Bu karar, partinin faaliyetlerinin daha geniş kapsamlı izlemeye tabi tutulmasının önünü açıyor.
Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Federal Dairesi (BfV), son dönemde oylarını hızla artıran Almanya için Alternatif (AfD) partisinin tamamını 'sağcı aşırılık yanlısı bir oluşum' olarak sınıflandırdığını açıkladı. Bu karar, partinin faaliyetlerinin daha geniş kapsamlı izlemeye tabi tutulmasının önünü açıyor.
BfV, partinin özellikle 'Müslüman ülkelerden gelen göç geçmişine sahip kişileri Alman halkının eşit üyeleri olarak görmediği' tespitinde bulundu. Kurum, bu yaklaşımın partinin etnik temelli dışlayıcı bir toplumsal anlayışa sahip olduğunu ve demokratik düzene aykırı davranışları teşvik ettiğini belirtti. Yapılan açıklamada, AfD'nin 'belirli nüfus gruplarını eşit yurttaşlıktan dışlamayı ve onları anayasa dışı bir biçimde ikincil konuma indirmeyi hedeflediği' ifade edildi.
Göçmen karşıtı politikalarla yükselişe geçmişti
2013 yılında kurulan AfD, ilk yıllarında Avrupa Birliği’ne ve euro para birimine karşı ekonomik bir muhalefetle öne çıksa da zamanla kimlikçi ve göçmen karşıtı bir çizgiye evrildi. 2015’teki mülteci krizinin ardından, özellikle İslam karşıtı ve yabancı düşmanı söylemleriyle kamuoyunda dikkat çekti. Parti, bu dönemde yaşanan toplumsal huzursuzluklardan beslenerek oy oranını artırdı.
Doğu Almanya’da birinci parti konumuna geldi
AfD, özellikle eski Doğu Almanya topraklarında güçlü bir seçmen kitlesi kazandı. Thüringen, Saksonya ve Brandenburg gibi eyaletlerde yapılan seçimlerde birinci parti olan AfD, geleneksel siyasi partilerin tepkisini çeken radikal söylemlerini bu bölgelerde daha açık şekilde dile getiriyor. Parti, göçmen karşıtı ve milliyetçi politikalarıyla toplumun belirli kesimlerinden yoğun destek görüyor.
Daha önce yalnızca bazı kolları izleniyordu
BfV, daha önce AfD'nin gençlik örgütü ve Thüringen eyalet yapılanmasını 'aşırı sağ' olarak sınıflandırmıştı. Ancak bu son kararla birlikte ilk kez partinin tamamı bu kategoride değerlendirildi. Bu sınıflandırma, Alman istihbaratının partiyi teknik gözetim altına almasına, üyelerini izlemesine ve çeşitli faaliyetlerini takip etmesine yasal zemin sağlıyor.
Siyasi ve hukuki etkileri olabilir
AfD'nin 'aşırılık yanlısı' olarak tanımlanması, partinin kamuoyundaki meşruiyetini zedeleyebilir. Ayrıca, partinin devlet kurumlarında görev alma şansını azaltabilir, devlet yardımlarına erişimini kısıtlayabilir ve ileride anayasa mahkemesi kararıyla kapatılmasına kadar uzanabilecek hukuki süreçleri tetikleyebilir. Partiden ise karara yönelik sert eleştirilerin gelmesi bekleniyor.