Avrupa Komisyonu'nun yaz aylarında AB'nin bir sonraki yedi yıllık bütçesini önermesi beklenirken, güvenlik analistleri askeri harcamaların arttırılmasının yanı sıra yeşil enerjiye de odaklanılması çağrısında bulunuyor.
Bir grup siyasi analist, AB'nin bir sonraki trilyon euroluk bütçesine ilişkin müzakereler hız kazanırken maliye bakanlarına gönderdikleri mektupta, Avrupa'nın enerji kompleksinin dayanıklılığını arttırmanın, silahlanma ve askeriyeye para akıtmak kadar önemli olduğu uyarısında bulunuyor.
Aralarında Carnegie Europe ve Jacques Delors Enstitüsü'nün de bulunduğu altı önde gelen düşünce kuruluşundan enerji ve güvenlik analistlerinin imzasını taşıyan mektupta "Uzun vadeli istikrar sadece askeri güce değil aynı zamanda değişken enerji kaynaklarına olan bağımlılığımızın azaltılmasına da bağlıdır," deniliyor.
Hükümetleri ve aralarında bütçeden sorumlu komisyon üyesi Piotr Serafin'in de bulunduğu AB üst düzey yetkililerini, AB'nin bir sonraki yedi yıllık 'çok yıllı mali çerçeve' ya da bütçe olarak bilinen MFF (Multiannual Financial Framework) görüşmeleri sırasında güvenlik konusunda "bütüncül bir yaklaşım" benimsemeye çağırıyorlar.
Yapılan çağrıda, "Bu, savunma ya da yeşil enerji harcamaları arasında bir seçim yapma meselesi değildir - her ikisi de gereklidir ve birbirini güçlendirir. Birini ihmal etmek diğerini de zayıflatır," denildi.
Önde gelen politika düşünce kuruluşlarının çağrısı, Avrupa Komisyonu'nun savunma harcamalarını AB hükümetlerinin -en azından teoride- yüzde 3'ün üzerinde bütçe açığı vermesini engelleyen mali cenderenin dışında tutmayı öneren bir yeniden silahlanma planı yayınlamasının ardından geldi.
AB yürütme organı ayrıca merkezi bütçenin, örneğin 27 üyeli bloktaki bölgeler arasındaki ekonomik eşitsizlikleri gidermeyi amaçlayan uyum fonları aracılığıyla savunma harcamalarına yönlendirilebileceğini önerdi.
Komisyon bir sonraki yedi yıllık bütçeyi temmuz ayında sunmayı planlıyor ancak konu 20 Mart'ta Brüksel'de düzenlenen Avrupa Konseyi hükümet başkanları zirvesinde yapılan ilk görüş alışverişiyle birlikte AB üye ülkeleri arasında tartışılmaya başlandı.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nde kıdemli politika uzmanı ve AB liderlerine gönderilen mektubun imzacılarından biri olan Mats Engström, bakanlar düzeyindeki iç tartışmalar halihazırda "belirleyici bir aşamada" olduğu için kendisinin ve meslektaşlarının bütçe müzakerecilerini hedef seçtiklerini söyledi.
Euronews'e konuşan Engström, AB bütçesinin ulusal düzeydeki harcamalara kıyasla nispeten küçük bir kaynak olduğunu kabul ederken, "MFF, altyapı, sanayinin karbonsuzlaştırılması ve uluslararası ortaklıklar da dahil olmak üzere finansmanın çeşitli yönleri için kilit önem taşıyor," dedi.
AB'nin mali gücünü arttırmak için, örneğin ortak borçlanma yoluyla - covid pandemisi sırasında bir kez yıkılan bir tabu - devam eden ayrı bir tartışma var. Bloğun istikrar ve büyüme paktı tarafından AB üyelerine dayatılan mali deli gömleğinin gevşetilmesi de canlı bir konu.
Engström, "Benim görüşüme göre bu, enerji ve iklim güvenliği yatırımları için de daha az katı mali kurallar gerektiriyor. Almanya'daki son gelişmeler bu açıdan memnuniyetle karşılanıyor ve AB düzeyinde de yeni olanaklar sunuyor," dedi.
Stockholm merkezli güvenlik uzmanı, Almanya'da parlamentonun, bütçe açığı harcamaları üzerindeki anayasal engeli kaldırarak onlarca yıllık mali muhafazakârlığa son verme ve özellikle enerji dönüşümünü hedefleyen 500 milyar euro değerinde bir altyapı fonu oluşturma yönündeki son kararına atıfta bulundu.
AB liderlerine gönderilen mektup, üst düzey AB enerji yetkililerinin, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltabilecek ilave yenilenebilir enerjinin entegrasyonu için gerekli olan Avrupa'nın elektrik şebekesine yatırımın, sürdürülebilirliğin yanı sıra bir güvenlik meselesi olduğu konusunda hemfikir olmalarından sadece birkaç gün sonra geldi.