Son gelişmeler, Çin’in teknoloji ambargolarına verdiği yanıtta ürün kopyalamaktan ziyade alternatif yollar üretmeye yöneldiğini gösteriyor.
Çin, ABD ve müttefiklerinin yıllardır uyguladığı teknoloji kısıtlamalarına karşı, yapay zekâ ve yarı iletken alanlarında eş zamanlı iki büyük hamleyle küresel dengeleri zorlamaya hazırlanıyor.
Bir yanda Çinli bilim insanları, Nvidia’nın en gelişmiş yapay zekâ çiplerini performans ve enerji verimliliğinde açık ara geride bıraktığını iddia ettikleri optik (fotonik) bir yapay zekâ çipi tanıttı. Diğer yanda ise Pekin yönetimi, bugüne kadar yalnızca Batı’nın kontrolünde olan aşırı morötesi litografi (EUV) teknolojisini geliştirmek için yürüttüğü gizli programda kritik bir eşiği geçti.
Bu iki gelişme Çin’in teknoloji ambargolarına verdiği yanıtta kopyalamadan çok alternatif yollar üretmeye yöneldiğini gösteriyor. Çin hâlâ en gelişmiş çiplerin seri üretiminde geride olabilir; ancak hem mimari hem üretim teknolojisi düzeyinde atılan bu adımlar, küresel yarı iletken rekabetinin uzun vadede çok daha karmaşık ve çok kutuplu hale geleceğine işaret ediyor.
Işıkla çalışan yapay zekâ: LightGen
Şanghay Jiao Tong Üniversitesi ve Tsinghua Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi tarafından geliştirilen LightGen adlı optik hesaplama çipi, elektronlar yerine ışık sinyalleri kullanarak yapay zekâ işlemlerini gerçekleştiriyor. Hakemli bilimsel dergi Science'ta yayımlanan çalışmaya göre LightGen, özellikle görüntü ve video üretimi gibi üretken yapay zekâ görevlerinde, geleneksel elektronik çiplere kıyasla çok daha yüksek hız ve enerji verimliliği sunabilir.
Yaklaşık 2 milyon fotonik “nöronun” yalnızca 136,5 mm²’lik bir çipe sığdırıldığı sistem; yüksek çözünürlüklü görseller, üç boyutlu sahneler ve video içerikleri üretebiliyor. Deneylerde LightGen’in, 512×512 piksel çözünürlükte detaylı ve mantıksal olarak tutarlı görüntüler oluşturabildiği, gürültü giderme, stil aktarımı ve 3D manipülasyon gibi işlemleri başarıyla gerçekleştirdiği belirtildi.
Araştırmaya liderlik eden Prof. Chen Yitong, South China Morning Post'a yaptığı açıklamada, LightGen’in “ölçeklenebilir” olduğunu ve sürdürülebilir yapay zeka için yeni bir donanım seçeneği sunduğunu söylüyor. Çipin hesaplama gücü 3,57×10⁴ TOPS, enerji verimliliği ise 664 TOPS/watt olarak ölçüldü. Bu değerler, Nvidia’nın A100 gibi önde gelen elektronik yapay zekâ çiplerinin performansını 100 kattan fazla geride bırakıyor.
Bilim insanlarına göre bu gelişme, üretken yapay zekânın artan enerji ihtiyacına karşı fotonik hesaplamayı merkezi bir çözüm haline getirebilir.
Elektronikten fotonik mimariye geçiş
Geleneksel bilgisayarlar veriyi elektron akışıyla işlerken, fotonik sistemler lazer darbeleriyle çalışıyor. Bu da işlemlerin ışık hızında gerçekleşmesini ve enerji tüketiminin ciddi biçimde azalmasını sağlıyor. Ancak bugüne kadar fotonik sistemler, karmaşık üretken yapay zekâ görevlerini üstlenmekte zorlanıyordu.
LightGen ekibi, bu sorunu aşmak için üç temel alana odaklandı: Yeni bir mimari, etiketsiz (denetimsiz) öğrenmeye dayalı bir eğitim algoritması ve yüksek entegrasyon yoğunluğu. Araştırmacılar, 'optik gizil uzay' olarak tanımlanan yeni mimari sayesinde verinin sıkıştırılmış hâlde hızlı biçimde işlenmesini sağladı. Denetimsiz öğrenme yaklaşımı ise etiketli veri setlerine duyulan ihtiyacı ortadan kaldırdı.
Gizli EUV programı: Yarı iletkenlerde kırılma noktası
Bu bilimsel atılımın yankıları sürerken, Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre Çin, yarı iletken üretiminin en kritik aşaması olan EUV litografi alanında da sessiz ama stratejik bir ilerleme kaydetti. Yüksek güvenlikli bir Shenzhen laboratuvarında geliştirilen ve 2025 başında tamamlanan bir prototip, aşırı morötesi ışık üretmeyi başardı.
EUV makineleri, insan saçından binlerce kat daha ince devreleri silikon üzerine işleyerek en gelişmiş çiplerin üretilmesini sağlıyor. Bugüne kadar bu teknolojiye tam anlamıyla hakim olan tek şirket, Hollanda merkezli ASML’ydi.
ABD ve Avrupa, yıllardır bu makinelerin Çin’e satışını engelleyerek Pekin’i çip yarışında geride tutmaya çalışıyor.
Ancak Shenzhen’deki prototip, Çin’in bu alanda beklenenden çok daha hızlı ilerlediğini gösteriyor. Makine henüz çalışır çip üretmedi, fakat EUV ışığı üretmesi bile analistlere göre kritik bir eşik.
'Çin’in Manhattan Projesi'
Projeye yakın kaynaklar, bu girişimi Çin’in 'Manhattan Projesi' olarak tanımlıyor. Devlet destekli program, doğrudan Devlet Başkanı Şi Cinping’in yarı iletkenlerde kendine yeterlilik hedefinin bir parçası. Programın koordinasyonunda Huawei kilit rol oynuyor; binlerce mühendis, üniversite ve araştırma enstitüsü bu ağın içinde yer alıyor.
Projede, ASML’den emekli olmuş Çin kökenli mühendislerin kritik rol oynadığı, bazılarına sahte kimlikler verildiği ve çalışmaların sıkı gizlilik altında yürütüldüğü belirtiliyor. Amaç, uzun vadede tamamen Çin yapımı makinelerle ileri seviye çip üretmek ve ABD’yi tedarik zincirinin dışına itmek.
Çin’in hedefi resmî olarak 2028’de çalışır çip üretmek olsa da, projeye yakın isimler daha gerçekçi tarihin 2030 olduğunu söylüyor. Bu bile, Batılı analistlerin öngördüğü on yıllık gecikmeden çok daha kısa bir süre.
ABD’nin Çip Stratejisi ve Çelişkiler
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Washington cephesinde çelişkili adımlar dikkat çekiyor. Trump yönetimi, bir yandan ihracat kontrollerini sıkılaştırırken, diğer yandan Nvidia’nın H200 gibi güçlü ama en ileri seviye olmayan çiplerini Çin’e satmasına izin verdi.
Yönetim, bu yaklaşımın Çin’i ABD teknolojisine “bağımlı” tutacağını savunuyor. Ancak bazıları bu görüşe kuşkuyla yaklaşıyor. "Chip War" (Çip Savaşları) kitabının yazarı Chris Miller, NPR'a yaptığı açıklamada, Çin devletinin, kısa vadeli kazançlar yerine kendi çip ekosistemini kurmaya kararlı olduğunu ve ABD tedarik zincirlerine güvenmediğini vurguladı.