Tim Burton, 36 yıl aradan sonra “Beterböcek Beterböcek” ile kült klasik ruhunu yeniden canlandırıyor.
REKLAMEfsanevi yönetmen Tim Burton’ın 1988 tarihli doğaüstü komedi filmi "Beterböcek" in ("Beetlejuice") devam filmi Beterböcek Beterböcek" ("Beetlejuice Beetlejuice") 36 yıl sonra geri döndü.
Kendine has, sıra dışı karakterler ve dünyalar yaratan Burton'ın devam filmi kararı, 15 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve dünya çapında 75 milyon dolar hasılat elde eden kültleşmiş birinci filmin ardından, aynı başarıyı yakalayıp yakalayamayacağı konusunda tartışma da yaratmıştı.
2024 Venedik Film Festivali'nin açılış filmi olma onurunu da kazanarak, dört dakika ayakta alkışlanan film, Burton severleri oldukça heyecanlandırdı.
Genellikle, çok sevilen ve seyirciden büyük ilgi gören yapımların devam filmi yapma kararları çoğu zaman hüsranla sonuçlanıyor. İlk filmdeki atmosferi başarılı bir şekilde ikinci filme taşıyamadıkları için, birçok film gişede de aynı hasılatı yakalayamıyor.
Ancak Tim Burton'ın "Beterböcek Beterböcek"i bu konuda diğerlerinden ayrılıyor.
Öncelikle film başlarken gelen jenerik müziği ve ilk filmdeki maket evin görüntülerinden oluşan jenerik, yazı fontlarıyla beraber birebir aynı olarak kullanılmış. Bu bağlamda yeni film, ilk filme büyük bir saygı duruşuyla başlıyor.
Aynı zamanda yapımcıların adları geçerken tanıdık bir isim de gözümüze çarpıyor: Brad Pitt.
Hikaye, bu sefer öldüklerini anladıktan sonra evlerine yeni taşınan Deetz ailesini kovmak için çaba harcayan Adam ve Barbara Maitland çiftinin zamanından yıllar sonra geçiyor. Deetz ailesinin gotik küçük kızı ve Maitlandleri görebilen tek kişi olan Lydia Deetz (Wionna Ryder) artık büyümüş ve paranormal aktiviteleri konu aldığı "Hayalet Ev" ("The Ghost House") adlı televizyon programını sunmakta.
Beklenmedik bir aile trajedisinin ardından, Deetz ailesinin üç nesli Winter River'daki evlerine geri döner. Beterböcek'in (Michael Keaton) hâlâ peşini bırakmadığı Lydia'nın hayatı, asi genç kızı Astrid'in (Jenna Ortega) öbür dünyaya yanlışlıkla gitmesiyle cehenneme döner.
Elinde başka hiçbir seçeneği kalmayan Lydia, Beterböcek'ten yardım istemeye karar verir ve her şey daha da kaotik hale gelir.
Beterböcek ise, Frankeinsteinvari parçaları bir araya gelerek canlanan eski eşi ve ölüm tarikatı lideri Dolores (Monica Belluci) ile uğraşmak zorunda kalacaktır.
Burton bu kaotik olaylar sıralamasında ustaca yerleştirdiği gülünç sahnelerle ilk filmdeki komedi unsurunu tekrar sunuyor. Özellikle ilk filmde unutulmayan anlardan "Banana Boat (Day-O)" şarkısıyla ailenin şarkı söylediği ana da ufak bir gönderme yapılmış. Şarkıyı bu sefer bir cenaze töreninde, çocuk kilise korosunun seslendirdiği versiyonla görüyoruz ki bu gerçekten görmeye değer.
1989'da En İyi Makyaj Akademi Ödülünü alan "Beterböcek"in, devam filminde ise bazı yeni görsel açıdan eklemeler var. Beterböcek'in geçmişini anlattığı sahnede İtalyan film pastişlerinden aralarda geçen anime edilen segmentlere kadar bir çok farklı yenilikler de getirilmiş.
Diğer bir yandan Delia (Catherine O'Hara) karakterinin birinci filmdeki sanat eserleri zekice bazı sahnelere serpiştirilmiş. Hatta bu karakter üzerinden modern sanat dünyasının gidişatına ufak da bir gönderme yapılmış. "İnsan Tuval" ("The Human Canvas") isimli sanat girişimi, bedenin sanatta bir tuval olarak kullanılmasını destekleyen ve oldukça aşırılara kaçan, aşırılıkta anlamsızlaşan bir sergiyle filme yerleştirilmiş. Ustaca!
Bunlara rağmen film bazı yerlerde bütünsellik açısından tekliyor diyebiliriz. Monica Belluci'nin vücut parçalarını birleştirerek canlanma sahnesinden sonra, bu karakterin film içinde daha temeli oturtulmuş bir hikaye içinde görülmesi daha anlamlı olabilirdi. Keza canlanma sahnesi bu açıdan çok umut verici olsa da karakteri yalnızca birkaç sahnede görüyoruz.
REKLAMBu durumdan muzdarip olan bir diğer isimse gotik dedektifi canlandıran Willem Defoe. Kendisini de aynı şekilde çok kısıtlı görüyoruz denilebilir.
Burton'un Netflix işi olan "Wednesday"de yıldızı özellikle parlayan Jenny Ortega'ya ise denebilecek tek bir söz bile yok. Kendisi, Quentin Tarantino gibi filmlerinde genellikle aynı oyuncularla çalışmayı seven Tim Burton'ın gözdesi olmuş durumda.
Genel anlamda "Beterböcek Beterböcek" bir auteur işi. Tim Burton ise bu unvanın hakkını sonuna kadar veriyor. Kıyafetlerden makyajlara, filmdeki şarkı seçimlerinden mekanlara, her bir element Burton'un o özlenen gotik ve ele avuca sığmayan dünyasını tam gücüyle devam filminde geri getiriyor.