Marsilya’daki Mucem Müzesi, her ay bir Salı günü 'Naturist Cennetler' sergisini çıplak gezme fırsatı sunarken, diğer günlerde ziyaretler normal şekilde yapılabiliyor ve sergi, Avrupa’daki nüdist toplulukları ile doğaya dönüş arzusunu gözler önüne seriyor.
REKLAMFransa'nın Marsilya kentindeki bir müze, ayda bir kez ziyaretçilerin "Natürist Cennetler" adlı sergisini çıplak bir şekilde ziyaret etme fırsatı sanıyor.
Her ay belirlenen bir Salı günüde yapılan bu etkinlikte, bir müzede çıplak dolaşmak size göre değilse, ayın diğer günlerinde kıyafetlerinizle gezebilirsiniz.
9 Aralık'a kadar Mucem'de sergilenecek olan fotoğraf sergisi, Avrupa'daki nüdist toplulukların büyümesini ve doğaya dönüş arzusunun ardındaki felsefeyi gözler önüne sermeyi amaçlıyor.
Müze, nüdizmin yalnızca 1960'ların bir modası olmadığını vurgularken, "doğada çıplaklık için yeni bir ilginin ortaya çıktığını, bu trendin sağlıklı ve vejetaryen diyetler, doğal terapiler, meditasyon ve açık hava yoga ile birleştiğini," belirtiyor.
Serginin arkasındaki mesajlardan biri de "Sağlıksız yaşam tarzları ve bedenlerimizi ağırlaştıran diktatörlüklerin reddedilmesi."
Fransa, Avrupa'da nüdizmin önde gelen ülkelerinden biri haline geldiği için Mucem, sergi için ideal bir mekan olarak öne çıkıyor. Akdeniz kıyısındaki Marsilya'da hava genellikle mükemmel olduğundan, çıplaklık kültürünün Glasgow'dan daha yaygın olması şaşırtıcı değil.
Marsilya, birçok çıplaklar plajına ev sahipliği yapıyor ve natürizm toplulukları Fransa'nın dört bir yanına yayılmış durumda. Müze küratörleri, Fransa'nın bu geleneği Almanya ve İsviçre'ye borçlu olduğunu vurguluyor.
Sergi, 1920'lerde öncülük edilen bu toplulukların bugün nasıl bir harekete dönüştüğünü 600 fotoğraf, film, dergi ve gündelik nesneden oluşan geniş bir koleksiyonla gözler önüne seriyor.
20. yüzyılın başlarında, natürizmin etrafındaki düşünceler genellikle vücudu kimyasallara maruz bırakmanın tıbbi olarak faydalı olduğu yönündeydi. Bu görüş, İsviçre ve Alman topluluklarında yaygındı ve dünyevi zevklerden uzak, daha basit bir yaşama dönüş fikriyle tezat oluşturuyordu.
Serginin küratörlerinden Amelie Lavin, 20 Minutes’a yaptığı açıklamada, bu ilk toplulukların ardındaki düşüncenin karmaşık geçmişini şöyle özetledi: “Kapitalist toplumun pek çok cicili bicili giysisinden kurtulma fikriyle birlikte güçlü bir özgürlükçü boyut da vardı. Ayrıca doğal ilaçlar ve vücudu güçlendirmek için kimyasallara maruz bırakma düşüncesi, ırkın yozlaşmasını önleme amacı taşıyordu.”
Fransa'da natürizm hareketinin kökleri, 1927 yılında Paris'te kurulan Spartaclub adlı spor salonuna dayanıyor. Bu ilk adımı, başta Seine Nehri kıyısındaki Noisy-le-Grand olmak üzere Fransa'nın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan natürist kamp alanları takip etti.
Sergide öne çıkan figürlerden bazıları ise Andre ve Gaston Durville kardeşler. İki doktor kardeş, 1928'de Seine Platais Adası'nda Physiopolis adlı natürist kampını kurduktan sonra, Fransız Rivierası açıklarındaki Ile du Levant'ta Heliopolis adlı bir natürist kulübü kurdular. Heliopolis, bütünsel ve vejetaryen yaşam tarzlarını benimseyen izole bir topluluk yaratarak natürizmi başka bir boyuta taşıdı.
1960'larda popülerliğinin zirvesine ulaşan Heliopolis, her yaz 60.000 ziyaretçiyi ağırlıyordu. Bugün hâlâ çıplaklar plajlarıyla ünlü bir bölge olarak biliniyor.