Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

ABD federal hükümeti kapandı: Avrupa neden endişelenmeli?

Özgürlük Heykeli New York'taki Port Liberty Terminali yakınlarında görülüyor. (AP Fotoğrafı/Frank Franklin II)
Özgürlük Heykeli New York'taki Port Liberty Terminali yakınlarında görülüyor. (AP Fotoğrafı/Frank Franklin II) ©  AP Photo
© AP Photo
By Stefan Grobe
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Washington'da devam eden bütçe krizi, Avrupa ekonomisine de zarar verebilir. ABD hükümetinin 2 hafta kapalı kalmasının AB GSYH'si üzerinde 4 milyar euroluk olumsuz bir etki yaratacağı öngörülüyor.

REKLAM

Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) seyahat eden ve kendilerini kapalı müzeler ya da milli parklar önünde bulan sadece Avrupalı turistler değil.

ABD, küresel ekonominin merkezinde yer aldığı için Avrupalı işletmeler de ABD hükümetinin kapanmasının olumsuz etkilerini hissedebilir. Aslında, Washington'daki tıkanıklık ne kadar uzun sürerse o kadar acı verici olacak zorlu bir yolculuğa hazır olmalılar.

Peki, kurumsal Avrupa neden Atlantik'in diğer yakasındaki kamu çalışanlarının çalışamamasından endişe duymalı?

Kapanma, kredi ya da izin sağlama gibi birçok federal faaliyeti durduruyor ya da azaltıyor ve gözetim sağlayan devlet kurumlarının çalışmalarını aksatarak ekonomik faaliyetleri yavaşlatıyor. Bu durumu daha da önemli kılan ise zamanlaması. Bu yıl ABD ekonomisi halihazırda daha yavaş büyüme, süregelen enflasyon baskıları ve artan mali güvensizlikle mücadele ediyor.

Kapanma bu güvensizliği daha da arttırıyor ve ekonomik sonuçların zincirleme reaksiyonunu tetikleme potansiyeline sahip.

Avrupa'daki ticari işletmeleri ele alalım. Tarife kaosu nedeniyle zaten sarsılmış olan bu işletmeler, üretimlerini planlamak, kaynaklarını tahsis etmek ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için tutarlı ve öngörülebilir piyasa koşullarına güveniyor.

Ekonomik faaliyetlerdeki hafif bir yavaşlama bile ABD'den yapılan ithalatın azalmasına yol açacak, bu da Avrupalı şirketlere olan talebi azaltacak ve bu şirketlerin büyümesi, gelirleri ve karlılıkları etkilenecektir.

Amerika'ya gelen Avrupalı ithalatçılar, limanlarda ve gümrüklerde malların ithalatı ve ihracatı ile ilgili idari ve düzenleyici görevleri yerine getiren daha az devlet personeli ile karşılaşacak.

Sonuç olarak, malların varış noktalarına ulaşması için gereken süreyi uzatabilecek ve teslimat programlarını aksatabilecek gecikmeler yaşanacak.

Gecikmelerin, verimli bir şekilde işlemek için hassas zamanlamaya dayanan tedarik zincirleri üzerinde basamaklı etkileri olabilir. Bu durum, hızlandırılmış sevkiyat için beklenmedik maliyetlere ve kaçırılan son teslimat tarihleri için cezalara yol açabilir.

Bir kamyon New York & New Jersey limanındaki nakliye konteynerlerinin yanından geçiyor. (AP Photo/Matt Rourke)
Bir kamyon New York & New Jersey limanındaki nakliye konteynerlerinin yanından geçiyor. (AP Photo/Matt Rourke) AP Photo

Buna ek olarak, ihracat lisansı onaylarında olası bir duraklama tehlikesi de söz konusu.

Avrupalı şirketlerin ABD'de ticari faaliyetlerini yürütebilmeleri için bu onaylara - ya da bunların yenilenmesine - ihtiyaçları var.

Çok uluslu şirket müvekkilleri için transatlantik anlaşmaları müzakere eden bir avukat Euronews'e yaptığı açıklamada, "Şirketler dondurulacak, hiçbir şeyi onaylatamayacaklar, izin ya da lisans alamayacaklar, ABD'de şirket borcu satamayacaklar," dedi.

"Hükümetin kapanması, düzenlemeleri uygulayan kişileri evlerine gönderiyor ancak düzenlemelerin kendisi kalıyor ve uyulması gerekiyor."

Bu mevzuat belirsizliği, Avrupa’daki ihracatçıları belirsizlik içinde bırakabilir, kısa vadede ABD pazarıyla olan faaliyetlerini sürdürüp sürdüremeyeceklerinden emin olamaz hale getirebilir.

Özellikle ABD talebine bağımlı sektörlerde; makine, otomotiv parçaları ve kimyasallar gibi alanlar bu durumdan doğrudan etkilenebilir. Bu şirketler, ABD’deki belirsizlik nedeniyle yatırımcıların tepkisiyle birlikte borsada aşağı yönlü dalgalanmalar yaşayabilir.

Finansal piyasalardan söz etmişken: ABD’deki uzun süreli belirsizlik, yatırımcıların bu varlıkları daha yüksek riskli görmesi nedeniyle ABD devlet tahvillerinde faiz oranlarının yükselmesine yol açabilir. Bu da dünyanın başka yerlerinde faiz oranlarının yükselmesine yol açacaktır.

Örneğin, Avrupa'da bu durum hisse senedi piyasalarını baskılayabilir, kamu açıklarının finansman maliyetini artırabilir ve yüksek kredi maliyeti nedeniyle genel talebi azaltabilir.

Faizlerdeki artış, aşırı borçlu borçluların temerrüde düşme ve dolayısıyla bir mali kriz riskini artıracaktır.

Washington'da bir bütçe anlaşmasının olmaması, ABD'nin bazı ülkelere verdiği desteğin finansmanını tehlikeye atacağından, jeopolitik istikrarsızlık riskleri artacak, bu da iş yatırımlarını baskılayacak ve enflasyondan zaten etkilenen talepteki düşüşü yoğunlaştıracaktır.

Ekonomistler, ABD hükümetinin 2 hafta süreyle kapalı kalmasının AB GSYH'si üzerinde 4 milyar euroluk olumsuz bir etki yaratacağını tahmin ediyor. Eğer kapanma 8 hafta sürerse, bu etki 16 milyar euroya çıkacak.

İşin gerçekten bu noktaya gelip gelmeyeceği Washington'daki politikacıların elinde.

Söz konusu olan Amerika'nın küresel ekonomik istikrar çıpası olarak itibarından başka bir şey değil.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

ABD'de bütçe krizi: Hükümetin kapanması halinde neler bekleniyor?

Trump duyurdu: ABD dışında çekilen filmlere yüzde 100 gümrük vergisi geliyor

İHA alarmı altında Kopenhag Zirvesi: AB, drone duvarı ve savunma stratejilerini masaya yatırıyor