ABD ile ilişkiler Polonya'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ana temalarından biri haline geldi. Seçimlerin ikinci turunda yarışacak olan Karol Nawrocki ve Rafał Trzaskowski, ABD ve Donald Trump yönetimiyle mümkün olan en iyi iş birliğini sağlamaya çalışacaklarını ifade etti.
Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde devlet araştırma kurumu CBOS tarafından yayımlanan yeni veriler, Polonyalıların komünizmin çöküşünden bu yana ABD ile ilişkilere en olumsuz bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor.
Ancak ABD'nin hem Avrupa'nın hem de Polonya'nın güvenliğinin inşasında temel öneme sahip olduğuna şüphe yok.
Aralarında Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) destekli cumhurbaşkanı adayı Karol Nawrocki'nin de bulunduğu bazıları Polonya'nın "gelecekteki cumhurbaşkanının Polonya-ABD ilişkilerini önemseyeceğinden emin olması gerektiğini" savunuyor.
Sivil Platform'un (PO) cumhurbaşkanı adayı Rafał Trzaskowski de, Polonya'nın "ABD, Avrupa Birliği ve Polonya arasında mümkün olan en yakın işbirliği için çaba göstermesi gerektiğini, çünkü birlikte güçlü" olunduğunu söylüyor.
Peki Polonya ve ABD arasındaki ilişkilerin seçim sonuçları üzerinde gerçek bir etkisi olabilir mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 18 Mayıs'ta yapıldı. Hiçbir aday oyların yüzde 50'sinden fazlasını alamaması nedeniyle, ikinci tur seçimler Pazar günü gerçekleşecek.
Trump yönetimi, NATO ve Trump'ın kendisi de dahil olmak üzere ABD ile ilişkiler, seçim kampanyasının ana temalarından biri haline geldi. Ukrayna'da devam eden savaş ve Belarus sınırındaki güvenlik sorunları nedeniyle, iki aday da seçim kampanyalarını mümkün olan en iyi transatlantik işbirliğini sağlayacakları önermesi üzerinden yürüttü.
Muhafazakar başkan adayı Karol Nawrocki, Polonya Anayasası'nın yıl dönümü olan 3 Mayıs nedeniyle düzenlenen geçit töreni sırasında Chicago'daki Polonya toplumuyla bir araya geldi ve iki ülke arasındaki yakın bağlara verdiği desteği ifade etti.
Nawrocki önceki gün ABD Başkanı Donald Trump tarafından Oval Ofis'te kabul edildi.
Nawrocki, Republic TV'ye verdiği bir röportajda Oval Ofis'teki görüşme hakkında bilgi verdi. Trump'ın o sırada kendisine "kazanacaksın" dediğini aktardı.
"Gördüğünüz gibi... bu görüşmeden bu ilişkinin Başkan Trump için önemli olduğu anlaşılıyor" diye ekledi.
Aralarında parti başkanı Jaroslaw Kaczynski'nin de bulunduğu çok sayıda üst düzey PiS yetkilisi Nawrocki'ye desteklerini ifade ederek Trump ile görüşmesini bir başarı olarak nitelendirdi.
Eski parlamento başkanı Elżbieta Witek X'te yaptığı paylaşımda, "Karol Nawrocki, Polonya'nın güvenliğini garanti altına alabilecek ve zor zamanlarda özellikle ABD ile güçlü ittifaklar kurabilecek tek adaydır," diye yazdı.
Ancak herkes Nawrocki'nin ziyaretini bu kadar desteklemiyordu.
Milletvekili Roman Giertych X'te, "Putin ile dost olan Trump'ın ekibinin Polonya'daki başkanlık seçimlerini etkileme girişimi, Polonya'ya yönelik sömürgeci tutumlarını gösteriyor" diye yazdı.
ABD kalıcı barışın garantörü mü?
Polonya'daki pek çok muhafazakâr siyasetçi, ABD Başkanı'nın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaşadığı çatışmalara rağmen Trump'ın politikasını memnuniyetle karşıladı.
Eski Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki mart ayında Euronews'e verdiği röportajda, "Amerikalılar olmadan kalıcı bir barışı hayal etmek zor ama yine de hepimiz bunun için çabalıyoruz," dedi. "Amerika'nın desteği olmasaydı Avrupa'da on yıllardır barışı koruyamazdık" diye de ekledi.
Mevcut Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da benzer duyguları dile getirdi. Euronews'e verdiği röportajda Duda, "Bugün vardığım sonuç kesinlikle net, Putin'i Amerika Birleşik Devletleri'nden başka durdurabilecek kimse yok," dedi.
"Bu nedenle Başkan Donald Trump'ın kararlılığıyla bu savaşı sona erdirebileceğine inanıyorum," diye ekledi.
Duda, Ocak ayında göreve başlamasının ardından Donald Trump'ı Beyaz Saray'da ziyaret eden ilk uluslararası lider oldu.
Polonyalıların ABD'ye ilişkin belirsiz görüşleri var
Polonyalıların çoğu ABD'nin askeri gücünün farkında ve bu da iki ülke arasındaki stratejik ilişkiyi takdir etmelerine yol açıyor.
Polonyalı haftalık dergi Polityka için mart ayında yapılan bir ankete katılanların yüzde 85'i ABD'nin gücünü küresel ölçekte askeri bir varlık olarak kabul ediyor.
Aynı zamanda ABD'nin dünya üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu söyleyen Polonyalıların oranı da düşüyor.
Devlet araştırma kurumu CBOS tarafından Nisan 2025'te yapılan bir ankette, katılımcıların sadece yüzde 20'si ABD'nin uluslararası siyaset üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu söyledi. Bu oran, kurumun bu görüşü ölçmeye başladığı 2006 yılından bu yana kaydedilen en düşük sonuç.
Aynı ankete göre Polonyalıların sadece yüzde 31'i Polonya-ABD ilişkilerini "iyi" olarak değerlendiriyor. Bu, komünizmin çöküşünden bu yana alınan en düşük puan.
'Örnek NATO müttefiki'
Trump yönetiminden önemli isimler, Polonya'nın güvenlik harcamaları ve göç politikasına bağlılığı da dahil olmak üzere politikalarını övdü.
Şubat ayında ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Polonyalı mevkidaşı Władysław Kosiniak-Kamysz ile yaptığı görüşmenin ardından Polonya'yı "örnek bir NATO müttefiki" olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio da yaptığı açıklamada benzer duyguları dile getirdi. "Polonya ve Amerika Birleşik Devletleri, halklarımız için daha güvenli ve daha müreffeh bir gelecek inşa etme konusunda birlikte durmaktadır," dedi. "Enerji güvenliği konusundaki iş birliğimizi daha da güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz."
"Ortak geleceğimiz hiç bu kadar parlak olmamıştı."
Polonya hükümeti, Trump ile arasına mesafe koydu
Aralarında Başbakan Donald Tusk ve Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski'nin de bulunduğu Polonya'nın iktidar koalisyonu temsilcileri Trump'ın politikalarını açıkça eleştirdi.
Radosław Sikorski İsveç gazetesi Svenska Dagbladet'e verdiği röportajda, "Avrupa, ABD'nin desteği olmadan Rusya ile yüzleşmeye hazırdır ve Polonya Baltık Denizi'nin güvenliği için çabalarını arttırmaktadır," dedi.
Tusk ise TVN24'e verdiği röportajda, Trump'ın "daha önceki ABD başkanlarından çok daha zor bir ortak" olduğunu belirtti.
Bu seslere rağmen Trzaskowski seçim kampanyasında ABD ile kilit bir ortak olarak çalışma arzusunu dile getirdi. Özellikle Trump'ın gümrük vergileri karşısında iki ülke arasındaki ekonomik ve güvenlik iş birliğine vurgu yaptı.
Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski mart ayında Polonya'daki Amerikan Ticaret Odası'na (AmCham) bağlı girişimcilerle yaptığı bir toplantıda, "Ülkemizdeki varlığınız Amerika'nın Polonya için verdiği güvenlik garantisini teyit ediyor. Doğu sınırımızdaki savaşa rağmen burada yatırım yapıyor olmanız, Polonya'nın güvenli ve istikrarlı olduğunun kanıtıdır," dedi.
"Amerikalı girişimciler ABD askerlerinden çok daha önce Polonya'daydı," diye ekledi.
Trzaskowski ayrıca çevirmenlik ve diplomatlık deneyiminin Trump yönetimiyle müzakerelerde kilit bir rol oynayabileceğinin kanıtı olduğunu vurguladı.
Polsat News'de yayınlanan 'En Önemli Sorular' programına katılan Trzaskowski, "Herkes gözlerini kapatsın ve kendi kendine düşünsün: Beyaz Saray'daki o sarı koltukta benim gibi diplomasi (....) konusunda dişini tırnağına takmış birinin mi yoksa en önemli rakiplerim gibi bu konuda sıfır deneyimi olan kişilerin mi Polonya'nın çıkarlarını savunmak için orada olması daha iyi olurdu?" dedi.
Seçim sonuçları ne olursa olsun, ABD'li savunma uzmanları Polonya'nın Avrupa'da barışın korunmasında kilit bir rol oynayacağına inanıyor.
Hudson Enstitüsü'nde kıdemli analist ve Keystone Savunma Girişimi Direktörü Rebeccah Heinrichs, "Polonya savunma alanında zaten çok şey yapıyor ama bence daha yapılacak çok iş var ve Polonya, Rusya Federasyonu'ndan ittifaka yönelik en büyük tehdidin olduğu ön cephede kilit bir ülke olarak öncü bir rol oynayabilir," dedi.