Sıcak geçen kış ayları meyve üreticileri için giderek büyüyen bir sorun haline geldi. Bilim insanları gelecekte iklim değişikliğine dayanıklı meyve ağaçları üretebilmek için çözümler arıyor.
Sıcak geçen kış ayları meyve üreticileri için giderek büyüyen bir sorun haline geldi. Bilim insanları gelecekte iklim değişikliğine dayanıklı meyve ağaçları üretebilmek için çözümler arıyor.
Avrupa’da çoğu meyve ağacı çeşidi, yazın iyi meyve üretebilmek için uzun ve soğuk bir kış mevsimine ihtiyaç duyar. İklim değişikliğiyse onların doğal döngülerini bozuyor.
Fransa'nın güneybatısında bilim insanı Bénédicte Wenden daha sıcak bir dünyada yetişebilecek elma, kiraz, kayısı ve şeftali çeşitlerini araştırıyor.
Wenden sıcak kışların ve don olaylarının meyve ağaçlarına zarar verdiğini söylüyor: "Eğer önümüzdeki haftalarda don olursa, ne yazık ki tüm çiçeklerimiz yanacak ve bu yaz meyvesiz kalacağız."
Wenden, Bordeaux yakınlarındaki bir araştırma bahçesinde her türden beş farklı çeşidi karşılaştırıyor.
Uzun vadeli hedefi, 2050 yılından sonrası için çeşitler yaratmamızı sağlayabilecek farklı ağaçlardaki özellikleri tanımlamak.
Wenden, "Bugünkü sorunumuz şu, kış sıcaklıklarının artmasıyla birlikte meyve ağaçlarının soğuk ihtiyacı karşılanamıyor. Bu da aslında, artık kışların yeteri kadar soğuk olmadığı anlamına geliyor. Bu nedenle çiçeklenme düzensiz bir şekilde gerçekleşiyor ve üretimde büyük problemler yaşanıyor." şeklinde konuşuyor.
Bu uzun vadeli bir sorun. Avrupa’da ortalama kış sıcaklıkları 1950’lerden bu yana sürekli olarak arttı. Ve bu sıcaklık ortalamasının önümüzdeki on yıllar boyunca yükselmeye devam edeceği tahmin ediliyor.
Farklı meyve türlerinin karışımı çözüm olabilir mi?
Wenden, laboratuvarında ağaçların farklı çevresel koşullara genetik düzeyde nasıl tepki verdiğini anlamaya çalışırken dal numunelerini baharın sıcak koşullarına maruz bırakıyor. Ve basit bir çözümün olmadığını söylüyor: "Bence, çeşitlerin bir karışımının olması daha iyi. Bu çeşit için kışların ılık geçmesi güzel ancak don olmaması gerekiyor. Bunun içinse don yaşanan soğuk kışlar lazım. Dolayısıyla üretimi garanti altına almak için bu çeşitlerin karışımını ortaya çıkarmak daha iyi olacak. Tabii bu durum çiftçilerin işini zorlaştıracak ancak iklimdeki değişikliklere karşı bir güvence de sağlayacak."
Son iki yıl üst üste geç gelen donlar nedeniyle ürünlerini kaybeden ve bu yılda aynı şeyin yaşanmasından korkan organik meyve yetiştiricisi Philippe Sfiligoï’nin yaşadığı zorluk tam da bu: Üretimi garanti altına almak.
Sfiligoï, "Eğer önümüzdeki hafta hava gerçekten ısınırsa, ağacın büyümeye başlama riski var. Sorun şu ki bir ağaç büyümeye başladığında durmaz. Yani döngüsüne başlamıştır. Biraz yavaşlayabilir ancak artık duramaz. Sonra birkaç hafta sonra don olursa, artık yapacak bir şey kalmaz." diyor.
İdeal bir çözüm yok ancak Sfiligoï şimdiden çeşitlerini değiştiriyor ve daha sıcak bir gezegen için hazırlanıyor: "Bir Opal, kışın biraz daha az soğuk olmasına tolerans gösterebilir. Bir Dalinette, çok sıcak yazlara çok iyi dayanıyor. Yani yavaş yavaş, tüm meyve bahçelerimizi bu iklim değişikliğine adapte ediyoruz."
2023 Ocak ayı iklim değişikliği analizi
Copernicus İklim Değişikliği Servesi’nden son verilere gösteriyor ki geçtiğimiz ocak ayı Avrupa’da kaydedilen en sıcak 3. ocak ayıydı.
Sıcaklıklar ay genelinde 1991-2020 ortalamasının 2.2 derece üzerindeydi. Küresel ölçekteyse geçtiğimiz ay çok fazla değişkenlik görüldü.
Bu haritada geçtiğimiz ayın Rusya, Afganistan ve Pakistan’da ocak ayı ortalamasından daha soğuk geçtiğini görüyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunda, Kanada ve Avrupa’daysa sıcaklıklar ortalamanın üzerindeydi.
Şu an kutuplardaki deniz buzuna bakmak için yılın ilginç bir zamanı.
Kuzey Kutup Bölgesi'nde ocak ayında deniz buzu miktarı ortalamanın yüzde dört altındaydı. Bu da kaydedilen en düşük 3. deniz buzu seviyesiydi.
Antarktika çevresindeyse ocak ayında kayıtlara geçen en düşük deniz buzu miktarı görüldü. 1991-2020 ortalamasının yüzde 31 altındaydı.