Şili'deki gözlemevi, karanlık madde adı verilen gizemli bir kuvvetin evrende gizleniyor olabileceğine dair ilk kışkırtıcı kanıtı sunan gökbilimci Vera Rubin'in adını taşıyor.
Şimdiye kadar yapılmış en büyük dijital kamera, pazartesi günü evrenin ilk fotoğraflarını yayınladı. Fotoğraflar arasında rengarenk bulutsular, yıldızlar ve galaksiler de yer alıyor.
Şili'deki bir dağın tepesinde bulunan Vera C. Rubin Gözlemevi, gizli kalmış bölgeler de dahil olmak üzere gece göğüne daha derin bir bakış sağlamak için inşa edildi. ABD Ulusal Bilim Vakfı ve ABD Enerji Bakanlığı tarafından finanse edilen gözlemevi, 10 yıl boyunca güneyde gökyüzünü tarayacak.
Teleskopta, üç aynalı kendine has bir tasarım söz konusu. Gece gökyüzünden gelen ışık 8,4 metre çapındaki ilk aynaya vuruyor. Sonra 3,4 metre çapındaki ikinci aynaya yansıyor ve kameraya ulaşmadan önce 4,8 metre çapındaki üçüncü aynaya gidiyor.
BBC'ye göre, 2 bin 800 kilo ağırlığındaki kameranın çözünürlüğü 3 bin 200 megapiksel. Bir başka deyişle iPhone 16 Pro telefonların kamerasından 67 kat yüksek çözünürlüklü. O kadar ki, Ay'daki bir golf topunu bile görüntüleyebilir.
Teleskop aynı zamanda aniden Dünya'ya doğru yönelen tehlikeli nesneleri tespit ederek, bizi korumaya da yardımcı olabilir.
Gözlemevinin 20 milyar galaksiyi görüntülemesi ve yeni asteroitler ve diğer gök cisimlerini keşfetmesi bekleniyor.
Gözlemevi, karanlık madde adı verilen gizemli bir kuvvetin evrende gizleniyor olabileceğine dair ilk kışkırtıcı kanıtı sunan gökbilimci Vera Rubin'in adını taşıyor. Araştırmacılar, gözlemevinin seçici kamerasının, evrenin çoğunu oluşturduğu varsayılan karanlık madde hakkında ipucu sağlayabileceğini umuyor.
Karanlık madde keşfinin arkasındaki isim
Tam adıyla Vera Florence Cooper Rubin galaksi dinamikleri üzerine öncü araştırmalarıyla tanınan Amerikalı bir gökbilimciydi. 1928 doğumlu bilim insanı, kariyerinin çoğunu Washington'daki Carnegie Enstitüsü'nde geçirdi ve eşsiz keşiflerin ardından 2016'da hayatını kaybetti.
1960'larda ve 70'lerde Rubin ve ortağı Kent Ford, Andromeda gibi sarmal galaksilerdeki yıldızların dönüş hızlarını ölçmek için spektroskopik gözlemler yaptı ve "düz dönüş eğrileri" denen bir fenomen keşfetti: Galaktik merkezlerden uzak yıldızlar, çekirdeğe yakın olanlar kadar hızlı dönüyordu. Üstelik bu keşif, yalnızca görünür ışığı temel alan ve maddeye dayalı tahminlerle çelişiyordu.
Peki merkeze uzak yıldızları bu kadar hızlı döndüren "görünmez" şey neydi?
Kesin ölçümler, Fizikçi Fritz Zwicky'nin 1930'larda ortaya attığı hipotezi doğruladı. Bu yüksek yörünge hızlarını sağlayan, büyük halelerdeki "karanlık madde" olabilirdi.
Zwicky, galaksi kümelerindeki galaksilerin, yalnızca görünen maddeye göre hesaplanandan çok daha hızlı hareket ettiğini fark etmişti. Bunu “kayıp kütle” adını verdiği bir fenomenle açıklıyordu.
Yıldızların hareketindeki "anormalliği" tespit edenler ise Rubin ve Ford olmuştu. Newton yasalarına göre sarmal galaksilerde, merkezden uzak yıldızların yavaşlaması gerekiyordu. Ancak Rubin tam tersini gözlemlemişti. Bu da görünmeyen bir maddenin onları çektiği anlamına geliyordu.
Karanlık madde nedir?
Bugün karanlık madde, evrende doğrudan gözlemlenemeyen (ışık yaymayan veya soğurmayan) gizemli bir madde olarak kabul ediliyor. Yalnızca kütleçekimsel etkiler yoluyla varlığı anlaşılan bu fenomenin, gözlemlenebilir evrendeki toplam maddenin yaklaşık yüzde 85’ini oluşturduğu düşünülüyor.
Rubin, galaksilerin sıradan maddeden yaklaşık 5-10 kat daha fazla karanlık madde içerdiğini hesapladı. Bu, modern kozmolojinin önemli bir kısmının temelini oluşturan devrim niteliğinde bir bulguydu.
Rubin ayrıca bazı galaksilerde zıt yönlerde dönen yıldızları ve gazı tespit etmişti. Bu, galaktik çarpışmaların, yani birleşmelerin bir işaretiydi ve galaksilerin nasıl evrimleştiğine ışık tutmuştu.
Rubin bu buluşlarıyla, Caroline Herschel'den sonra Kraliyet Astronomi Derneği'nin Altın Madalyası'nı alan ilk kadın oldu ve ayrıca Ulusal Bilim Madalyası'nı, Bruce Madalyası'nı ve diğer prestijli ödülleri de aldı. 1981'de Ulusal Bilimler Akademisi'ne seçildi ve bunu başaran yalnızca ikinci kadın astronom oldu.
Şili'deki Büyük Sinoptik Araştırma Teleskobu (LSST), 2019'da "Vera C. Rubin Gözlemevi" olarak yeniden adlandırıldı.