Müzakerelerin başlamasından 25 yıl sonra, Mercosur ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasının kaderi artık sonuca yaklaşırken, destekçiler ile karşıtlar arasındaki mücadele hâlâ çetin bir şekilde sürüyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, Güney Amerika ülkelerinden oluşan Mercosur ticaret bloğuyla tartışmalı bir anlaşmanın imza töreni için 20 Aralık’ta bir araya gelmeyi planlıyor.
Anlaşma üzerinde 25 yıldır müzakere yürüten Komisyon, üye devletlerin çoğunluğunun anlaşmayı destekleyeceğinden emin. Ancak AB diplomatları, destekleyenler ile karşı çıkanlar arasındaki farkın hâlâ son derece kıl payı olması nedeniyle tablonun matematiğinin belirsizliğini koruduğunu söylüyor.
Önümüzdeki 10 gün bu süreçte belirleyici olacak.
Anlaşma, Aralık 2024’te Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay ile AB arasında sonuçlandırıldı ve bir transatlantik serbest ticaret bölgesi yaratmayı amaçlıyor.
Ancak getirdiği serbestleşme herkesin hoşuna gitmiyor.
İtalya mercek altında
Fransa, yıllardır anlaşmaya karşı cephede yer alıyor ve Mercosur’dan gelecek ithalatın kendi çiftçileri için haksız rekabet yaratacağını savunuyor.
Paris, hâlâ pakta karşı kampanya yürütüyor. Mercosur ithalatındaki artışın yol açacağını iddia ettiği piyasa bozulmalarına karşı AB pazarını koruyacak güçlü “koruma hükümleri” ve Mercosur ülkelerinin Avrupalılarla aynı üretim standartlarına uymasını güvence altına alacak karşılıklılık şartları talep ediyor.
Polonya, anlaşmaya karşı çiftçilerini seferber etti; İrlanda ve Macaristan da karşı cephede. Hollanda ve Avusturya hükümetleri ise, parlamentolarının daha önce aldığı kararlarla bağlı oldukları için muhalif kalmayı sürdürüyor. Belçika ise çekimser kalacak.
Yine de bu blok, anlaşmayı engellemek için yeterince büyük değil; zira bir blokaj için AB nüfusunun en az yüzde 35’ini temsil eden dört üye devlet gerekiyor.
Bu da gözleri, henüz resmî bir pozisyon açıklamayan İtalya’ya çeviriyor. Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin müttefiki olan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin ülkesi, AB içinde Mercosur’a en çok ihracat yapan ikinci ekonomi konumunda ve sunulan pazar erişimi, İtalyan sanayisi için son derece değerli.
Meloni’nin tarım bakanı ve partidaşı Francesco Lollobrigida, ekim ayında İtalyan çiftçilerini savunmuş ve güçlü koruma önlemleri talep etmişti. Ancak Komisyon’un 8 Ekim’de AB pazarını izlemeye yönelik sunduğu güvencelerin, Roma’yı pakta destek vermeye doğru yaklaştırmış olabileceği değerlendiriliyor.
Anlaşmaya karşı olan ülkeler bile, eğer anlaşma onaylanırsa güçlü piyasa korumasının hayati olacağını savunarak, Komisyon’un bu koruma tedbirlerine destek verdi.
Parlamento sorunu
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için onayı gereken Avrupa Parlamentosu, 16 Aralık’ta karşılıklılık maddesi de dâhil olmak üzere daha sıkı koruma önlemlerini oylayacak.
Ardından ortak bir metin üzerinde uzlaşmak için AB Konseyi ile müzakereler başlayacak.
Özel bir usul, müzakerelerin hızlandırılmasını ve üye devletlerin, von der Leyen ile Costa’nın planlanan seyahati öncesinde nihai pozisyonlarını almalarını sağlayabilir.
Ancak üye devletler anlaşmayı onaylayıp Latin Amerika’da imzalar atılsa bile süreç bitmiş olmayacak. Milletvekillerinin (AP üyeleri) anlaşmayı yine de onaylaması gerekecek ve son aylarda derin görüş ayrılıkları yaşandığı görüldü.
Hem aşırı sağ hem de aşırı sol anlaşmaya karşı; diğer siyasi gruplar ise Konsey’deki ayrışmalara benzer şekilde bölünmüş durumda. Bu da 2026’ya gelindiğinde, Avrupa Parlamentosu’nun hâlâ tüm anlaşmayı raydan çıkarabileceği anlamına geliyor.
Brüksel’de, anlaşmayı destekleyen ülkelerin diplomatları, müzakerelerin kırılgan gidişatından giderek daha fazla endişe duyuyor ve sürecin çökmesinin, AB’nin, başta ABD ile ilişkilerinin yıprandığı bir dönemde, stratejik pazar erişimine mal olacağı uyarısında bulunuyor.
Diplomatlar özellikle Avrupa Parlamentosu’nun dinamiklerinden kaygılı; zira Parlamento bu yıl pek çok kritik konuda üye devletlerin çizgisinden uzaklaştı ve bu durum kurumlar arası gerilimi tırmandırdı.
Kulislerde, Mercosur anlaşmasının son virajda çökmesi halinde bunun “siyasi ehliyetsizliğin çarpıcı bir teşhiri” olacağı, Avrupa’nın ticaret ortaklarını çeşitlendirme ve jeopolitik ağırlığını artırma yönündeki sıkça dile getirilen hedefini torpilleyeceği uyarısı yapılıyor.
Bu arada, Mercosur cephesinde de on yıllara yayılan çalışmanın ardından sabır tükenmeye başladı.
Güney Amerika tarafında üst düzey bir diplomat Euronews’e yaptığı açıklamada, “Eğer bu anlaşma onaylanmazsa, bir çukur kazıp onu gömeceğim ve üstünü betonla kaplayacağım,” dedi.