NewsletterHaber BülteniEventsEtkinliklerPodcasts
Loader
Bize Ulaşın
REKLAM

Isabelle Huppert: 'Film festivalleri filmlerin görünürlüğü için çok önemli ekosistemler'

AP
AP © Andreea Alexandru/2024 Invision
© Andreea Alexandru/2024 Invision
By David Mouriquand
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Bu haberin orjinalinin yayınlandığı dil İngilizce

Fransız aktris Isabelle Huppert festivallerin sinema için artan önemine dikkat çekerek sinema salonlarının karşılaştığı zorluklarını vurguladı.

REKLAM

Fransız aktris Isabelle Huppert, Tim Burton'ın "Beetlejuice Beetlejuice" filminin prömiyeriyle başlayacak olan 81. Venedik Film Festivali'nde jüri başkanlığı yapacak.

Huppert, festivalin başlamasından önce, film festivallerinin sinema ve geleceği için taşıdığı öneme değinerek, sanatın karşı karşıya olduğu tehditler konusundaki düşüncelerini de paylaştı. "The Piano Teacher", "8 Women" ve "Elle" gibi filmlerle tanınan ünlü oyuncu, Venedik'e gitmeye hazırlanıyor.

The New York Times'a (NYT) konuşan Huppert, "Festivaller her geçen gün daha da önem kazanıyor," dedi.

"Hepimiz biliyoruz ki, film izleme platformları gibi yeni izleme yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte - ki bunların da kendine has iyi yönleri var - sinema salonları tehdit altında. Dolayısıyla festivaller filmlerin görünürlüğü ve bir bütün olarak film endüstrisi için çok önemli ekosistemlerdir," ifadelerini kullandı.

28 Ağustos'ta başlayıp 7 Eylül'e kadar sürecek olan festivalde Huppert ve jürisi, bu yılın gıpta ile bakılan Altın Aslan'ını seçmeden önce yarışma bölümünde seçilen tam 21 filmi izleyecek.

Bu yıl yarışmanın en gözde filmleri arasında Todd Philips'in Joaquin Phoenix ve Lady Gaga'nın başrollerini paylaştığı "Folie a Deux"; Pedro Almodovar'ın Tilda Swinton ve Julianne Moore'lu ilk İngilizce filmi "The Room Next Door"; Brady Corbet'in Auschwitz'den sağ kurtulan Macaristan doğumlu bir Yahudi'nin hayatının 30 yılını anlatan "The Brutalist"; Luca Guadagnino'nun William S. Burroughs'un 1985 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan ve başrolünde Daniel Craig'in oynadığı Queer ve Pablo Larraín'in başrolünde Angelina Jolie'nin oynadığı Maria Callas biyografisi "Maria" yer alıyor.

Venedik'i bu kadar özel kılan şeylerden bahseden Huppert, "etkinliğin genel büyüsüne" katkıda bulunduğunu düşündüğü festival atmosferinden de söz etti.

"İyimser kalmak istiyorum," dedi. "Ailem ve ben Paris'te iki küçük sanat sinemasına bakıyoruz: Christine ve Ecoles. Paris, sinema salonları açısından çok ayrıcalıklı bir şehir olmaya devam ediyor."

"İnsanların sinemaya gitme tutkusunun devam edeceğine inanıyorum," diye devam etti. "Bazen insan kendine sinemanın ebedi bir sanat formu olup olmadığını ve insanların sinemaya gitmeye devam edip etmeyeceğini sorabilir. Benim eğilimim, 'evet' demek yönünde."

Huppert, 1988'de "Story Of Women" ve 1995'te "La Ceremonie" ile Venedik'te En İyi Kadın Oyuncu dalında Coppa Volpi ödülünü iki kez kazandı. Ayrıca 2005 yılında festival tarafından tüm çalışmaları için özel bir Altın Aslan ile onurlandırıldı.

Ek kaynaklar • The New York Times

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

'Megalopolis' fragmanındaki sahte eleştiriler nedeniyle pazarlama danışmanı kovuldu

Tim Burton'un 'Beterböcek Beterböcek'i Venedik Film Festivali'nde prömiyer yapacak

Venedik Film Festivali’nin Altın Aslan onur ödülü Sigourney Weaver’e gidiyor