AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Gürcistan'ın yabancı ajan yasasını kabul etmesinin ülkenin üyeliğe giden yolunu olumsuz etkileyeceğini söyledi.
REKLAMGürcistan Parlamentosu, AB üyeliğine giden yolu tehlikeye atabilecek tartışmalı 'yabancı ajan yasasını' kabul etti.
Yeni yasa, medya kuruluşları ve STK'ların fonlarının en az yüzde 20'sini yurtdışından almaları halinde yabancı ajan olarak kayıt yaptırmalarını gerektiriyor ve buna uymayanlara ağır para cezaları getiriyor.
Gürcistan'ın yönetim yetkilileri "Şeffaflık Yasası" olarak adlandırdıkları yeni önlemin, iç siyaseti etkilemeye yönelik yabancı girişimleri engelleyeceğini iddia ediyor.
Ancak eleştirmenler bu yasanın ifade özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlayabileceği ve Gürcistan'ın AB üyeliği başvurusunu sabote edebileceği uyarısında bulunuyor.
Brüksel defalarca Gürcü milletvekillerini yasadan vazgeçmeye ve "Avrupa yolunda" kalmaya çağırdı. Washington da benzer kaygıları dile getirdi.
AB geçtiğimiz Aralık ayında Gürcistan'a adaylık statüsü teklif ederken, Tiflis'in üyelik başvurusunda ilerleme kaydedebilmesi için kilit politika önerilerini uygulaması gerektiğini açıkça ifade etti.
Yasanın kabul edilmesine tepki gösteren AB'nin dış politika şefi Josep Borrell, yasanın kabul edilmesinin ülkenin üyeliğe giden yolunu olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Borrell yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Avrupa Birliği, Gürcistan Parlamentosu'nun yabancı nüfuzun şeffaflığına ilişkin yasayı Cumhurbaşkanı'nın vetosuna rağmen kabul etmesinden ve Venedik Komisyonu'nun bu yasanın yürürlükten kaldırılmasına yönelik açık tavsiyesini içeren ayrıntılı hukuki argümanlarını göz ardı etmesinden derin üzüntü duymaktadır."
"Gürcistan makamlarını bu eğilimi tersine çevirmeye ve AB yolunda kararlılıkla ilerlemeye çağırıyoruz. Dinamikleri değiştirmek için hala zaman var; ancak yönetim makamlarının güçlü bir kararlılık göstermesi gerekiyor.
"AB ve Üye Devletler bu gelişmelere tepki vermek üzere tüm seçenekleri değerlendirmektedir."
Yasaya karşı çıkanlar, Kremlin tarafından siyasi muhalifleri hedef almak, ayrımcılık yapmak ve nihayetinde yasadışı ilan etmek için kabul edilen benzer yasaları yansıttığını söyledikleri için yasayı "Rus yasası" olarak adlandırdılar.
Muhalefetteki Birleşik Ulusal Hareket ise tasarıyı Gürcü Rüyası'nın ülkeyi Rusya'nın etki alanına sokma çabalarının bir parçası olarak tanımladı ve bu iddiaları şiddetle reddetti.
Gürcü Rüyası, eski bir başbakan ve servetini Rusya'da kazanmış bir milyarder olan Bidzina Ivanishvili tarafından kuruldu.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zourabichvili tasarıyı eleştirenler arasında. Zourabichvili iki haftadan kısa bir süre önce sözde Rusya yasasının "anayasamızla, Avrupa standartlarıyla çeliştiği ve bu nedenle Avrupa yolumuzda bir engel teşkil ettiği" uyarısında bulunarak tasarıyı veto etti.
Ancak Pazartesi günü bir parlamento komitesi onun hamlesini geçersiz kılarak Salı günkü nihai onayın önünü açtı.
Geçtiğimiz ay boyunca on binlerce protestocu Gürcistan sokaklarına dökülerek milletvekillerini tasarıyı parlamentoya getirmekten vazgeçirmeye çalıştı.
Salı günkü son okuma öncesinde Tiflis'teki parlamentonun dışında toplanan yüzlerce protestocudan bazıları AB bayraklarına sarındı.
Polisle çıkan çatışmalarda aralarında medya mensuplarının da bulunduğu onlarca kişi gözaltına alındı.