Ukrayna'nın iki yolsuzlukla mücadele kurumunun bağımsızlığını zedeleyen yeni yasası, Avrupa Birliği'ne katılma arzusu için sorun teşkil ediyor.
Son üç yıldır Avrupa Birliği, Rusya’nın Ukrayna işgaline karşı Kiev’e 'gerekirse sonsuza dek' sürecek desteğini tekrar tekrar ilan etti. Bu sadece söylemde kalmadı; mali yardım, silah ve mühimmat desteği, enerji güvenliği, dolaşım hizmetleri, serbest ticaret anlaşmaları ve mültecilere geçici koruma gibi birçok alanda somut destek sağlandı.
AB’nin yedi yıllık bütçesinde Ukrayna’nın yeniden inşası için özel olarak tasarlanmış 100 milyar euroluk bir fon bile yer aldı.
Ancak bu hafta bu kararlı dayanışma cephesinde ilk kez ciddi bir çatlak oluştu. Avrupa Komisyonu, Ukrayna’da geçen bir yasa nedeniyle Kiev’i açıkça eleştirdi.
Tartışmalı yasa: Yolsuzlukla mücadele kurumunun bağımsızlığı tehlikede
Ukrayna parlamentosunda ani bir şekilde ve Brüksel’i şaşırtarak kabul edilen yasa, iki temel yolsuzlukla mücadele kurumu – Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU) ve Özel Yolsuzluk Savcılığı Ofisi (SAPO) – üzerindeki yetkiyi başsavcıya devrediyor.
Başsavcı artık bu kurumların yürüttüğü davaları seçip başka devlet organlarına devredebilecek, ayrıca yazılı talimatlar verebilecek.
Eleştirmenlere göre bu adım, yürütme erkinin yüksek profilli yolsuzluk soruşturmalarına müdahale etmesinin önünü açıyor. Üstelik bu oylama, güvenlik güçlerinin NABU ofislerine 'Rusya adına casusluk' iddialarıyla baskın yapmasından yalnızca bir gün sonra gerçekleşti.
Avrupa’dan sert tepki
AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Marta Kos, karara sert tepki göstererek şöyle dedi: “Bugün Rada’daki oylamadan dolayı derin kaygı duyuyorum. NABU’nun bağımsızlığını koruyan temel güvencelerin ortadan kaldırılması, ciddi bir geri adımdır.”
Tüm bu tepkilere rağmen, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy aynı gün yasayı imzaladı. Akşam yaptığı açıklamada Zelenskiy, “Rus etkisinden arındırılmış bir yolsuzlukla mücadele yapısı” kuracaklarını, adaletin sağlanmasının şart olduğunu söyledi.
Ancak AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Zelenskiy’yi arayarak konuyla ilgili açıklama talep etti. Komisyon sözcüsü şu açıklamayı yaptı:
“Başkan von der Leyen, değişikliklerin doğuracağı sonuçlara dair güçlü endişelerini dile getirdi. Hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadele AB’nin temelidir. Aday ülke olarak Ukrayna’nın bu standartlara tam olarak uyması gerekir. Bu konuda taviz olamaz.”
Zelenskiy ise kısa süre sonra, hukukun üstünlüğünü güçlendirecek yeni bir yasa teklifi sunacağını açıkladı – fakat detay vermedi.
AB üyeliği yolunda riskli hamle
Yolsuzlukla mücadele, Ukrayna’nın AB üyeliği için verdiği mücadelenin temel unsurlarından biri. Komisyon, adaylık başvurusundan itibaren bu konudaki ilerlemeyi kilit ön koşul olarak belirledi. AB, 2023 Aralık ayında müzakerelerin başlatılmasına onay verse de, yolsuzlukla mücadelede sadece kısmi ilerleme sağlandığını kayda geçti.
2024 Ekim tarihli genişleme raporunda Komisyon, NABU ve SAPO’nun bağımsızlığını güçlendirdiğini ve operasyonel verimliliklerini koruduklarını belirtmişti. Ancak yeni yasa bu ilerlemeleri tersine çeviriyor ve başsavcıyı bu iki kurumun da üzerinde tek yetkili konuma getiriyor.
Macar vetosu, Moldova ayrışması ve tehlikeye giren süreç
Bu geri adım, Ukrayna’nın AB’ye katılım sürecini daha da kırılgan hale getiriyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Ukrayna'nın savaş halinde olması ve Macar azınlık haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle ilk müzakere başlığının açılmasını veto etti. Bu başlıklar arasında yolsuzlukla mücadele de yer alıyor.
Bu durum, uzun süredir Ukrayna ile birlikte 'ikili paket' olarak değerlendirilen Moldova’nın sürecinin de ayrılmasına yol açabilir. Komisyon, her iki ülkenin de müzakerelere başlamaya hazır olduğunu belirtmiş olsa da, Ukrayna’daki gelişmeler Moldova’nın öne geçmesine neden olabilir.
AB fonları tehlikede mi?
Yolsuzlukla mücadele sadece üyelik süreci açısından değil, aynı zamanda Ukrayna’ya yönelik 50 milyar euroluk AB yardım fonu açısından da kritik. Bu fon, kamu hizmetlerinin sürdürülmesi ve maaş ödemeleri için yaşamsal önem taşıyor. Eğer Kiev geri adım atmazsa, Brüksel fonları dondurmayı gündeme alabilir.
Şimdilik Komisyon, fonların askıya alınmasına dair herhangi bir kararın erken olduğunu açıkladı.