'No Other Land' filminin yönetmenleri, gazetecileri bölgede artan yerleşimci şiddeti hakkında bölge sakinleriyle röportaj yapmaya davet ettiklerini belirtti ancak İsrail askerleri bu tura engel oldu.
İsrail askerleri, Pazartesi günü, Oscar ödüllü 'No Other Land' (Başka Ülke Yok) filminin yönetmenleri tarafından planlanan bir tur için gazetecilerin Batı Şeria'daki köylere girişini engelledi.
Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik sistematik İsrailli yerleşimci saldırılarına odaklanan güçlü belgeselin yönetmenleri, gazetecileri bölgede artan yerleşimci şiddeti hakkında bölge sakinleriyle röportaj yapmak üzere tura davet ettiklerini belirtti.
Filmin İsrailli yardımcı yönetmeni Yuval Abraham tarafından X'te yayınlanan videoda, bir İsrail askeri, bir grup uluslararası gazeteciye askeri bir emir nedeniyle bölgeye "giriş yapılamayacağını" söylüyor.
Bölgede yaşayan ve filmin yardımcı yönetmeni olan Filistinli Basel Adra, ordunun daha sonra gazetecilerin ziyaret etmeyi umdukları iki Filistin köyüne girmelerini engellediğini belirtti.
Gazetecileri evine davet eden Adra, "Gazetecilerin köyleri ziyaret edip sakinleriyle görüşmesini istemiyorlar. Dünyanın burada neler olduğunu görmesini istemedikleri çok açık," dedi.
Masafer Yatta olarak bilinen küçük Bedevi köyleri de dahil olmak üzere çevredeki bölgenin bir kısmı 1980'lerde ordu tarafından canlı ateş eğitim bölgesi olarak ilan edilmişti. Yaklaşık 1000 Filistinli dışarı çıkma emrine rağmen orada kaldı. Gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve diplomatlar geçmişte köyleri ziyaret etmişti.
Bölgedeki Filistinliler, Hamas'ın İsrail'e saldırdığı ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana yerleşimci şiddetinin arttığını bildiriyor.
İsrail askerleri düzenli olarak evleri, çadırları, su depolarını ve zeytin bahçelerini yıkmak için harekete geçiyor ve Filistinliler her an sınır dışı edilebileceklerinden korkuyor.
Adra, gazetecilerin sonunda Masafer Yatta'daki köylerden birine girebildiklerini, ancak yaşadığı köy olan Tuwani'ye ve onları götürmeyi umduğu Khallet A-Daba'ya girmelerinin engellendiğini söyledi.
Adra, yerleşimcilerin Pazartesi günü Khallet A-Daba'ya geldiklerini ve köy sakinlerinin yaşadığı bazı mağaraları ele geçirdiklerini, sakinlerin eşyalarını tahrip ettiklerini ve köy arazilerinde yüzlerce koyun otlattıklarını söyledi.
Ordu geçen ay köyün büyük bir kısmını yıkmıştı.
Bu yıl En İyi Belgesel dalında Oscar kazanan No Other Land, köy sakinlerinin İsrail ordusunun köylerini yıkmasını engellemek için verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
Filistin-İsrail ortak yapımı filmin yönetmenliğini Adra, Masafer Yatta'dan Filistinli aktivist Hamdan Ballal ve İsrailli yönetmenler Yuval Abraham ve Rachel Szor üstlendi.
Film aynı zamanda Berlinale'de En İyi Belgesel ödülünü kazanırken, Adra kabul konuşmasında Gazze'deki Filistinli yurttaşları "katledilirken" kutlama yapmanın zor olduğunu söyledi. Almanya'yı "BM çağrılarına uymaya ve İsrail'e silah göndermeyi durdurmaya" çağırdı.
Daha sonra sahneye çıkan Abraham, "Karşınızda duruyoruz. Şu anda aynı yaştayız. Ben İsrailliyim, Basel ise Filistinli. Ve iki gün sonra eşit olmadığımız topraklara geri döneceğiz," dedi.
Abraham şöyle devam etti: "Ben sivil yasalar altındayım; Basel ise askeri yasalar altında. Birbirimizden 30 dakika uzakta yaşıyoruz ama benim oy hakkım var. Basel'in oy hakkı yok. Bu topraklarda istediğim yere gitmekte özgürüm. Basel, milyonlarca Filistinli gibi, işgal altındaki Batı Şeria'ya hapsedilmiş durumda. Aramızdaki bu ayrılık durumu, bu eşitsizlik sona ermelidir."
O dönemde Abraham ve Adra'nın konuşmaları Berlin Belediye Başkanı Hristiyan Demokrat Birlik Partili Kai Wegner tarafından eleştirilmişti.
Wegner X'te şunları yazdı: "Antisemitizmin Berlin'de yeri yoktur ve bu sanat ortamı için de geçerlidir. Berlinale'nin yeni yönetiminden bu tür olayların bir daha yaşanmamasını sağlamasını bekliyorum."
Wegner'in eleştirileri büyük bir tepkiye yol açtı ve bu yıl Berlinale'nin yeni direktörü Trcia Tuttle filmle ilgili tartışmalara değindi ve No Other Land filminin yapımcılarını savunarak, "Bu filmin ya da film yapımcılarının antisemitik olduğunu öne süren söylemler Almanya içinde ve dışında herkes için tehlike yaratıyor ve hep birlikte durup onları desteklememiz önemli," dedi.