Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Macaristan Dönem Başkanlığı'nın önceliklerine ilişkin sunumu Strazburg Parlamentosu'nda Orbán'ın politikalarını takdir edenler ve eleştirenler arasında bölünmeye yol açtı.
REKLAM
Avrupa Parlamentosu'nda konuşma yapan Macaristan Başkanı Viktor Orban, salonun bir tarafından alkış alırken, diğer tarafından ise yuhalamalara maruz kaldı.
En eleştirel siyasi gruplardan biri, Viktor Orban'ın Fidesz partisinin Mart 2021'e kadar üyesi olduğu Avrupa Halk Partisi (EPP) lideri Manfred Weber, "Yolsuzluk Macaristan'ın geleceğini öldürüyor. Siz, Bay Orban, geçmişi temsil ediyorsunuz," dedi.
Macaristan'daki ana muhalefet partisi Tisza'nın lideri Peter Magyar da Euronews'e verdiği röportajda sert konuştu.
Soldan suçlamalar
Sol partilerden çok sayıda milletvekili Orban'a salon dışında meydan okudu, hatta bazıları açılış konuşmasını boykot ederek sadece tartışma için salona girdi.
Özellikle Macaristan'da demokrasi ve hukukun üstünlüğüne saygı konusunda endişe duyan bu milletvekillerinden birçoğu Orban'ı salondaki konuşması sırasında 'otokrat' olarak nitelendirdi.
Yeşiller/ Avrupa Özgür İttifakı üyesi Alman Ale Daniel Freund ise Orban'ı 'diktatör' olarak nitelendirdi.
Freund, "Orban Macaristan'ı Avrupa Birliği'nin en yolsuz ülkesi haline getirdi ve bugün demokrasi, hukukun üstünlüğü ve sivil özgürlüklere saygı konularında birçok sıralamanın en altında yer alıyor" dedi.
Altı ay boyunca Avrupa Birliği (AB) Konseyi dönem başkanı olarak AB'yi temsil eden Macar başbakanın dış politikası da eleştiriliyor.
Orban'ın yaklaşan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) seçimlerine müdahale etmesine dair endişelerini belirten Freund, "Orban'ın Putin, Xi ve Donald Trump'ı ziyaret ettiğini gördük. Ve korkarım ki bu gördüğümüz henüz bir şey değil. ABD'de son derece belirsiz seçimler yaklaşıyor. Peki Orban AB adına müdahale etmeye kalkarsa ne olur?" diye konuştu.
Bu arada, Avrupa'yı Yenile (Renew Europe) grubundan Fransız AP üyesi Fabienne Keller, Macar hükümetinin daha fazla sınır kontrolü ve AB ülkelerine girmelerine izin verilmeden önce göçmenlerin sığınma haklarının doğrulanması için AB toprakları dışında “sıcak noktalar” kurulması çağrısında bulunan göç politikasını eleştirdi.
"Avrupa'nın çözümü, Macaristan'ın karşı oy kullandığı Göç ve Sığınma Paktı'nın uygulanması olacaktır. Orban uygulanamaz çözümler öneriyor ama itiraf etmeliyim ki aşırı sağın fikirleri Avrupa'da yayılıyor."
Bazı çekincelerle birlikte sağdan gelen hayranlık
Göç meselesine yaklaşımı ve geleneksel aileyi savunması Orban'a sadece kendi siyasi grubu olan aşırı sağcı Avrupa için Vatanseverler'in (Patriots for Europe - PfE) değil, parlamentonun diğer iki radikal sağ grubu olan Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri ile Egemen Uluslar Avrupası'nın da övgüsünü kazandırdı.
İtalyan Lega milletvekili Paolo Borchia ise Euronews'e yaptığı açıklamada, “Çok somut bir konuşmaydı ve dönem başkanlığının ele alması gereken enerji maliyetleri, Avrupalı şirketlerin rekabet gücü, sınırların korunması gibi acil konulara odaklandı” dedi.
Muhafazakâr gruptan birçok övgü ve saygı ifadesi geldi ama aynı zamanda en tartışmalı konulardan biri olan Ukrayna'daki savaşla ilgili bazı mesafeler de vardı.
Orban açılış konuşmasında bu konuya değinmedi ancak konuşmasının hemen öncesinde düzenlediği basın toplantısında zaten hedefini, "Moskova ile diyalog yoluyla Ukrayna ve Rusya arasında bir ateşkes sağlamak" diye açıklamıştı.
Bu tutumun ise memnun etmediği Avrupalı Muhafazakârlar ve Reformistler (ECR) eş başkanı Nicola Procaccini, “AB'nin iç düşmanlarının yanı sıra çok tehlikeli bir de dış düşmanı var: Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore arasındaki ittifak” dedi.