İsveç'te art arda yaşanan silahlı saldırılarla ilgili konuşan Başbakan Ulf Kristersson, Euronews’e verdiği röportajda, “Henüz bitmedi” dedi. Röportaj, Kristersson’un İspanya’nın Valencia kentinde düzenlenen Avrupa Halk Partisi (EPP) kongresine katılması sırasında yapıldı.
İsveç lideri, Avrupa genelinden parti üyeleriyle buluşmak üzere Valencia’ya henüz varmışken, ülkesinde bir başka ölümcül silahlı saldırı haberi geldi.
EPP Kongresi’nin ilk ayağının düzenlendiği salı günü bu kez Uppsala kentinde bir silahlı saldırı yaşandı ve bu olay, İsveç'te devam eden çete bağlantılı şiddet dalgasına eklendi.
Kristersson, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Polisin bu suçluları tespit etme, yakalama ve suçu işlemeden önce önleme kapasitesini artırmak için büyük çaba sarf ettim,” dedi. Silahlı saldırıların sayısının azaldığını ancak hâlâ tamamen sona ermediğini vurguladı.
Ancak İsveç’in güvenlik sorunları yalnızca iç meselelerle sınırlı değil. Son aylarda Baltık Denizi’nde deniz altı kablolarında meydana gelen hasarlar da dikkat çekiyor.
Bu zararların, bazı gemilerin demirlerini deniz tabanında sürüklemesiyle oluştuğu düşünülüyor. Kristersson doğrudan bir ülkeyi suçlamaktan kaçınsa da, olayların şüphe uyandırdığını belirtti.
Baltık Denizi’nde görev yapan kişilerle yaptığı görüşmelere değinen Başbakan, “Gemi kaptanlarının farkında olmadan demir atıp kabloları bu şekilde hasar alması — bu basitçe olmaz,” dedi.
Kristersson ayrıca, Rusya’nın Ukrayna’yı topyekûn işgal etmesinin ardından İsveç’in Mart 2024’te NATO’ya katıldığını hatırlattı. Ancak birkaç ay sonra Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi, Avrupa’daki müttefiklerin olası saldırılara karşı dayanışması konusunda soru işaretleri doğurdu. Kristersson’un bu konuda herhangi bir şüphesi yok.
Ancak endişeler sadece ABD ile sınırlı değil.
İsveçli gazeteci Joakim Medin, geçtiğimiz günlerde Türkiye’de "Cumhurbaşkanı’na hakaret" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla tutuklandı.
“Farklı NATO ülkelerinin çeşitli konularda farklı görüşlere sahip olması yeni bir şey değil,” diyen Başbakan, İsveç ile Türkiye’nin ifade özgürlüğü konusunda çok farklı görüşlerde olduğunu belirtti.
Dava süreci halen devam ediyor ve davanın meşruiyeti, siyasetçiler ve insan hakları kuruluşları tarafından yoğun şekilde eleştiriliyor.