Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

IMF uyardı: Küresel borç krizi derinleşiyor

ARŞİV. Uluslararası Para Fonu’nun logosu, Washington’daki binasında görülüyor. 5 Nisan 2025.
Arşiv. Uluslararası Para Fonu'nun logosu, Washington'daki binasında görülüyor. 5 Nisan 2025. ©  AP Photo/Andrew Harnik, File
© AP Photo/Andrew Harnik, File
By Una Hajdari
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Borç konusundaki mevcut kayıtsızlık, hükümetlerin gelecekteki ekonomik krizlere karşı çok daha savunmasız hale gelmesine yol açabilir.

Küresel kamu borcu, modern tarihteki en hızlı artış dönemine girdi. Üstelik bu kez yalnızca 'büyük harcayan' ülkeler değil, tüm dünya bu yükselişe ortak.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayımladığı son Mali Görünüm Raporuna göre, başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere büyük ekonomilerin kamu maliyesi, küresel ölçekte sistemik bir risk haline geldi.

Raporda, “Her ne kadar borcu yüzde 100’ün üzerinde olan ülkelerin sayısı önümüzdeki beş yılda kademeli olarak azalsa da bu ülkelerin dünya GSYH’sindeki (gayri safi yurtiçi hasıla) payı artacak,” dendi.

Buna göre, ''küresel kamu borcu, 2029 yılına kadar dünya GSYH’sinin yüzde 100’ünü aşacak” ve bu seviye, 1948’den bu yana görülen en yüksek borç oranı olacak.

IMF hesaplamalarına göre bu tablo, pandemi öncesi tahminlerden daha yüksek ve daha dik bir borç patikasına işaret ediyor. Yani küresel büyümenin toparlanmasına rağmen hükümetler, borçlarını istikrara kavuşturmayı başaramadı.

ABD borçta zirveye tırmanıyor

IMF’ye göre gelişmiş ekonomiler arasında borç/GSYH oranında en sert artışı ABD yaşayacak.

ABD’nin toplam kamu borcu, 2023’te GSYH’nin yüzde 119,8’iyken, 2030’da yüzde 143,4’e çıkacak.

Bu, ülkenin bu yüzyılda ilk kez İtalya ve Yunanistan’ı geride bırakacağı anlamına geliyor. Yani artık 'yüksek borçlu ülkeler' liginde ABD de var.

İtalya’nın borcu yüzde 137 seviyesinde sabit kalırken, Yunanistan’ın oranı yüzde 146,7’den yüzde 130,2’ye gerileyecek.

Karşılaştırmak gerekirse Fransa yüzde 116,5, İspanya yüzde 100,4, Almanya ise yüzde 64,4 oranında borca sahip.

Hollanda, İsveç ve Danimarka’da ise bu oran yüzde 60’ın altında kalıyor. Avrupa, yine kuzeyin mali disipliniyle güneyin borç yorgunluğu arasında ikiye bölünmüş durumda.

IMF’ye göre ABD’deki yükselişin nedeni, kalıcı bütçe açıkları ve hızla artan faiz maliyetleri. Washington’un borç profili artık 'yüksek borçlu Avrupa ekonomileriyle' benzer hale geldi.

Ucuz borç dönemi bitti

IMF, “ucuz borçlanma” çağının kapandığını vurguluyor. Yıllarca sıfıra yakın faiz oranlarına alışan hükümetler için artık borçlanmak çok daha maliyetli.

Faiz oranlarının yükselmesi, kamu borçlarının çevrilmesini zorlaştırıyor ve sosyal harcamaları kısıtlıyor.

Birçok gelişmiş ülkede, borç faiz ödemeleri savunma bütçelerinin bile üzerine çıktı. Ortalama faiz oranında her 1 puanlık artış, sosyal programlardan milyarlarca euro'nun faiz ödemelerine aktarılması anlamına geliyor.

Almanya bile, yıllardır sıkı mali disipliniyle bilinirken, artık borç frenini gevşetip altyapı ve savunma yatırımları için daha fazla borçlanma yoluna gidiyor.

Yaşlanan nüfus, artan baskı

IMF’ye göre bu borç yükünün arkasında bir de demografik kriz var: yaşlanan nüfus.

Gelişmiş ülkelerde emeklilik ve sağlık harcamaları hızla artıyor, bu da kamu maliyesi üzerindeki baskıyı büyütüyor.

ABD’de yaşlı bağımlılık oranı 2050’ye kadar yüzde 40’a, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 55’in üzerine çıkacak.

Çalışan nüfus azalırken, devletlerin sosyal dengeyi korumak için daha fazla borçlanması gerekecek.

Sonuçta borç, yaşlı nüfus ve yüksek faizlerin birleşimi artık yalnızca yerel bir sorun değil; küresel bir sistemik risk.

IMF, hükümetleri borcu istikrara kavuşturmak için “orta vadeli mali çerçeveler” benimsemeye çağırıyor. Ancak bu tür önlemler, popülist siyasetçiler arasında giderek daha az kabul görüyor. Çünkü seçmenlere daha fazla harcama, düşük vergi ve yüksek emekli maaşları vaat etmek çok daha kolay.

Sonsuz borçlanma çağı bitti

IMF’nin mesajı açık: Sınırsız borçlanma devri kapandı.

Ekonomiler artık kamu kaynaklarını eskisi gibi sınırsızca kullanamayacak.

Borç konusundaki mevcut kayıtsızlık, hükümetlerin gelecekteki ekonomik krizlere karşı çok daha savunmasız hale gelmesine yol açabilir.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar