Sıfır Atık Vakfı, çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini güçlendirmek için İstanbul’da 'Sıfır Atık İstişare Toplantısı' düzenledi.
Üsküdar Kandilli’deki vakıf merkezinde salı günü gerçekleştirilen etkinlikte, mevcut projeler değerlendirildi, gelecek planları tartışıldı ve İstanbul’un sıfır atıkta küresel merkez olma vizyonu masaya yatırıldı.
Toplantıya Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul Valiliği, uzmanlar ve çeşitli paydaşlar destek verdi.
Etkinlikte, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Ahmet Bağcı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Burak Demiralp, İstanbul Valisi Davut Gül, Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş etkinlikte konuşmalar yaptı.
Toplantının, "İstanbul’un Atık Yönetimi ve Sıfır Atık Vizyonu" başlıklı soru-cevap şeklindeki panel bölümünde ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Kıran Cılız ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Demir, atık yönetimi politikaları, akademik perspektifler ve istatistiki veriler ışığında değerlendirmelerde bulundu.
Sıfır atık: Çevre girişiminden küresel modele
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Ahmet Bağcı, toplantıda yaptığı konuşmada, “Proje, atık azaltımı ve döngüsel ekonomi hedeflerini küresel çapta görünür kıldı,” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşların da bu vizyonu desteklediğini vurgulayan Bağcı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın su, toprak ve orman kaynaklarını korumak için üretim planlamasına geçtiğini ifade ederek, “Çevre dostu üretimle gıda güvenliğini sağlıyor, kaynakları gelecek nesillere aktarıyoruz,” dedi.
Bağcı, gıda israfını önlemek için başlatılan “Gıdanı Koru” kampanyasının önemine dikkat çekti. “İsraf edilen gıdalar, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8-10’unu oluşturuyor ve su, toprak ile insan emeğini heba ediyor,” diyen Bağcı, perakende zincirlerinden tüketici alışkanlıklarına kadar farkındalık çalışmaları yürüttüklerini aktardı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Burak Demiralp ise Sıfır Atık Projesi’nin Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma vizyonunu "küresel bir çevre hareketine dönüştürdüğünü" belirtti.
“Atık oluşumunu önlemek, geri dönüşümü yaygınlaştırmak ve doğal kaynakları verimli kullanmak hedefimiz,” diyen Demiralp, 2017’den bu yana elde edilen başarıları şöyle sıraladı:
- Sıfır atık yönetim sistemine geçen bina sayısı: 205 bin bina (2017-2024 arası)
- Sıfır atık eğitimi alan kişi sayısı: 25 milyon kişi (2017-2024 arası)
- Geri kazanım oranı: 2017'de yüzde 13'ken 2024'te yüzde 35'e çıktı
- Geri dönüştürülen atık miktarları (2017-2024): Kağıt-karton 32,5 milyon ton, plastik 9,1 milyon ton, cam 3,1 milyon ton, metal 6,4 milyon ton, organik atık 23,4 milyon ton.
2017-2024 yılları arasında ülke ekonomisine 256 milyar TL ekonomik katkı sağlandığını belirten Demiralp, İstanbul’a özgü verileri ise şöyle açıkladı:
- Sıfır atık sistemine geçen belediye sayısı: 24 belediye
- Sıfır atık sistemi kullanan bina sayısı: 18 binden fazla bina
- Sıfır atık eğitimi alan kişi sayısı: 5,5 milyon kişi
Recep Türk ise 2035’e kadar geri kazanım oranını yüzde 60’a çıkarma hedefini vurguladı.
Eylül 2025 itibarıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın resmi raporuna göre, toplanan atıklardan 185 milyar TL ekonomik kazanç elde edildi, 2,6 milyar kWh enerji tasarrufu sağlandı, 819 milyon metreküp su korundu, 104 milyon metreküp depolama alanı kurtarıldı, 5,9 milyon ton sera gazı emisyonu önlendi, 498 milyon ağaç kesilmekten kurtuldu ve 127 milyon varil petrol tasarrufu yapıldı.
Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş, “2017’de başlayan süreç, bugün 193 ülkede karşılık buldu,” dedi.
Ağırbaş, Sıfır Atık Vakfı’nın girişimleri ile BM İnsan Yerleşimleri Programı’nın İstanbul’da bölgesel ofis açacağını duyurdu. Ayrıca, 10’dan fazla uluslararası kurumun İstanbul’da ofis açmayı kabul ettiğini belirten Ağırbaş, “İstanbul’u sıfır atıkta küresel merkez yapacağız,” dedi.
İstanbul Valisi: Çocuklar öncü, teknoloji destekliyor
İstanbul Valisi Davut Gül de yaptığı konuşmada, dünyada temiz suya erişimi olmayan milyonlarca kişi olduğunu belirterek, Sıfır Atık Hareketi’nin bu sorunlara da çözüm sunabileceğini ifade etti.
“Çocuklarımız, sıfır atık konusunda yetişkinlerden daha bilinçli,” diyen Gül, okullarda çevreci projeleri güçlendirecek ve israfı önleyecek adımları açıkladı:
- Okullara harekete duyarlı sensörlü su sistemleri kurulacak
- Atık ayrıştırma kutuları yaygınlaştırılacak
- 8-10 yaşında fidanlar dikilecek
- Su arıtma sistemleri alınacak
- Okullarda temizlik işleri için robotlar kullanılacak
Gül, “Her sonbahar ‘şu şehrin suyu azaldı’ haberleri görüyoruz. Bir ay yağmur yağmasa susuz kalıyoruz. Bu yüzden kaynakları korumalıyız,” dedi.
Tüketimden sürdürülebilirliğe: Yeni yaklaşımlar
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Turan, tüketim ekonomisinin yaygınlaşması ve iklim krizinin olumsuz etkileri nedeniyle israfın önlenmesi gerektiğini vurguladı.
“Kıt kaynakları verimli kullanmak zorundayız,” diyen Turan, İstanbul’un günlük 50 ton atığının 7 tonunun gıda kaynaklı olduğunu ve kompost uygulamalarıyla istihdam yaratılabileceğini belirtti. Turan, sıfır atık projelerinin İstanbul’un 7 tonluk su tasarrufu sağladığını ve 40 milyon hanenin bir yıllık elektrik tüketimine eşdeğer enerji tasarrufu sunduğunu aktardı. Ayrıca, Japonya ile ortak deprem sonrası enkaz geri dönüşüm tesisi kurulduğunu ve bu tesisin alan ihtiyacını azalttığını ifade etti.
TÜİK Başkan Yardımcısı İbrahim Demir de çevresel kaynakların kıtlığına dikkat çekerek, “Bilinçsiz tüketimi bilinçli hale getirmeye çalışıyoruz,” dedi.
Çevre Ajansı Yönetim Kurulu'nda da görev alan Prof. Dr. Nilgün Kıran Cılız ise 12 Temmuz 2019 tarihli Sıfır Atık Yönetmeliği’nin kapsamlı olduğunu ve sular, madenler, kirlilik önleme ile gıda israfını azaltma konusunda ciddi adımlar attığını belirtti.
Kıran, “Sıfır atık belgesi almak yetmez, verilerin online sisteme girilmesi ve izlenmesi gerekiyor. Eksik kayıtlar iyileştirmeyi zorlaştırıyor,” uyarısında bulundu.
Kıran ayerıca, HORECA (otel, restoran, kafe) sektörlerinde tabakta bırakma oranının yüzde 35, mutfak israfının ise yüzde 15’i geçtiğini belirterek, davranış değişikliğinin şart olduğunu vurguladı.
Atıktan kaynağa: Endüstriyel simbiyoz ve depozito sistemi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın atık yönetiminde sanayi, tıbbi ve tehlikeli atıkları yeniden kaynak olarak kullanma yaklaşımı benimsediğini belirten konuşmacılar, bu sistemin alan ihtiyacını azalttığını vurguladı.
“Atıklar bertaraf için geniş alanlar gerektiriyor ama böyle alanlarımız yok,” diyen Nilgün Kıran Cılız, endüstriyel simbiyozun (birinin atığının diğerinin hammaddesi olması) sıfır atıkta temel bir ilke olduğunu ancak İstanbul’da bu konuda eksiklikler bulunduğunu ifade etti.
İstanbul’da kıyı atıklarının yılda 4 bin ton, bunun 100 tonunun ambalaj ve 5 tonunun kumsalda biriktiği aktarılırken, Çevre Ajansı’nın yüzey temizliğinde de başarılı olduğu vurgulandı. Depozito sistemiyle İstanbul’un tüm yönetmelikleri entegre ederek örnek şehir olabileceği belirtildi.
Sıfır Atık toplantısında, eğitimden teknolojiye uygulamaların güçlendirilmesi gerektiği vurgulanırken; paydaşlar, şehirlerin, denizlerin ve İstanbul’un sürdürülebilir geleceği için görüş alışverişinde bulunarak ortak bir vizyon geliştirme çabalarını dile getirdi.
Valilik destekli meslek yüksekokullarında “Farkındayım” projeleriyle katı atık yönetimi sıfır atık çerçevesinde ele alınıyor.
Yerel yönetimler ve STK’ların aktif rolüyle İstanbul’da atık ayrıştırma ve geri dönüşüm yaygınlaşıyor. Beyaz eşya tamirinin önemine dikkat çeken uzmanlar, firmaların ömrü biten eşyalardaki kullanılabilir parçaları kurtarması gerektiğini vurguladı.
Panelde altı çizilen noktalardan biri de gelecek nesiller olurken, “Her nesneye gelecek nesillere bir emanet olarak bakmalıyız, bu inancımızla da örtüşüyor,” denildi.