Insiders bu hafta ABD'ne giderek Houston Teksas ve Arizona eyaletlerine giderek burada yeni bir hayata başlamak isteyen mültecilerin hayatlarına konuk oluyor.
‘‘Bu toprakların kendine yurt arayan, zulme uğramış, dürüst ve hangi ulustan gelirse gelsin tüm insanları güvence altına alan bir yer olmasını temenni ediyorum.’‘
İşte bu sözler Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk başkanı George Washington’a ait.
Acaba şu andaki yöneticiler ülkeyi kuran ilk devlet adamının beklentilerini 200 sene sonra karşılayabilecekler mi?
Bu seneki başkanlık seçimi yarışında göçmen ve mülteciler farklı sebeplerle ana gündem maddesiydi.
Amerika resmi olarak mültecilerin en çok yerleştiği ülke durumunda…
Resmi rakamlar yanıltıcı olabilir. Gerçekleri konuşacak olursak Birleşik Devletler’in Avrupa kalesine gıpta etmesi için pek de fazla bri şeyi yok. Insiders’ın bu bölümünde öncelikle Arizona, sonra da Teksas’a gidiyoruz. Acaba fırsatlar ülkesine giden mülteciler ne düşünüyor?
Valerie Zabriskie, önce Saraybosna sonra da Phoenix’e ve son olarak da Houston Teksas’a gidiyor.
Valerie Gauriat, euronews: ‘‘Valerie, sen iltica konusunda birçok haber yaptın. Amerika’daki mülteci yasalarını Avrupa ile kıyaslarsak, bu konuda ne söylemek istersin?’‘
Valerie Zabriskie, euronews: ‘‘Bence aradaki en büyük fark Amerika’nın tek bir ülke Avrupa Birliği’nin 28 ayrı ulustan meydana gelmiş bir yapı olması.’‘
‘‘Örneğin Houston’daki röportajımda Teksas Valisi artık Suriyeli mültecileri kabul etmeyeceklerini söyledi. Ancak mülteci sorunu devletin tamamını ilgilendirdiği için bu konuda karar verecek olan merci de Washington hükumeti… Ancak Avrupa’da örneğin Belçika gibi ülkelerin Avrupa Birliği’ne kota dayatmaya çalıştığını görüyoruz. Ve bu uygulanamadı. Ayrıca birliğe üye diğer ülkeler de mültecileri kabul edip etmeme konusunda evet ya da hayır deme hakları var.’‘
‘‘Sanırım her iki tarafta da Amerika ve Avrupa’da mültecileri kabul etme kanunları daha da zor hale getirilecek. Zaten Amerika’da 11 Eylül olayından sonra göçmenlikle ilgili kanunların sıkılaştırması gündemdeydi. Avrupa’da da serbest dolaşım konusunda bir kriz yaşandı. Yani Atlantik’in her iki yakasında da duvar örmeye yönelik sesleri işitebilirsiniz.’‘
Valerie Gauriat, euronews:
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, kısaca her iki siyasi taraf da Amerika’nın mültecilere uyguladığı politikaların gözden geçirilmesini düşünüyor. Bu konudaki öneriler neler olabilir?
Valerie Zabriskie, euronews: ‘‘Evet Donald Trump’ı tek bir kelimeyle özetleyebiliriz: Duvar… Evet kendisi çok sert söylemlerde bulunuyor ve Meksika ile Amerika Birleşik Devletleri arasına bir duvar örmeyi planladığını söyledi. Bunun yanında Amerika’da bulunan 11 milyon yasa dışı göçmeni de sınır dışı etmek istiyor. Ancak güvenlik ve diğer testleri geçen ‘iyi göçmenler’i ülkede tutacaklarını belirtti.’‘
‘‘Bu konuya en ılımlı yaklaşan kişi Hillary Clinton… Kendisi göreve gelirse ilk 100 gün içerisinde yasa dışı göçmenleri de içine alan çok kapsamlı bir kanun çıkaracaklarını söyledi. Eğer bu yasa dışı göçmenler vergilerini ödemeyi kanıtlayabilirse vatandaşlık alabilmek için kendilerine kolaylık sağlanacak.’‘
‘‘Ancak geçmişte Cumhuriyetçi ve Demokrat başkanlar Bush ve Obama’nın bu reformlarda başarısız olduğunu gördük.’‘
Valerie Gauriat, euronews: ‘‘Başkanlık kampanyalarında mülteci sorununu bu kadar öne çıkarmak sence bir risk taşımıyor mu? Bu, adaylar arasındaki dengeleri değiştirebilir. Sence bu konu, etkili olur mu?’‘
Valerie Zabriskie, euronews: ‘‘Evet şu anda tek bir aday, yani Donald Trump hakkında konuşuyoruz. Kendisi yaptığı söylemlerle Müslüman, Meksikalı ya da kadınlar arasında pek de taraftar topladığını söyleyemeyiz. Şu anda Kasım ayındaki seçimlere yaklaştık. Trump şu anda eski sert söylemlerini yumuşatıyor. Müslüman karşıtı olmadığını, sadece teröristlere karşı olduğunu ve Latin Amerika asıllı ve çok çalışkan birçok arkadaşı olduğu söylemeye başladı.’‘
‘‘Son açılan sandıklar seçim yarışının kızıştığını gösteriyor. Şu anda kararsız birçok seçmen bulunuyor. İşte bu seçmenler bence başkanlık yarışını belirleyecek olan oylar.’‘