Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

AB'de yeni yol: Veto devre dışı mı kalıyor?

Belçika Başbakanı Bart De Wever, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ve Slovakya Başbakanı Robert Fico Brüksel'deki AB zirvesinde.
Belçika Başbakanı Bart De Wever, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ve Slovakya Başbakanı Robert Fico Brüksel'deki AB zirvesinde. ©  AP Photo
© AP Photo
By Sandor Zsiros
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Avrupa Komisyonu’ndaki kaynaklara göre, AB giderek daha fazla 'istekliler koalisyonu' modeline yöneliyor. Ancak uzmanlar bu stratejinin siyasi ve hukuki açıdan riskli olduğunu söylüyor.

Avrupalı liderler bu ayın başında yapılan kritik bir zirvede, birkaç ay öncesine kadar düşünülemez görülen bir yönteme başvurarak Ukrayna’ya destek konusunda yaşanan tıkanıklığı aştı: ortak bütçeye dayalı ortak borçlanma.

Bu hamle, üye ülkeler arasında oybirliği şartını devre dışı bıraktı. Ukrayna’ya destek vermek isteyen ülkeler bir araya gelirken, Macaristan, Slovakya ve Çekya anlaşmanın dışında bırakıldı. Böylece AB, 2026 ve 2027 yılları için Ukrayna’ya vaat ettiği 90 milyar euroluk kaynağı güvence altına almakla kalmadı, aynı zamanda yeni bir yol da açmış oldu: Oybirliği şartının, 'istekliler koalisyonu' için artık mutlak bir engel olmaması.

Bu, oybirliğiyle karar alma kuralı nedeniyle sık sık kilitlenen Avrupa Birliği açısından olağanüstü bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda Brüksel’de giderek güçlenen bir eğilimi de yansıtıyor: Özellikle Macaristan’ın vetolarını aşmak için alternatif yollar bulmak.

Brüksel, hukuki boşluklardan ilerliyor

AB, Budapeşte, Prag ve Bratislava’yı devre dışı bırakarak 24 ülke ile ortak borçlanmaya gidebilmek için, antlaşmalarda yer alan 'güçlendirilmiş işbirliği' ilkesine dayandı. Bu, Brüksel’in karar alma tıkanıklıklarını aşmak için başvurduğu son hukuki manevra oldu.

Daha yakın zamanda AB, Rusya’nın Avrupa’da dondurulan varlıklarının süresiz olarak kilitli tutulması için antlaşmaların 122'nci maddesini kullandı. Nitelikli çoğunlukla kabul edilen bu madde sayesinde, daha önce oybirliği gerektiren yaptırım rejimi aşıldı ve Macaristan ile Slovakya’nın onayına ihtiyaç kalmadı.

Her ne kadar 122'nci madde 'ciddi ekonomik krizler' için öngörülmüş olsa da Ukrayna için kaynak yaratma amacıyla kullanılması, açık biçimde veto tehdidini bertaraf etmeye yönelik bir adım olarak görülüyor.

Alman Marshall Fonu’nun bölge direktörü Dániel Hegedűs, Euronews’e yaptığı değerlendirmede, “AB liderliğinin Macaristan ve Slovakya’dan gelebilecek vetoları aşma konusunda açık bir kararlılık gösterdiğini görüyoruz. Ancak bunun ne hukuken ne de siyasi olarak tamamen güvenli olduğunu söyleyebiliriz,” dedi.

'Macaristan sorunu'

University College London’dan Michal Ovádek’in derlediği verilere göre, 2011’den bu yana AB’de 15 üye ülke toplam 46 veto kullandı. Bu vetoların 19’u Macaristan’a ait. Polonya yedi veto ile ikinci sırada yer alırken, Slovakya bu yıl iki kararı engelledi.

Macaristan, özellikle ortak dış politika açıklamalarını, Ukrayna’ya maddi desteği ve Kiev’in AB üyelik sürecini bloke etmesiyle öne çıkıyor. Bu nedenle Ukrayna’yı destekleyen pek çok AB açıklaması artık “AB-26” adına yapılıyor; Macaristan bu metinlerin dışında bırakılıyor.

Ancak bu durum, oybirliği gerektiren kararlar üzerindeki veto gücünü ortadan kaldırmıyor.

Veto engelini aşmak için “yaratıcı” politikalar

AB Komisyonu’ndan bir diplomat, Euronews’e yaptığı açıklamada, Komisyon’un artık tekliflerini bilinçli olarak oybirliği gerektirmeyecek şekilde tasarladığını söyledi.

Buna örnek olarak, Mayıs ayında açıklanan REPowerEU yol haritası gösteriliyor. Plan, Rus fosil yakıtlarının 2027’ye kadar tamamen devre dışı bırakılmasını öngörüyor. Macaristan ve Slovakya bu adıma karşı çıksa da yol haritasının bağlayıcı olmaması ve asıl düzenlemenin nitelikli çoğunlukla kabul edilmesi sayesinde veto etkisiz hale getiriliyor.

Her iki ülke de bu düzenlemeye karşı AB Adalet Divanı’na başvuracaklarını duyurdu.

Uluslararası hukuk uzmanı Tamás Lattmann’a göre bu yöntem yeni değil: “Yaptırım olarak kabul edilemeyen önlemler, dış ticaret ya da başka bir AB yetkisi alanına sokularak yeniden sınıflandırılıyor.”

Çok vitesli Avrupa modeli

Avrupa Komisyonu’ndaki kaynaklara göre, Birlik giderek daha fazla “istekliler koalisyonu” modeline yöneliyor. Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin “pragmatik federalizm” olarak tanımladığı bu yaklaşım, tüm üyelerin aynı hızda ilerlemediği çok vitesli bir AB fikrine dayanıyor.

Schengen, göç ve mali işbirliği gibi alanlarda bu modelin örnekleri zaten mevcut. Ukrayna’nın yanı sıra savunma ve finans gibi alanlarda da bu yöntemin uygulanabileceği belirtiliyor.

Genişleme ve Ukrayna’nın üyelik çıkmazı

AB genişlemesi, nitelikli çoğunluğun belirleyici olabileceği bir başka alan olarak görülüyor. Şu anki kurallara göre, müzakere sürecinin her aşaması oybirliği gerektiriyor.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Aralık 2023’te Ukrayna ile üyelik müzakerelerinin başlatılmasına fiilen izin vermiş olsa da müzakere başlıklarının açılmasını engellemeye devam ediyor.

AB Konseyi Başkanı António Costa, bu süreci hızlandırmak için oybirliği şartının kaldırılmasını önermişti ancak bu, antlaşma değişikliği gerektirdiği için Macaristan tarafından reddedildi.

Genişlemeden sorumlu Komiser Marta Kos, Ukrayna’nın teknik olarak hazır olduğunu belirterek “yaratıcı çözümler” çağrısı yaptı. Ancak kurallar değişmez ya da Orbán ikna edilmezse, Kiev’in süreci askıda kalabilir.

Sürekli by-pass etmenin riskleri

Uzmanlar, vetoları sürekli aşmanın AB için yeni sorunlar yaratabileceği uyarısında bulunuyor. Macaristan ve Slovakya’nın açacağı davalar, Komisyon’un hukuki risklerle karşı karşıya kalmasına yol açabilir.

Ayrıca veto hakkı, özellikle küçük ülkeler için büyük üyelere karşı bir denge unsuru olarak görülüyor.

Lattmann şunları söyledi: Veto, hayati ulusal çıkarların son savunma hattıdır. Her by-pass girişimi, sistemin işlemez hale gelmesi ya da meşruiyet kaybı gibi yeni sorunlar doğurmuştur.”

Haber, Maria Tadeo'nun ek katkılarıyla hazırlanmıştır.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB'den Rusya'ya yönelik yaptırımları veto eden Fico'ya baskı

Özel haber: Ukrayna’ya 90 milyar euroluk AB kredisi anlaşmasının perde arkası

AB, Ukrayna için 90 milyar euro krediyi nasıl toplayacak?