Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Almanya’da ordu güçlendiriliyor, gaziler görmezden geliniyor

Askerlerin çiçeklerle dolu ayakkabıları
Askerlerin çiçeklerle dolu ayakkabıları ©  Thorsten Hansen
© Thorsten Hansen
By Johanna Urbancik
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Almanya, 15 Haziran’da ilk kez Gaziler Günü’nü kutluyor. Ancak bu sembolik jestin ardında sistematik bir başarısızlık yatıyor: yardıma ihtiyaç duyanlar çoğu zaman destek alamıyor.

REKLAM

Almanya 15 Haziran Pazar günü, tarihinde ilk kez Gaziler Günü’nü kutluyor.

Savunma Bakanı Boris Pistorius (SPD), bu günün "başkaları için fazladan çaba gösteren ve ülkemiz için hayatını riske atan insanları takdir etmek" amacıyla düzenlendiğini belirtti. Ancak bu noktaya gelmek yıllar aldı. Euronews’e konuşan Almanya Gazi Derneği (Bund Deutscher EinsatzVeteranen e.V.) Genel Sekreteri Andreas Eggert, "Bu Gaziler Günü için neredeyse 15 yıldır mücadele ediyoruz," dedi.

Almanya'nın gazilerinin hizmetlerini hakkıyla tanıyacağı bir güne ihtiyacı vardı. Ancak bundan önce dernek, "gazi" kavramını yeniden tanıtmak ve tanımlamak zorunda kaldı.

Dernek Başkan Yardımcısı David Hallbauer, "Bu kelime, uzun yıllar boyunca İkinci Dünya Savaşı çağrışımlarıyla yüklüydü," diye ekledi.

Hallbauer’a göre amaç, Bundeswehr’in (Almanya Silahlı Kuvvetleri) kendi modern geleneğini geliştirdiği ve buradan özgün bir gazi kimliğinin doğabileceği yeni bir anlayış yerleştirmekti.

2010 yılında Almanya Gazi Derneği kurulduğunda ciddi bir direnişle karşılaştı. Hallbauer, "Bizi eski kafalı olmakla suçladılar," diye hatırlıyor. "Önce insanlara Bundeswehr’deki görevleriyle Almanya’ya özel bir hizmet sunmuş bireylerden söz ettiğimizi anlatmamız gerekti."

Savaş sonrası savaş

Almanya Gazi Derneği için mesele yalnızca takdir ve anma değil, görev sırasında yaralanan ya da zarar görenlere destek de sağlanması gerekiyor.

Ulusal Gaziler Günü, bu sorunları gündeme taşımak ve hâlâ çözüm bekleyen aksaklıklara dikkat çekmek için bir platform işlevi görebilir.

Bunların başında ise özellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşayan askerler için ruh sağlığı desteği geliyor. Pek çok kişi yardım almak için yıllarca beklemek zorunda kalıyor. Eggert, bildiği en uzun vakanın tam 13 yıl sonunda destek alabildiğini söyledi.

Hallbauer ise, "Bürokrasi her şeyi sürüncemede bırakıyor, gerçek sorunumuz bu," diyor ve ekliyor: "Bu durum mağdurlar için savaş sonrası bir başka savaşa dönüşüyor."

"Bu gecikmeler karar süreçlerinin hızlandırılmasıyla önlenebilir. Birinin tanınması için 12 yıl beklemesi kimsenin çıkarına değil."

Bir dosyanın onaylanması için yetkililer önce görevle hastalık arasındaki doğrudan bağlantıyı kanıtlamak zorunda. Hallbauer, "Önce gerçekten görevlendirildiğini kanıtlaman gerekiyor," diyor. "Yaralanmış bir kişi olarak o bölgede bulunduğunu ve orada yaşadığın olayların sağlığını bozduğunu senin kanıtlaman bekleniyor."

Eggert de Almanya’da bir ek zorluktan bahsediyor: travmatik olayın kendisinin, herhangi bir tedavi veya terapi onaylanmadan önce katı kriterleri karşılaması gerekiyor.

Askerî hizmet tazminatı sürecinde, kişinin yaralanma derecesi değerlendiriliyor ve bu da olası emeklilik haklarını belirliyor.

Eggert, "Bu süreç sanki talepleri geri püskürtmek için tasarlanmış gibi," diyor. "Bu yüzden tüm dosyalar başta aynı katı yaklaşımla ele alınıyor."

Kişisel geçmiş –hatta çocukluk deneyimleri bile– dikkate alınıyor. Oysa Gazi Derneği bunun hatalı bir yöntem olduğunu savunuyor.

Eggert, "Travma ile ilgisi olmayan kişisel geçmiş faktörlerine odaklanmak yerine, süreç görev sırasında yaşanan olaya ve onun doğrudan yarattığı fiziksel veya psikolojik yüke odaklanmalı," dedi.

Eggert'a göre, ispat yükünün tersine çevrilmesi "gerçek bir ilerleme olurdu": "Bir askerin görevlendirme nedeniyle hasta olduğunu kanıtlaması gerekmemeli; Bundeswehr bunun böyle olmadığını kanıtlamak zorunda olmalı. Şimdiye kadar eksik olan tam da bu. Ancak bunu değiştirecek siyasi irade yok gibi görünüyor."

Hallbauer de şöyle ekledi: "Bir askerin göreve giderken kafasının rahat olması, yaralanırsa iyi bakılacağından emin olması gerekir."

Ancak bu güven duygusu bugün Almanya’da mevcut değil.

Gazi Derneği üyelerinin gösterisi
Gazi Derneği üyelerinin gösterisi Thorsten Hansen

Rusya'nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgalinden bu yana savunma, Avrupa'nın büyük bölümünde siyasi gündeme geri döndü.

Eski Şansölye Olaf Scholz (SPD), Rusya'nın 2022 Şubat’ında başlattığı saldırının ardından "Zeitenwende" – bir dönüm noktası – ilan etti. Bu tarihten sonra savunma harcamaları artırıldı, Almanya’nın "yeniden savaşa hazır" hâle getirilmesi amaçlandı.

Eggert bir ülke savunmaya hazırlanırken önceliğin doğal olarak yeniden silahlanmaya verildiğini belirterek, "Teçhizat ve personel eksikliğiyle karşı karşıyayız. Paranın büyük kısmı bu alanlara gidiyor. Oysa 100 milyar euroluk özel fondan sadece 10 milyon euro bile, görev sırasında yaralanan ya da hastalanan askerlere layıkıyla bakmak için ayrılsa çok iyi olurdu," dedi.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Belçika da Hollanda'yı takip ederek gönüllü askerlik uygulamasını başlatacak

Almanya'nın zorunlu askerliğin geri getirilmesine ihtiyacı var mı?

Avrupalı ülkeler bir kez daha zorunlu askerlik hizmetini benimseyebilir mi?