Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Uzay, dünya güçleri arasında nasıl yeni bir savaş alanı haline geliyor?

Bir SpaceX Falcon 9 roketi 5 Aralık 2024 tarihinde ABD'nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi'nden havalandı.
Bir SpaceX Falcon 9 roketi 5 Aralık 2024 tarihinde ABD'nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi'nden havalandı. ©  John Raoux/AP Photo
© John Raoux/AP Photo
By Euronews & AP
Yayınlanma Tarihi
Haberi paylaşın Yorumlar
Haberi paylaşın Close Button

Kaçırılan uydular ve yörüngedeki uzay silahları ile birlikte uzay, küresel hakimiyet mücadelesinde bir sonraki cephe haline geliyor.

REKLAM

Rusya bu yıl Zafer Günü geçit törenini düzenlerken, Kremlin'i destekleyen bilgisayar korsanları Ukrayna'ya televizyon hizmeti sağlayan yörüngedeki bir uyduyu ele geçirdi.

Ukrayna’da normal yayın akışı kesildi, ekranlara Moskova’dan tankların, askerlerin ve ağır silahların geçit töreni görüntüleri yansıdı. Amaç gözdağı vermekti: aynı zamanda 21. yüzyılda savaşın sadece kara, deniz ve havada değil, siber uzayda ve hatta uzayın derinliklerinde de sürdüğünün göstergesiydi.

Uzmanlara göre, bir uyduyu devre dışı bırakmak için tek bir kurşun bile atmaya gerek yok. Uydunun güvenlik yazılımını hedef almak ya da Dünya ile sinyal alışverişini kesmek, yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.

Bir uyduyu devre dışı bırakmak, tek bir kurşun atmadan yıkıcı bir darbe indirebilir ve bu, uydunun güvenlik yazılımını hedef alarak ya da Dünya'dan sinyal gönderme veya alma yeteneğini bozarak yapılabilir.

Tedarik zincirlerini korumaya odaklanmış bir siber güvenlik firması olan NetRise'ın CEO'su Tom Pace, "Bir uydunun iletişim kurma yeteneğini engelleyebilirseniz, önemli bir kesintiye neden olabilirsiniz. GPS'i düşünün. Bir nüfusun bunu kaybettiğini ve bunun yol açacağı karmaşayı düşünün," dedi.

Kısa vadeli zorluk uydular

Dünya yörüngesinde bugün 12 binden fazla aktif uydu bulunuyor. Bu uydular yalnızca yayıncılıkta değil, aynı zamanda askeri operasyonlarda, GPS gibi navigasyon sistemlerinde, istihbarat toplamada ve ekonomik tedarik zincirlerinde kritik rol oynuyor.

Aynı zamanda, yaklaşan füzeleri önceden tespit etmeye yarayan erken uyarı sistemlerinin de temelini oluşturuyorlar. Bu nedenle uydular, ulusal güvenlik açısından ciddi bir zafiyet noktası olarak görülüyor ve rakibin ekonomisini ya da askeri hazırlıklarını sekteye uğratmak isteyenlerin öncelikli hedefi hâline geliyor.

Rusya’ya destek veren bilgisayar korsanlarının Ukrayna’da televizyon yayınlarını ele geçirerek yaptığı gibi, psikolojik bir darbe indirmek için de uydular kilit önemde.

Hackerlar genellikle bir uydunun kendisinden ziyade, onu destekleyen yazılım ya da donanım sistemlerindeki en zayıf halkayı hedef alıyor. Yörüngedeki cihaz güvenli olabilir ancak eski yazılımlarla çalışıyorsa kolayca istismar edilebiliyor.

Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgali sırasında, Ukrayna hükümeti ve ordusunun kullandığı ABD merkezli uydu şirketi Viasat hedef alındı.

Kiev’in Moskova’yı sorumlu tuttuğu saldırıda, zararlı yazılımlar on binlerce modemi etkileyerek Avrupa genelinde geniş çaplı bir kesintiye yol açtı.

Ulusal güvenlik yetkilileri, Rusya’nın alçak yörüngedeki tüm uyduları aynı anda devre dışı bırakacak nükleer temelli bir uzay silahı geliştirdiğini belirtiyor.

Bu silahın, önce zincirleme fiziksel tahribat yaratacağı, ardından nükleer bileşenle uyduların elektronik sistemlerini yakacağı öngörülüyor.

Eğer hayata geçirilirse, bu silah uzaya kitle imha silahlarının yerleştirilmesini yasaklayan uluslararası anlaşmayı ihlal edecek.

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Mike Turner, böyle bir saldırının alçak yörüngeyi en az bir yıl boyunca uydular için kullanılamaz hale getirebileceğini söyledi.

Böylesi bir senaryo, ABD ve müttefiklerini ekonomik çöküşe ve hatta nükleer saldırı riskine açık bırakabilir. Rusya ve Çin de uydularını kaybedecek olsa da, bu tür uydulara daha az bağımlı oldukları düşünülüyor.

Turner, henüz devreye alınmayan bu silahı, 1957’de uzay çağını başlatan Sovyet uydusu Sputnik’e benzeterek, “Eğer bu anti-uydu nükleer silah uzaya yerleştirilirse, bu uzay çağının sonu olur,” dedi.

“Bunun uzaya girmesine asla izin verilmemeli. Bu, uzaydaki Küba Füze Krizi’dir," diye ekledi.

Ay ve ötesinde madencilik

Ay’da ve asteroitlerde bulunan değerli mineraller ve diğer maddeler, ülkelerin yeni teknolojiler ve enerji kaynaklarını kullanma yarışında gelecekteki çatışmalara yol açabilir.

ABD uzay ajansı NASA’nın vekil başkanı Sean Duffy, bu ay yaptığı açıklamada, Ay’a küçük bir nükleer reaktör göndermeyi planladıklarını duyurdu. Duffy, ABD’nin bu adımı Çin veya Rusya’dan önce atmasının önemli olduğunu vurguladı.

Ay’ın, nükleer füzyon yoluyla devasa miktarda enerji üretiminde kullanılabileceği düşünülen helyum-3 açısından zengin olduğu biliniyor.

Her ne kadar bu teknolojiye ulaşmak için onlarca yıl daha gerekse de, Londra merkezli siber güvenlik uzmanı ve Recorded Future şirketinde risk analiz direktörü olarak görev yapan Joseph Rooke’a göre, Ay’ın kontrolü önümüzdeki yıllarda hangi ülkelerin süper güç olacağını belirleyebilir.

Soğuk Savaş’ın sona ermesi uzay yatırımlarını bir süreliğine yavaşlatmıştı. Ancak Ay madenciliğinin gerçeğe dönüşme ihtimali arttıkça rekabetin yeniden hız kazanması bekleniyor.

Rooke, “Bu bilim kurgu değil, hızla gerçeğe dönüşüyor. Eğer Dünya’nın enerji ihtiyaçlarını kontrol ederseniz, oyun biter," ifadelerini kullandı.

Çin ve Rusya önümüzdeki yıllarda Ay’da kendi nükleer santrallerini kurma planlarını açıklarken, ABD de Ay ve Mars’a yönelik yeni misyonlar planlıyor.

Yapay zekanın ihtiyaç duyduğu devasa enerji talebi bu rekabeti hızlandıracak faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

Buna karşın, uzayda adımlarını hızlandıran Çin, herhangi bir dış uzay silahlanma yarışına karşı olduğunu belirtiyor.

Washington’daki Çin Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, asıl tehdidin ABD’den geldiğini savunarak, “ABD, uzaydaki askerî gücünü sürekli artırıyor, uzayda askerî ittifaklar kuruyor ve uzayı bir savaş alanına dönüştürmeye çalışıyor,” dedi.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Haberi paylaşın Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Uzay yarışı 2.0: ABD, Ay’a nükleer reaktör kurma planını hızlandırıyor

Hastalık yapıcı bakteriler uzaya gönderildi

Apollo 11'in 56. yıldönümü: NASA, Ay'a aslında hiç gitmedi mi?