Devasa kayalar üzerindeki oyma figürler, o dönemde daha önce yaşama elverişsiz olan bölgede tatlı su kaynaklarının ortaya çıkmaya başladığını, bu sayede insanların oraya yerleşebildiğini gösteriyor.
Suudi Arabistan’daki kayalarda keşfedilen, deve ve diğer çöl hayvanlarını betimleyen onlarca gerçek boyutlu oyma, insanların bugün son derece kurak olan bir bölgede 12 bin yıl önce yaşadığını ortaya koydu.
Devasa kayalar üzerindeki bu oyma figürler, o dönemde daha önce yaşama elverişsiz olan bölgede tatlı su kaynaklarının ortaya çıkmaya başladığını, bu sayede insanların oraya yerleşebildiğini gösteriyor.
Nature Communications adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırmaya göre, bu kaya sanatı alanlarında ayrıca taş aletler de gün yüzüne çıkarıldı. Bu aletler, sanat eserlerini kimin yaptığına dair ipuçları da veriyor.
Araştırmanın ortak yazarı Griffith Üniversitesi’nden arkeolog Michael Petraglia, bu keşfin “bölgedeki insan hareketine dair anlayışımızı kökten değiştirdiğini” söyledi.
ABC News'e konuşan Petraglia’ya göre bu kaya sanatı, Arap Yarımadası’nda şimdiye kadar keşfedilen en eski örnek.
"Bu kaya sanatına dair elimizde çok erken bir tarih var, aynı zamanda çevresel koşulların iyileşmeye başladığı dönemde Arabistan’ın kalbine insanların ilk girişine dair benzersiz bir tarih de sunuyor."
Nefud Çölü’ndeki oymalar
Bugün Suudi Arabistan kurak bir ülke, ancak geçmişte hem çok daha kurak hem de çok daha nemli dönemler geçirmişti.
Yüzbinlerce yıl önce, yağışlı dönemlerde bölge hayvanlar ve erken insan toplulukları için bir geçiş noktasıydı.
Ancak yaklaşık 25 bin yıl önceki buzul çağının zirvesinde, yağışlar durdu ve bazı bölgeler o kadar kurudu ki yaşanmaz hale geldi.
Yaklaşık 10 bin yıl öncesine ait birçok arkeolojik alan ise bölgenin o dönemde yeniden yaşama elverişli hale geldiğini gösteriyor. Ancak araştırmacılar, insanların bölgeye daha da erken dönüp dönmediğini bilmiyordu.
Profesör Petraglia ve ekibi, Nefud Çölü’nün güney ucunda üç farklı bölgede amatör arkeologlar tarafından bildirilen dev kaya oymalarını inceledi.
Toplam 176 oyma tespit edildi; bunların çoğu deve, yaban öküzü, ceylan, dağ keçisi ve yaban atı figürlerinden oluşuyordu.
Bazı oymalar 2 metreden daha büyüktü.
Petraglia, “Şimdiye kadar bulunmuş en etkileyici oyma yoğunluğunu keşfettik,” dedi.
Ekip ayrıca bölgede 532 taş alet buldu. Araştırmacılar bunların, oymaları yapan insanlara ait olduğuna inanıyor.
Sanatın yaşı
Oymalar doğrudan tarihlendirilemedi, ancak bilim insanları çevredeki taş aletler ve tortu tabakalarını karbon tarihleme ve lüminesans tarihleme yöntemleriyle analiz etti.
Sonuçlar, bu sanat eserlerinin 11 bin 400 ila 12 bin 800 yıl öncesine ait olduğunu gösterdi. Bu da bölgenin yeniden insanlarca iskân edilmesine dair önceki kanıtlardan yaklaşık 2 bin yıl daha eski.
Bulgular 12 bin yıl önce çölün geçici su kaynaklarına sahip olduğu, bu kaynakların yağışlı dönemlerde dolup yaşamı destekleyebildiği anlamına geliyor.
Petraglia, “Bu gölcüklerin ve sulak alanların oluşmasıyla birlikte hem yabani hayvanlar hem de avcı-toplayıcılar bölgeye çekilmişti,” dedi.
“Hayvanlar hem besin kaynağıydı hem de dev kayaların duvarlarına işleniyordu.”
Kim yaptı bu dev oymaları?
Araştırmacılar kesin bilmiyor, ancak Petraglia’ya göre bulunan taş aletler Levant bölgesindekilerle (bugünkü Suriye, Lübnan, Ürdün) oldukça benzer. Bu da, sanatçıların kuzeyden gelen bir nüfustan olduklarını düşündürüyor.