Hıristiyanlar, şarkıcının Papa ile yakınlaştığına dair paylaşımları gerçek sanarak durumu kınadı.
Provakatif sanat anlayışı ile Hristiyan dünyasında skandallara imza atan Madonna ve Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, yapay zeka ile oluşturulan fotoğraflarda bir araya geldi. Söz konusu fotoğrafın sosyal medyada yayınlanması ise internet alemini karıştırdı.
66 yaşındaki şarkıcı, Instagram hikayesinde Papa'nın kendisine sarıldığı iki yapay zeka görselini paylaştı. Görsellerde Papa'nın kolu Madonna'ya dolanmış halde görülürken, paylaşım başlıklarındaki "Hafta sonuna......... gibi giriyorum" ve "Görülmek güzel......" ifadeleri dikkat çekti.
Madonna, yapay zeka görüntülerini oluşturan sosyal medya hesabı rickdick_'i de etiketledi.
Paylaşım, kısa sürede hem çevresel etkileri nedeniyle yapay zeka üretimini eleştirenlerden hem de dünya genelindeki Katoliklerden tepki çekti.
Premier Christian News'e göre, Hristiyan toplumu, Papa'nın Madonna ile samimi bir ilişki içinde olduğu izlenimi veren yapay zeka görüntülerini "saygısız" ve "etik dışı" olarak nitelendirdi.
Görüntüler gerçek olsaydı Papa'nın itibarını zedeleyecek olsa da, Madonna'nın ruhani sınırları yeni aştığını iddia etmek, pop ikonunun 40 yılı aşkın kariyerini göz ardı etmek anlamına gelir.
1984'te "Like a Virgin" albümüyle yükselen Madonna, Hristiyan imgelerini cinsellikle birleştirmekten hiçbir zaman kaçınmadı. Sahne şovlarında haç sembollerini sıklıkla kullanırken, dini referansları kıyafetleriyle harmanladı.
Bu provokasyon 1989'da "Like a Prayer" ile zirveye ulaştı. Mary Lambert'in yönettiği klipte, Katolik kökenli şarkıcı, yanan haçlar arasında dans ederek Ku Klux Klan'a göndermede bulundu. Klip, Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) bazı kanallar tarafından yasaklanırken, dönemin Papası John Paul II de Madonna'nın boykot edilmesini destekledi.
Madonna, kariyeri boyunca cinselliğe cesur ve sanatsal yaklaşımıyla tartışmalara yol açtı. 1992'de yayımlanan "Sex" adlı kitabı, simüle edilmiş seks sahneleriyle pop yıldızlarının kendi bedenleri üzerindeki sanatsal kontrolünün önemli bir örneği olarak görüldü.
Madonna'nın din, cinsellik ve provokasyon arasındaki çizgide dans etmesi, onun pop kültüründeki tartışmalı fakat kalıcı yerini pekiştirdi.
Madonna, din konusunda kışkırtıcı tavrını sürdürerek Hinduizm, Budizm ve Kabala gelenekleri üzerinden maneviyatı keşfetmiş ve bu yönüyle de sık sık manşetlere taşınmıştı.
Katolik Kilisesi tarafından üç kez aforoz edilen Madonna, dini imgeleri müziğinde utanmadan kullanmasıyla tanınıyor. Bu konuyu iki yıl önce Papa Francis'e attığı bir tweetle gündeme getirmişti:
"Ben iyi bir Katoliğim. Yemin ederim! Yani yemin etmiyorum! Son günah çıkarmamdan bu yana yıllar geçti," diyen Madonna, Papa'nın resmi hesabını etiketleyerek şu soruyu sormuştu: "Bazı önemli konuları konuşmak için bir gün buluşmamız mümkün mü? Üç kez aforoz edildim. Bu hiç adil görünmüyor. Saygılarımla, Madonna."
Madonna'nın bu tweeti, onun Katolik geleneklerine karşı yıllar süren provokatif yaklaşımını bir kez daha gözler önüne sermişti.
Madonna'nın Papa ile yapay zeka görüntüleri üzerinden yarattığı "skandalı" yeni bir çığır gibi sunmak, kariyerinin kilit bir temasını görmezden gelmek olur. Zira dini imgelerle provokasyon, Madonna'nın sanatsal kimliğinin temel taşlarından biri.
Ancak yapay zeka görüntülerine yönelik daha isabetli bir eleştiri, artık ilgi çekici olmamalarıdır.
Ne yazık ki bu durum, Madonna'nın 2005 tarihli "Confessions on a Dancefloor" albümünden sonraki kariyerini yansıtıyor. O dönemde büyük bir pop dönüşü yaşayan şarkıcı, çalışmalarının kalitesine ve yaş ayrımcılığına karşı son dönemde yaptığı güçlü çıkışlara rağmen, kültürel tartışmalarda aynı seviyede yankı bulamamıştı.
COVID-19 salgını sırasında yaptığı "büyük eşitleyici" süt banyosu açıklamasından, bu yıl yanlışlıkla engelli bir hayranına hakaret etmesine kadar Madonna'nın son dönem yaptığı çıkışlar, provokatif olmaktan uzak "talihsiz gaflar" olarak görülüyor.