldığı konusunda uyarıyor.
REKLAM
Polonya Bankalar Birliği Başkan Yardımcısı Agnieszka Wachnicka'ya göre Polonya şu anda Avrupa Birliği'nin altıncı ekonomisi olmasına rağmen bankacılık sektörü büyüklük açısından 24. veya 25. sırada yer alıyor.
Wachnicka, "Polonya bankacılık sektörü, ülkenin GSYİH'sinin büyüklüğüyle kıyaslandığında, bugün Avrupa Birliği'nin en küçük sektörlerinden biri," diyor.
"Varlıklar açısından biraz daha iyi, sermaye açısından ise daha kötü. Bu da sektörümüzün Polonya ekonomisinin yatırım ihtiyaçlarına göre çok küçük olduğu anlamına geliyor," diye ekliyor.
Polonya'nın AB'deki en düşük yatırım oranlarından birine sahip olduğu düşünüldüğünde bu ciddi bir sınırlama. Ülkenin devasa altyapı, dönüşüm, dijital veya savunma projelerini finanse etmesi gerekirken, bankalardaki sermaye yetersizliği kalkınma için bir darboğaz haline geliyor.
Wachnicka, "Bankacılık sektörümüz bir konsorsiyum olarak 50 milyar değerinde bir projeyi finanse edebiliyorsa ve ihtiyaçlar trilyonlara ulaşıyorsa, hâlâ yapacak büyük bir işimiz var," dedi.
Fon tahliyesi ve mevzuat belirsizliği
Wachnicka'ya göre sektörün sermaye zayıflığının ana nedenlerinden biri son yıllardaki maliyetli yükler.
Wachnicka, "Bankaların öz kaynakları oldukça ağır bir şekilde tüketildi. Bu önlemlerden kaynaklanan kayıplar çoğunlukla öz kaynaklardan tahsil ediliyor. Bu da fonların küçüldüğü anlamına geliyor. Ek vergi açıklamaları da bu fonların yeniden oluşturulmasının yavaşlayacağı anlamına geliyor," diyor.
Bu sadece bankaların kendileri için bir sorun değil. Daha küçük fonlar sektörde daha az istikrar ve daha düşük kredi potansiyeli anlamına geliyor. Uzmana göre, her bankanın ne kadar büyük bir projeyi finanse edebileceğini belirleyen risk konsantrasyon limitleri var. Sermayeler çok düşükse, bankalar en büyük yatırımlara giremezler.
Modernite?
Çelişkili bir şekilde, Polonya bankacılığı Avrupa'daki en modern bankalardan biri olarak ün yaptı. Wachnicka, Polonya'nın bu alandaki başarısının, Batı'da uzun süre hakim olan 'analog' bankacılık aşamasını atlayarak temiz bir sayfa açmasından kaynaklandığını vurguluyor.
ZBP temsilcisi, "Modern, elektronik ödeme araçlarına çok hızlı bir şekilde geçtik. Temassız kartları tanıtan ilk ülke olduk ve bugün elektronik bankacılık müşterilerinin yüzde 76'sı sadece mobil uygulamaları kullanıyor," diye sıralıyor.
Bu sadece bankaların stratejisinin değil, aynı zamanda Polonya toplumunun yeniliğe açıklığının da bir sonucu. "Polonyalılar bu tür teknolojik yenilikleri çok kolay özümsüyor. Birçok şirket ödeme çözümlerini Polonya'da test etti - burada işe yarayan bir şey genellikle diğer ülkelerde de başarılı oluyordu," diyor.
Hırs ve sınırlamalar
Uzmanlar hemfikir: Polonya bankacılık sektörü bugün bir yol ayrımında duruyor. Bir yanda etkileyici bir modernlik, dijital yetkinlik ve dinamik olarak büyüyen bir ekonomi. Diğer yanda ise sınırlı sermaye kapasitesi ve artan düzenleyici yükler.
Enerji dönüşümü, dijitalleşme ve artan güvenlik gibi zorlukların üstesinden gelebilmek için bankacılık sektörünün sermaye açısından fonlarını güçlendirmesi ve büyük projeleri finanse etme kabiliyetini geliştirmesi gerekiyor.