Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

AB bürokratlarının bir sonraki gözetmeni kim olacak?

AB Ombudsmanı Emily O'Reilly 2021 yılı iyi kamu yönetimi ödüllerinde
AB Ombudsmanı Emily O'Reilly 2021 yılı iyi kamu yönetimi ödüllerinde ©  European Union 2021 - Source : EP
© European Union 2021 - Source : EP
By Jack Schickler
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

2013'ten bu yana AB kurumlarındaki kötü yönetimin araştırılmasından sorumlu olan İrlandalı Emily O'Reilly görevinden ayrılıyor. Yerine geçmek isteyen altı aday, destek bulmak ve bu görevin ne işe yaradığını tanımlamak için zorlu bir mücadeleye girecek.

REKLAM

İlk kadın Avrupa Ombudsmanı olan Emily O'Reilly görevi bırakmaya hazırlanırken, iki İtalyan, bir Portekizli, bir Estonyalı, bir Hollandalı ve bir Avusturyalı-Alman bir sonraki gözetmenlik görevi için yarışıyor.

Aralık ayında yapılacak bir dizi gizli oylamada Avrupa Parlamentosu üyelerinin (MEPs) desteğini kazanmak için zorlu bir süreçle karşı karşıya kalacaklar.

Ayrıca, prensip olarak AB kurumlarındaki kötü yönetimi araştırmakla sorumlu olan ve zaman zaman tartışmalara yol açan bu görevin tam olarak ne olduğu konusunda uzun süredir devam eden tartışmaları da çözmeleri gerekecek.

O'Reilly'nin görevi onu personel sorunlarından temel haklara kadar götürüyor. Örneğin Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Covid aşı sözleşmelerine nasıl müdahale etmiş olabileceği konusunda daha fazla şeffaflık çağrısında bulunmak gibi yüksek profilli davalardan kaçınmadı.

2018'de Martin Selmayr'ın Komisyon Genel Sekreterliği görevine atanmasında dört kötü yönetim örneği tespit etti ve bunun üzerine AP milletvekilleri Selmayr'ı AB yürütmesindeki en üst düzey resmi görevden istifaya çağırdı.

Ancak O'Reilly'nin odak noktası sadece yüksek siyaset değildi. Eylül ayında görevden ayrılışını kutlamak üzere düzenlenen bir etkinlikte "Bireysel, son derece insani sorunları asla gözden kaçırmadık" dedi.

O'Reilly, "Bu yılın başlarında, muhtemelen en sevdiğim olayda, emzirme dönemindeki tercümanının bebeği için parlamento izni almayı başardık" dedi ve ekledi: "Bununla çok gurur duydum."

O'Reilly'nin yerine geçecek olanlardan bazıları da bu pratik odağı taklit etmeyi umuyor.

"Hukuk ve insan hakları alanında eski bir öğretim görevlisi olan ve daha sonra adalet bakanı ve 2017'den bu yana Portekiz Ombudsman yardımcısı olarak görev yapan Teresa Anjinho Euronews'e verdiği demeçte, "Akademisyenken fikirlere ve kavramların önemine çok odaklanmıştım. O zaman hepimizin bildiği bir şeyi fark ediyorsunuz: Uygulama olmadan kavramlar elbette boş... Bazen politikalar, sahip olmalarını amaçladığınız etkiyi yaratmıyor" dedi.

Güvenilirlik ve itibar

2013'te AB görevini üstlenene kadar gazeteci, yazar ve İrlanda Ombudsmanı olan O'Reilly, zaman zaman kendi kulvarının dışına çıkmakla suçlandı.

2019 yılında yeniden seçilmek istediğinde, bu yıl yeniden aday olan Estonya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Julia Laffranque da dahil olmak üzere, bazıları onun daha geniş yaklaşımına karşı kampanya yürüttü.

Laffranque 2019'da yazdığı bir makalede, "Ombudsman'ın işinin temelinde hukuk vardır," diyerek O'Reilly'nin yaklaşımıyla ilgili tekrarlanan şikayetlerin kurumun güvenilirliğini ve itibarını zedelediğini söyledi.

Laffranque, AB kurumlarının resmi tavsiyeleri kabul etme şansını arttırmak için, "Ombudsmanların görevlerini hem maddi hem de usul açısından eleştirilere güçlü bir şekilde direnecek şekilde yerine getirebilmeleri gerekir," diye ekledi.

Anjinho ise buna katılmıyor gibi görünüyor ve ombudsmanların yasaların ötesine bakmaları gerektiğini söylüyor.

Anjinho, "Bir ombudsmanlık ofisini bu kadar benzersiz kılan şeylerden biri de adalete odaklanabilmektir... Bu, böyle bir ofisin saf hukukçu bakış açısından kesinlikle farklıdır," dedi.

"Yasada yer alan her şey adil değildir ve adil olan her şey de elbette yasada yer almaz."

Yasanın ötesine bakmak

Ancak daha dar bir yetkiden yana görünen tek kişi Laffranque değil.

İtalya'nın Lazio bölgesinde ombudsmanlık yapan eski bölge meclis üyesi Marino Fardelli, Euronews'e verdiği yazılı röportajda, "Mevcut yasal çerçevenin sınırları dahilinde çalışırken, uygun kanallar aracılığıyla gerekli reformları savunacağım," dedi.

Fardelli, "Ofis, şikayetleri çözmeye ve şeffaflığı sağlamaya odaklanmalı. Aynı zamanda görev alanının çağdaş zorlukları ele almak için güncellenmesi gerekebilecek alanları keşfetmeye açık olmalıdır," diye ekledi.

Aday gösterilebilmek için 720 AP üyesinden en az 39'unun desteğini almak gerekiyor.

Hollanda ulusal Ombudsmanı Reinier van Zutphen, Birleşmiş Milletler'de (BM) yaşlıların hakları konusunda bağımsız bir uzman olan Claudia Mahler ve Avrupa Parlamentosu'nun sivil özgürlükler komitesinin eski bir çalışanı olan ve AB yasama kararlarında daha fazla şeffaflığı zorlamak için bir dizi dava açan Emilio de Capitani de dahil olmak üzere altı kişi aday oldu.

Pratikte her adayın desteği şu anda kendi üye ülkelerinde yoğunlaşmış durumda. Şimdi bu tabanı daha da genişletmeleri gerekecek.

O'Reilly eylül ayındaki etkinlikte, "Adayların önündeki zorluk, potansiyel çoğunluğu yabancılaştırmayacak bir anlatı oluşturmaktır," dedi.

2013'te oy peşinde koşarken Brexit'in fikir babası ve o zamanki milletvekili Nigel Farage'ın siyasi grubuyla tanıştığını hatırlatan O'Reilly, kampanyasının kendisine "beni sevmelerini ve dolayısıyla bana oy vermelerini sağla ama beni onayladıklarını tweet atıp diğer herkesi kızdıracak kadar çok sevmelerini sağlama" tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Bu, şu anda destekçileri arasında Fransa'nın Ulusal Birlik Partisi ve Almanya'nın Almanya için Alternatif Partisi (AfD) de dahil olmak üzere parlamentonun aşırı sağcı Avrupa için Vatanseverler (PfE) ve egemenlikçi grupların bulunduğu Laffranque'a bir uyarı gönderebilir.

De Captani'nin imzacılarının neredeyse tamamı parlamentonun solcu, yeşil ve sosyalist gruplarından; Fardelli'nin 49 destekçisinden 34'ü ise İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin sağcı Muhafazakârlar ve Reformistler grubundan.

Euronews'e konuşan Fardelli, "Adayların yurttaşlarından destek araması mantıklı" dedi ve sicilinin ve dürüstlük konusundaki kararlılığının siyasi yelpazede yankı bulmasını umduğunu belirtti.

"Ben şu ya da bu grubun adayı değilim. Ben bir İtalyan adayım. Avrupa'nın güneyinin Avrupa düzeyinde daha fazla sorumluluk almasının zamanının geldiğine inanıyorum" diye ekledi.

Kimin favori isim olduğunu söylemek zor. Çoğu AP üyesinin aklı şu anda Avrupa Komisyonu'nun 27 üyesini onaylamak için kasım ayında yapılacak yoğun oturum programında ve daha az acil olarak görülen bir konuda henüz görüş bildirmediler.

Önümüzdeki hafta Strazburg'da olacak olan adayların önünde uzun bir yol var.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İrlanda'nın 'İşgal Altındaki Topraklar Yasa Tasarısı' nedir ve neden yeniden incelenebilir?

Rusya, Ukrayna’ya 823 saldırı düzenledi: 2 kişi öldü, hükümet binası alev aldı

Ukrayna-Polonya sınırındaki Puzniki’de Volhinya katliamı kurbanları için cenaze töreni