Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Ülkeler COP29'da söz verdikleri 300 milyar doları ödeyecek mi?

Bir aktivist, COP29'da iklim finansmanı için düzenlenen bir gösteriye katılırken elindeki "öde" yazısını gösteriyor.
Bir aktivist, COP29'da iklim finansmanı için düzenlenen bir gösteriye katılırken elindeki "öde" yazısını gösteriyor. ©  AP Photo/Rafiq Maqbool
© AP Photo/Rafiq Maqbool
By Rosie Frost
Yayınlanma Tarihi Son güncelleme
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Gelişmekte olan ülkeler anlaşmayı son derece yetersiz bularak eleştirirken, faturayı ödeyecek olan zengin ülkeler anlaşmayı iddialı bularak övdü.

REKLAM

Bu yıl 11-22 Kasım tarihleri arasında Azerbaycan'nın Bakü kentinde gerçekleştirilen COP29'da gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler için 2035 yılına kadar yılda 300 milyar dolar (10,4 trilyon Türk Lirası) ödemeyi taahhüt etti.

Ülke liderleri bu anlaşmayı, 2009 yılında yapılan bir önceki finansman taahhüdünün üç katına çıkarılması olarak lanse ettiler. Gelişmekte olan ülkeler ise anlaşmayı son derece yetersiz bir "şaka" olarak niteleyerek eleştirdi.

"Anlaşma olmaması kötü bir anlaşmadan daha iyidir" sloganları zirvenin koridorlarında çınladı.

Ancak yeni anlaşma gerçekten yeni bir anlaşma mı ve parayı kim ödeyecek?

Kim ne ödeyecek?

Zengin ve gelişmiş ülkeler, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmelerine yardımcı olmak üzere yoksul ülkelere 2035 yılına kadar yılda 300 milyar dolar ödemeyi taahhüt etti.

Aralarında İngiltere, AB ve ABD'nin de bulunduğu toplam 23 ekonominin, gelişmekte olan ülkelere yardım için fon sağlayabilecek kadar dirençli olduğu düşünülüyor.

Henüz hiçbir ülke yeni taahhüt için belirli bir miktar taahhüt etmedi.

Zengin ülkeler genel olarak anlaşmayı doğru yönde atılmış olumlu bir adım olarak selamladı. AB İklim Komiseri Wopke Hoekstra bunun "iddialı ve gerçekçi bir hedef" belirleyen "iklim finansmanı konusunda yeni bir dönem" olduğunu söyledi. ABD Başkanı Joe Biden ise anlaşmayı "iddialı" olarak nitelendirdi.

Ancak zengin ülkelerin, daha önce ödenen miktarın üç katına çıkarılması konusunda hala soru işaretleri var.

İsviçre Çevre Bakanı Albert Rösti kamu yayıncısı SRF'ye verdiği demeçte İsviçre'nin herhangi bir ekstra kamu fonu taahhüdünde bulunmayacağını söyledi.

"Ütopik rakamlar belirlemek yerine gerçekten ödenecek bir miktar belirlemenin daha akıllıca olduğunu düşünüyorum" dedi.

Rösti ayrıca ülkenin şu anda mali durumunu yeniden yapılandırmaya çalıştığını ve hedef için daha fazla kamu fonu kullanmayı beklemediğini de sözlerine ekledi. Bu da İsviçre'nin aktaracağı olası bir fon artışının özel kaynaklardan gelmesi gerektiği anlamına geliyor.

Küresel Kalkınma Merkezi (CGD) analistlerine göre, yeni iklim finansmanı hedefi zengin ülkeler için "her zamanki gibi iş yapmanın çok az üzerinde".

Yıllık 300 milyar dolarlık hedefe, halihazırda yaptıkları finansmanı artırma taahhütlerinin ötesinde neredeyse hiçbir ek bütçe çabası olmadan ulaşılabileceğini söylüyorlar.

Önceden var olan ulusal taahhütler ve çok taraflı kalkınma bankalarından sağlanan fonlar 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 200 milyar dolara (6,9 trilyon Türk Lirası) ulaşacak.

Mevcut taahhütlere dayanarak, denizaşırı yardım ve diğer kamu fonlarından sağlanan hibe veya kredi gibi kaynakların 2025 yılına kadar yılda 6.6 milyar dolar (229 milyar Türk Lirası) artarak toplam 50 milyar dolara (1,7 trilyon Türk Lirası) ulaşması bekleniyor.

Aktivistler COP29'da iklim finansmanı için düzenlenen bir gösteride
Aktivistler COP29'da iklim finansmanı için düzenlenen bir gösteride AP Photo/Sergei Grits

Özel iklim fonlarından gelen para 2030 yılına kadar tahmini 1,3 milyar dolar (45 milyar Türk Lirası) ekleyerek payını 5 milyar dolara (173,62 milyar Türk Lirası) çıkaracak.

Çok taraflı kalkınma bankaları, gelişmiş ülkelerden yaklaşık 84 milyar dolar (2,9 trilyon Türk Lirası) ekleyerek katkılarını arttırma sözü verdi. Özel finansman katkılarından da yaklaşık 58 milyar dolar (2 trilyon Türk Lirası) gelmesi bekleniyor.

Toplamda, gelişmiş ülkelerden gelen iklim finansmanı, önceden var olan bu taahhütlerle 2030 yılında 197 milyar dolara (6,8 trilyon Türk Lirası) ulaşacak.

Bu rakam, zengin ülkelerin ek çabaları ya da gelişmekte olan ülkelerin gönüllü katkıları olmadan gerçekleşecek.

Buna, anlaşmanın bir parçası olarak "teşvik edilen" Çin gibi gelişmekte olan ekonomilerden gelen para da eklendiğinde, toplam 2030 yılına kadar yaklaşık 265 milyar dolara (9,2 trilyon Türk Lirası) ulaşması öngörülüyor.

Mevcut yardımların yeniden yönlendirilmesi

COP29 finans anlaşmasında "yeni ve ek" kelimelerinin yer almaması da endişe verici.

2009 hedefi, ülkeler tarafından taahhüt edilen paranın zaten yapmakta oldukları katkıları tamamlayacağı beklentisiyle belirlenmişti.

Belirsiz ölçütler ve temeller nedeniyle bir araya getirilmesi zor olan bir CGD analizi, bu hedefin ancak toplamın yaklaşık üçte birinin mevcut finansmanın yeniden yönlendirilmesi veya yeniden markalaştırılmasından kaynaklandığı için karşılandığını tahmin ediyor.

İnsani yardım kuruluşu CARE Danimarka'nın 2022 'de yayınladığı bir başka raporda, zengin ülkeler tarafından 2011'den 2018'e kadar bildirilen kamu iklim finansmanının çoğunun doğrudan mevcut kalkınma yardımı bütçelerinden alındığı tespit edildi.

Yeni iklim finansmanı anlaşmasında, bu finansmanın tamamen ek taahhütlerden gelmesi için herhangi bir gereklilik bulunmuyor. Bu durum, "Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli" bilim adamlarının iklim finansmanının BM'nin diğer sürdürülebilir kalkınma hedefleri pahasına değil, "yeni ve ek kaynaklardan" sağlanması gerektiğini belirtmelerine rağmen böyle kabul görüyor.

Tüm bu analizler, enflasyonun bu taahhütlerin 'gerçek' değeri üzerindeki etkisini dikkate almadan önce yapılmıştı.

Halihazırda gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduklarını söyledikleri miktarın önemli ölçüde altında olan taahhüt edilen nakit, zaman içinde değerini kaybetmeye devam edecek.

300 milyar dolar gerçekten fazla mı?

COP29'un ilk haftasında önde gelen ekonomistler, gelişmiş ülkelerin 2030 yılına kadar yılda en az 300 milyar dolar, 2035 yılına kadar ise yılda 390 milyar dolar (13,5 trilyon Türk Lirası) iklim finansmanı sağlamaları gerektiğini söyledi.

Ancak bu rakamların 2022 yılındaki dolar değerine göre hesaplandığını ve bu nedenle güncellenmesi gerektiğini belirttiler.

BM'nin iklim finansmanı konusundaki bağımsız üst düzey grubunun Genel Sekreteri Amar Bhattacharya, "Hedeflerin zaman içinde enflasyona göre ayarlanması gerekecek" dedi.

Sivil toplum grubu Power Shift Africa'nın COP29 sırasında yaptığı bir analiz, enflasyonun yıllık 300 milyar dolarlık hedefin reel değerini 2035 hedef tarihine kadar bugünün parasıyla 175 milyar dolara (6,07 trilyon Türk Lirası) düşüreceğini ortaya koydu - yıllık yüzde 5 enflasyon oranına göre.

CDG, enflasyonun önümüzdeki 10 yıl boyunca daha önce olduğu gibi aynı eğilimleri izlemesi halinde, 300 milyar doların 2035 yılında bugünün parasıyla 217 milyar dolar (7,5 trilyon Türk Lirası) olacağını söylüyor.

Yılda 100 milyar dolar (3,47 trilyon Türk Lirası) olan orijinal taahhüt, reel olarak belirlenmiş olsaydı, bugün yılda 150 milyar dolara (5,2 trilyon Türk Lirası) denk gelecekti.

Mevcut karşılıklar, beklenen enflasyon ve gayri safi milli gelire paralel olarak artarsa, 2035 yılına kadar yılda yaklaşık 220 milyar dolar (7,6 trilyon Türk Lirası) olacak ve gelişmiş ülkelere bulmaları gereken yalnızca 80 milyar dolar (2,7 trilyon Türk Lirası) ek kaynak kalacak.

CGD, 2035 yılına gelindiğinde iklim finansmanı alan ülkelerin, bu anlaşmada taahhüt edilen paranın satın alma gücünün önemli ölçüde aşındığını göreceğini söylüyor.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

COP29: Azerbaycan yıllık 250 milyar dolar iklim finansmanı hedefi önerdi

Shell'in tarihi çevre davasını kazanması yatırımcılar için ne anlama geliyor?

Vatikan, Papa Francis'ten ilham alan ekolojik eğitim merkezi açıyor