Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta İsrail'e silah sevkiyatının durdurulması çağrılarına katıldı.
Gazze'deki savaş birinci yılını doldururken ve İsrail ordusu saldırılarını bölgedeki İran destekli grupları da içine alacak şekilde genişletirken, İsrail'e silah ambargosu uygulanması yönündeki çağrılar giderek güçleniyor.
Geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Gazze'de ateşkes çağrısı yaparak, İsrail güçlerine silah sevkiyatına devam eden hükümetleri tutarsızlıkla suçladı. Macron'un açıklamalarının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Fransa Cumhurbaşkanı'na ateş püskürdü.
Avrupa ülkeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarının ardından İsrail'in kendini savunma hakkını oybirliğiyle destekledi ancak Batı tarafından hibe edilen silahların kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde savaş suçlarına ve sivil ölümlerine katkıda bulunabileceği endişeleri silah ambargosu çağrılarını artırdı.
Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Birleşmiş Milletler'in (BM) en üst mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı soykırım davası gibi yüksek riskli hukuki davalar, Gazze'de sivillere karşı işlenen savaş suçlarına ortak olmaktan kaçınmaları için hükümetler üzerindeki baskıyı arttırdı.
Avrupa devletleri aynı zamanda "sivil hedeflere yönelik saldırılarda" kullanılabilecek silahların transferine izin vermelerini yasaklayan Silah Ticareti Anlaşması'na da taraf.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre, 2019-2023 yılları arasında ABD, İsrail'e yurtdışından satılan silahların üçte ikisinden fazlasını (yüzde 69) karşılarken, Almanya yüzde 30 ile ikinci en büyük tedarikçi oldu.
Avrupa'dan yapılan diğer ölümcül silah ve askeri teçhizat teslimatları tüm alımların yüzde 1'inden azını oluştururken, İtalya'nın payı yüzde 0,9.
Bu da Washington'da ve daha az oranda da Berlin'de İsrail'i askeri açıdan desteklemeye yönelik siyasi kararlılığın, İsrail'in tarihteki en ölümcül ve yıkıcı askeri operasyonlardan birini yürütme kapasitesini sürdürmesinde kritik öneme sahip olduğu anlamına geliyor.
EuroVerify ekibi, Avrupa ülkelerinin silah ambargosu çağrılarına nasıl yanıt verdiklerini inceliyor.
Almanya
Almanya'nın İsrail'e verdiği destek, Holokost'taki rolü nedeniyle "devlet aklının" ya da Staatsräson'un bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu da Berlin'in, Yahudi devletinin Avrupa'daki en büyük silah tedarikçisi olduğu anlamına geliyor.
Öte yandan veriler, her ne kadar Berlin politikasını değiştirdiğini reddetse de, Almanya'nın bu yılın başından bu yana İsrail'e silah satışında frene bastığını gösteriyor.
İhracat lisanslarını onaylayan Alman Ekonomi Bakanlığı tarafından sağlanan veriler, 2023 yılında İsrail'e 326,5 milyon euroluk silah satışına onay verirken, ocak ve ağustos 2024 ortaları arasında sadece 14,5 milyon euroluk silah satışını onayladığını gösteriyor.
Bu durum, Gazze Şeridi'ndeki olası uluslararası hukuk ihlallerine suç ortaklığı yapmaması için ülke üzerindeki hukuki ve siyasi baskının arttığı bir döneme denk geliyor.
Nikaragua tarafından UAD nezdinde açılan yüksek profilli bir davada Almanya, İsrail'e silah göndererek BM soykırım sözleşmesini ihlal etmekle suçlanıyor.
Fransa
Macron hafta sonu yaptığı açıklamada, Fransa'nın İsrail'e silah sevkiyatını durdurduğunu söyledi.
Söz konusu iddia, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün 1998'den bu yana Fransa'nın İsrail'e silah ihracatı yapmadığını gösteren verileriyle destekleniyor. Ancak Fransa, İsrail'e kendi yerli silah üretiminde kullanılabilecek parçalar tedarik etmeye devam etti.
İsrail'in yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azaltmak için yerli üretimi arttırdığı bildirilirken, ülkeler İsrail'e silah transferlerini geciktiriyor ya da durdurmakla tehdit ediyor.
Fransız araştırmacı medya kuruluşu Disclose, haziran ayında Paris'in Gazze saldırısında kullanılan İsrail insansız hava araçlarının (İHA) üretimi için ekipman sağladığını ortaya çıkarmıştı.
İspanya
İspanyol hükümeti, Gazze'deki saldırının başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'e silah satışını askıya aldığını açıkladı.
Mayıs ayında Madrid, Pedro Sanchez'in koalisyon hükümetindeki solcu ortaklarının baskısı üzerine İsrail'e silah taşıyan gemilerin limana uğramasına izin vermeyerek daha da ileri gitti.
Ancak İspanyol araştırmacı gazeteciler, bir hükümet portalından elde ettikleri rakamlara dayanarak, 7 Ekim saldırılarından önce onaylanan bir ihracat lisansı kapsamında Kasım 2023'te İspanya'dan İsrail'e 987.000 euro değerinde mühimmat ihraç edildiğini öne sürüyor.
İtalya
ABD ve Almanya'dan sonra İsrail'in en büyük üçüncü yabancı silah tedarikçisi olarak kabul edilen İtalya, 7 Ekim saldırılarının ardından İsrail'e silah tedarikini durduracağına dair güvence vermişti.
Ancak bu yılın mart ayında İtalya Savunma Bakanlığı, savaş halindeki ülkelere ölümcül silah ihracatını yasaklayan İtalyan yasalarına rağmen 7 Ekim'den önce imzalanan siparişlerin savaş sırasında teslim edildiğini kabul etti.
Belçika
Belçika'da silah ihracatı bölgesel düzeyde gerçekleştiriliyor ve Fransızca konuşulan Wallonia bölgesi savaşın patlak vermesinden bu yana mühimmat lisanslarını askıya aldığını açıkladı.
Belçika Kalkınma Bakanı Caroline Gennez de İsrail'e AB çapında silah ambargosu uygulanması çağrısında bulundu.
İngiltere
Eylül ayında Başbakan Keir Starmer'ın yeni seçilen İşçi Partisi liderliğindeki hükümeti, "İsrail'e yapılan bazı askeri ihracatların Uluslararası İnsancıl Hukukun ihlalinde kullanılabileceğine dair açık bir risk" tespit ettikten sonra İsrail'e 350 silah ihracat lisansından 30'unu askıya aldığını duyurdu.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre İngiltere, Gazze Şeridi'ni hedef alan F-35 savaş uçaklarında kullanılan parçaları İsrail'e tedarik etmeye devam ediyor.