Bunlar, Avrupa Uzay Ajansı’nın uzay programında öne çıkan, önümüzdeki dönem için belirlediği en kritik ve temel dört stratejik öncelik ve hedefler.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA), üye devletlerden gelen yeni taahhütlerle yükselen 22,1 milyar avroluk bütçe desteğiyle, önümüzdeki üç yıla ilişkin önceliklerini belirledi.
ESA'nın tüm üye devletlerinin bakanları, Avrupa'nın uzaydaki yol haritasını belirleyen üç yılda bir yapılan toplantıda, önümüzdeki üç yıl boyunca hangi uzay programlarına katılmak veya bu programlara ne kadar kaynak sağlamak istediklerine karar vermek üzere Almanya'nın Bremen kentine geldi.
ESA'nın genel direktörü Josef Aschbacher, üye devletlerden gelen desteğin, birden fazla modern uzay yarışının sürdüğü bir dönemde “güven ifadesi” olduğunu söyledi.
“Bu, uzayın son derece cazip olduğunu, toplumun günlük yaşamı için son derece gerekli olduğunu ve Avrupa'da çok hızlı büyüdüğünü gösteriyor,” dedi basın toplantısında.
ESA'nın toplantılarında belirlediği bazı öncelikler şöyle.
1. Satürn'ün uydularında yaşam aramak
Yeni bütçe, ESA'nın Satürn'ün en büyük altıncı uydusu Enceladus'a bir görev gibi yeni araştırma programlarını potansiyel olarak başlatabileceği anlamına geliyor.
Aschbacher, ESA'nın nihayetinde Enceladus'a uçmak, yüzeye inmek ve yaşam izleri aramak için araziye sondalar göndermek istediğini söyledi.
Aschbacher, “Dış biyoloji uzmanları, uzayda yaşam izleri arıyorsanız bakmanız gereken yerin burası olduğunu söylüyor” dedi. “Yaşamın izlerini bulabilirsek bunun ne anlama geleceğini hayal edin”.
Ancak Aschbacher, ESA'nın bu görevi üstlenmeye hazır hale gelmesinin zaman alacağını, buna karşın oraya nasıl gidilebileceğini inceleyeceklerini söyledi.
Bakanlar toplantılarının ardından ESA'nın üzerinde çalışmaya devam edeceği bir diğer proje NewAthena. ESA, bunu şimdiye kadar inşa edilen en büyük X-ışını gözlemevi olarak tanımlıyor.
Proje tanımına göre bu gözlemevi, bilim insanlarının “Evren'deki en sıcak ve en enerjik olgulardan bazılarını eşi görülmemiş bir doğruluk ve derinlikle” incelemesine yardımcı olacak.
Aschbacher, görevin şu anda incelenip maliyetlendirildiğini ve 2027'ye kadar resmen kabul edilmesine karar verileceğini söyledi.
2. Ay’a gidecek Alman, Fransız ve İtalyan astronotlar
Alman medyasına göre Aschbacher, bakanlar toplantısının oturum aralarında Alman, Fransız ve İtalyan astronotların nihayetinde Ay’a yönelik Artemis görevlerine katılacağını açıkladı.
Aschbacher'ın medya kuruluşlarına, gelecekteki görevlerdeki koltuklar için Almanya'nın ilk sırada olacağını söylediği bildirildi; ancak seçilecek kişiye dair bir isim belirtmedi.
Artemis görevleri, insanlığın 1960'lı yıllardan bu yana ilk kez Ay'ın yüzeyine dönüşünü ifade ediyor. Artemis II dört astronotu Ay'ın etrafında dolaştırıp Dünya'ya geri getirecek, Artemis III ise iki astronotun Ay'ın yüzeyine inerek Güney Kutbu'nda deneyler yapmasını sağlayacak.
Artemis görevlerinin lider uzay kurumu Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) olsa da, astronotları yörüngeye taşıyacak Orion uzay aracının kritik bileşenlerini ESA üretti.
3. Norveç ve Polonya’da yeni Avrupa uzay merkezleri kurulacak
Bakanlar toplantısı çerçevesinde ESA, Arktik'te bir uzay merkezi açmak üzere Norveç ile bir niyet mektubu imzaladı.
Anlaşma, merkez için önerilen kapsamı, öncelikleri ve yönetişim modelini gelecek yılın sonuna kadar belirlemek üzere Norveç Uzay Ajansı (NOSA) ile ortak bir çalışma grubunun kurulması anlamına geliyor.
Norveç Ticaret ve Sanayi Bakanı Cecilie Myrseth, bir açıklamada uzay merkezinin ülkenin bir “uzay ulusu” olduğunun kabulü olduğunu ve iletişim, gözetim ve seyrüseferde kullanılan uzay teknolojisi üzerinde “büyük etkisi” olacağını söyledi.
Özellikle Tromso, Kuzey Kutbu çevresinde dolanan ve kısa vadeli hava tahminleri için veri sağlayan ESA'nın Arktik Hava Durumu Uydusu takımyıldızının görev kontrol üssü.
Aschbacher, Polonya'da “Avrupa'nın uzay güvenliği ve dayanıklılık kabiliyetlerinin etkin ve tutarlı biçimde geliştirilmesini” destekleyecek bir uzay güvenliği merkezinin de gündemde olduğunu söyledi.
Bakanlar toplantısının ardından yapılan basın açıklamasına göre yeni merkez, Belçika'daki Avrupa Uzay Güvenliği ve Eğitim Merkezi'nde (ESEC) halihazırda yürütülen çalışmaları tamamlayıcı nitelikte olacak, denildi.
Polonyalı temsilciler ile ESA, merkezin teknik gereksinimlerini ve finansmanını netleştirecek ve 2026'ya kadar nihai kararı verecek.
4. Küresel ortaklıkların derinleştirilmesi
Aschbacher, ESA'nın Kanada, Japonya, Güney Kore ve Avustralya gibi benzer düşüncedeki ülkelerle ortaklıklarının “her zamankinden daha güçlü” olduğunu vurguladı.
Kanada heyetinin ESA'ya katkısını 2022'ye göre yüzde 400 artırarak 664,6 milyon dolar (407,7 milyon euro) seviyesine çıkarmasının ardından, Aschbacher bakanlar toplantısındaki basın toplantısında Kanada'yı özellikle andı.
Ülkenin ESA ile 1979'dan beri yürürlükte olan bir işbirliği anlaşması var; bu anlaşma, devlet ihalelerine teklif verebilmek gibi, bazı açılardan üye devletlerle aynı hakları tanıyor.
Aschbacher, Japonya, Güney Kore ve Avustralya ile işbirliğini artırmanın yollarını bulacaklarını, bunun da ESA'nın Avrupa içinde ve dünyanın geri kalanıyla “güçlü bir ortak” olduğunu gösterdiğini söyledi.
İtalyan bakan Adolfo Urso, ajansın Amerikan katkılarına güvenmeye devam edip edemeyeceğini görmek için yakında ABD'ye gideceğini söyledi.
NASA'nın son bütçe kesintileri ve program yeniden düzenlemeleri, yılın başlarında ESA'da endişeye yol açmıştı; ajans, 19'a kadar ABD-AB projesinin risk altında olabileceği uyarısında bulunmuştu.
Aschbacher, bu hafta NASA'nın risk altındaki bu görevlerden biri olan Rosalind Franklin ExoMars Rover görevine en az 2028'e kadar finansman sağlamayı kabul ettiğini doğruladı.
Bu, Kızıl Gezegen'in yüzeyinin altına sondaj yaparak organik maddeyi ortaya çıkarıp daha kapsamlı bilimsel inceleme için toplayan bir ESA programıdır.