Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

AB, İsrail’in ticari ayrıcalıklarını kısıtlamayı tartışıyor

Avrupa Komisyonu
Avrupa Komisyonu ©  European Commission EC
© European Commission
By Maïa de la Baume
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

AB’nin 27 üyesi tarafından onaylanırsa teklif, ticareti yasaklamayacak ancak İsrail’e tanınan tercihli muameleyi kaldırarak AB’nin İsrail’den ithalatına yılda 227 milyon euro ek gümrük vergisi getirecek.

REKLAM

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in "Birliğin Durumu" konuşmasında duyurduğu ve çarşamba günü AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic tarafından sunulan öneri, Almanya ve İtalya başta olmak üzere bazı ülkelerden güçlü bir direnişle karşılaşabilir.

Ancak AB’nin 27 üyesi tarafından kabul edilirse, AB’nin İsrail’in en büyük ticaret ortağı olduğu (2024’te İsrail’in toplam dış ticaretinin yüzde 32’sini oluşturuyor) düşünüldüğünde, bu sınırlamalar İsrail için ciddi bir darbe olacak.

Sefcovic, basın toplantısında İsrail’in tercihli ticaret rejimine son verme önerilerini ‘giderek acil hale gelen duruma verilmiş dikkatle hazırlanmış bir yanıt’ olarak tanımladı; İsrail’in son askeri saldırılarını ve Gazze’deki insani krizi ise ‘akıl almaz’ sözleriyle nitelendirdi.

Sefcovic’e AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da eşlik etti. Kallas, önerilerin amacının “İsrail’i cezalandırmaktan” daha çok “Gazze’deki durumu iyileştirmek” olduğunu açıkça belirtti.

Ticaret yasağı yok

AB’nin planı İsrail ile ticareti yasaklamıyor. Plan, Dünya Ticaret Örgütü kuralları kapsamında “En Çok Kayrılan Ülke” statüsü altında zaten yüzde 0 gümrük vergisi uygulanan İsrail'in ihracatının yüzde 60’ını etkilemeyecek.

Ancak 2000’den bu yana İsrail’in faydalandığı tercihli AB muamelesini askıya alacak ve İsrail’in AB’ye yaptığı ihracatın yüzde 37’sine gümrük vergisi uygulanacak.

AB açısından en fazla etkilenecek sektörlerin makineler, uçakla ilgili ürünler, tıbbi cihazlar ve farmasötik (eczacılıkla ilgili) ürünler olduğunu söyledi Sefcovic.

Sefcovic, yeni önlemlerle AB’nin İsrail’den yaptığı ithalatın yılda fazladan 227 milyon euro gümrük vergisine tabi olacağını netleştirdi.

Bir Komisyon yetkilisi, yeni vergilerin “tüm anlamlı ticareti” kapsayacağını ancak sermaye hareketlerine ilişkin hükümleri içermeyeceğini çünkü “ticaret yaparken paranın akışını da garanti altına alınması gerektiğini” söyledi.

Aynı yetkili, gümrüğe dair bazı kuralların kısıtlamalara dahil edilmeyeceğini, çünkü gümrük işlemlerinin kesintisiz sürmesi gerektiğini söyledi.

AB’nin İsrail ile ticaretteki tercihli muamelesi, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması ile düzenleniyor. Bu anlaşma, AB’nin Akdeniz ülkeleriyle bağlarını güçlendirmeye çalıştığı dönemde imzalandı.

Birlik ve İsrail arasında tercihli gümrük tarifeleriyle bir serbest ticaret alanı kuran bu yasal araç, hizmetlerden fikri mülkiyet haklarına kadar pek çok alanı kapsıyor.

Anlaşmanın bir parçası olarak tarım ürünlerinde “karşılıklı serbestleşme önlemleri” ve ilaçlarda “ticaret engellerinin kaldırılması” gibi hükümler bulunuyor.

Tek istisna ise, AB tarafından yasa dışı kabul edilen İşgal Altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerinden gelen mallar. Bu mallar hiçbir şekilde tercihli gümrük muamelesinden yararlanmıyor.

Anlamlı mı, önemsiz mi?

Komisyon’un İsrail’e tanınan tercihli muameleyi sonlandırma önerisi, Almanya ve İtalya’nın desteğinin çok düşük göründüğü Avrupa Konseyi’nde nitelikli çoğunluk gerektiriyor. Bu iki ülke, İsrail ile özel bağlara sahip olan ve ülkeye yaptırım uygulamaya istekli olmayan ülkeler arasında.

Ancak kabul edilip edilmemesinden bağımsız olarak plan Brüksel’de farklı tepkilere yol açtı.

“Ekonomik maliyetin ötesinde, siyasi mesaj çok önemli,” dedi Brüksel merkezli Avrupa Orta Doğu Projesi düşünce kuruluşunun başkanı Martin Konecny.

“Komisyon ve Von der Leyen gibi İsrail’in güçlü müttefikleri artık ciddi ekonomik araçları kullanmaya istekli. Bu geçmişte tamamen tabu olan bir şeydi,” dedi.

Konecny, İsrail’in “önemli bir Batılı siyasi bloktan ve en büyük ihracat pazarından giderek dışlanacağı bir gelecek” ile karşı karşıya kalacağını ekledi.

Diğerleri ise AB’nin kısmi ticaret askıya alma kararını önemsiz ve ters etki yaratacak bir hamle olarak görüyor.

“İsrail, ticaret anlaşmalarını askıya alarak cezalandırılmalı mı? Böyle bir adım hükümetten çok halkı etkilemez mi?” diye sordu Alman muhafazakar AP milletvekili ve Avrupa Parlamentosu’nun İsrail ile ilişkiler delegasyonu başkanı Hildegard Bentele.

Bentele, Gazze’deki ağır insani durumu dikkate alarak, ticaret kısıtlamalarının ancak İsrail ile BM ve insani yardım kuruluşlarının belirlediği yardımlar uygulanmazsa gündeme gelmesi gerektiğini söyledi.

Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ise İsrailli mevkidaşı Gideon Sa’ar ile yaptığı görüşmenin ardından X’te paylaştığı mesajda, “Çek Cumhuriyeti'nin bu önlemlere açıkça karşı olduğunu ve olmaya devam edeceğini” vurguladı.

“AB’nin bölgedeki etkisini sınırlaması çıkarına değildir,” dedi.

Bu arada Sa’ar, Avrupa Komisyonu’nun önerilerini “ahlaki ve siyasi açıdan çarpık” olarak nitelendirerek X’te şunları yazdı: “İsrail, varoluşsal bir savaşın ortasındayken, Avrupa’daki dostlarının yardımıyla, kendisine zarar verme girişimlerine karşı mücadele etmeye devam edecek.”

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB Dış Politika Şefi Kallas, Almanya’yı İsrail’e yaptırımlara destek vermeye çağırdı

İsveç ve Finlandiya biyoenerji üretimini korumak için harekete geçti

AB, Hindistan’la ilişkileri güçlendirmek için yeni strateji açıkladı