Domuz organları nakledilen ilk dört hastadan hiçbiri iki aydan fazla hayatta kalamadı ancak araştırmacılar, genetiği değiştirilmiş domuz organlarının ABD'deki donör eksikliğini gidermeye yardımcı olabileceği görüşünde.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) donör eksikliğinin uzun süre nakil sırası beklemeye ittiği hastalar alternatif yöntemlerden medet umuyor. Bu alternatiflerden biri, henüz başarılı olamasa da insanlı deneylerin sürdüğü domuz böbreği ve kalbi nakli.
İnsanlarda domuz organlarının denenmeye başlamasından kısa bir süre sonra ABD'deki NYU Langone Health ve Massachusetts General Hospital'a telefonlar ve e-postalar yağmaya başladı.
Telefon ve e-postalarda, asla nakil olamayacağından endişelenen hastalar, ne zaman domuz böbreği nakli olabileceklerini öğrenmek istiyor.
Kentucky, Louisville'den Alex Berrios'un ikinci bir nakle ihtiyacı var ancak başka bir insan eşleşmesi bulması neredeyse imkansız. Bu yüzden domuz böbreği araştırmalarında bir şansı olup olmadığını yakından takip ediyor.
Berrios, "İşe yaramayabilir ve bunu kabullenmek zorundayım," dedi. "Bence denemeye değer."
Donör kıtlığına bir çözüm arama çabaları sürerken, iki ABD şirketi 2025 yılında dünyanın ilk ksenotransplantasyon (insan hayatlarını kurtarmak için domuz böbreği veya kalbi nakli) klinik denemelerine başlamayı hedefliyor.
Araştırmacılar, genetiği değiştirilmiş domuz organlarının gerçekten işe yarayıp yaramayacağını en iyi nasıl test edebilecekleri konusunda ince ayarlar yaparken, gönüllü adaylar da nakle uygun olup olmadıklarını görmek için sabırsızlanıyor.
Bilim insanları yıllarca hayvandan insana nakilleri denediler ama şimdi domuz genlerini düzenleyerek, insan bağışıklık sisteminin yabancı dokuya hemen saldırmasını engelleyecek kadar türler arasındaki farkı kapatmaya çalışıyorlar ancak en iyi gen kombinasyonuna halen ulaşılamadı.
Şimdiye kadar, genetiği değiştirilmiş domuz organı nakledilen beş Amerikalının her biri başka hiçbir seçeneği kalmayan ve ölmek üzere olan hastalardı.
İki domuz kalbi ve iki böbrek olmak üzere şu ana dek yapılan dört nakilde başarıya ulaşmadı. Hastalar nakil sonrası iki ay içinde hayatını kaybetti. Ancak kasım ayının sonlarında NYU'da bir kadının domuz böbreği naklinden sonra iyi durumda olduğu haberi çaresiz hastalara umut oldu.
Maryland Üniversitesi nakil cerrahı Dr. Bartley Griffith, "Devam etmek için cesarete sahip olmalıyız," dedi.
Diyalizden hasta ve yorgun
Palm Springs, Kaliforniya'da yaşayan Carl McNew, NYU'ya e-posta göndererek hala oldukça sağlıklıyken gönüllü olmak istediğini belirtti.
McNew 2015 yılında eşine bir böbreğini bağışlamış ancak daha sonra canlı donörlerde çok nadir görülen bir durum olarak kalan böbreği gerilemeye başlamış. İlaçlar ve aralıklı diyaliz yardımcı oluyor ancak McNew eninde sonunda bir nakle ihtiyacı olacağını biliyor.
NYU'nun 2023'teki xenotransplant araştırmasıyla ilgili haberleri fark eden ve ilgisini e-postayla bildiren McNew, "Böyle bir şeyin parçası olmakla ilgili çok ileri bir şey var," dedi.
Louisville'den Berrios için tek engel donör kıtlığı değil. 20'li yaşlarının sonunda iflas eden tek bir böbrekle doğan Berrios, canlı donör nakliyle sağlığına kavuştu ve 13 yıl boyunca herhangi bir sorun yaşamadı.
Ancak 2020'de yeniden sağlık sorunları yaşamaya başlayan Berrios, o zamandan beri doktorların "yüksek derecede hassaslaşmış" dediği başka bir insan böbreğini yok edecek antikorlar geliştirdi.
Berrios haftada üç gün, şafak sökmeden sessizce evinden çıkıp yaklaşık dört saatini diyaliz makinesine bağlı olarak geçiriyor.
İki çocuk babası Berrios'un hem hayatta kalabilmesinin hem de tam zamanlı bir işte çalışabilmesinin tek yolu sabah 05:00'te bu yorucu tedaviyi almak.
Ancak diyaliz, böbrek fonksiyonlarını tamamen yerine getirmiyor. Böbrek fonksiyonları zamanla bozulmaya devam ediyor. Berrios deneysel bir tedavi alırken bile NYU'ya domuz böbreğiyle ilgilendiğini bildirdi.
Titiz denemeler bekleniyor
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) kuralları, domuz organlarının insanlardan önce maymunlarda veya babunlarda kapsamlı bir şekilde test edilmesini gerektiriyor. Araştırmacılar, bu primatların hayatta kalma sürelerini bir yıla, bazen de daha uzun bir süreye kadar uzatmış olsalar da, insanlarla deneyim konusunda çaresizdiler.
New York Üniversitesi ve Birmingham'daki Alabama Üniversitesi'nde cerrahlar ilk olarak bilimsel araştırmalar için bağışlanan yakın zamanda ölmüş kişilerin bedenlerinde domuz organlarını test etti.
Şimdiye kadar domuz organları nakledilen hastalar, FDA'nın başka seçeneği olmayan kişiler için belirli acil durumlarda izin verdiği deneyler olan "merhametli kullanım" nakilleriydi.
İlk dört hasta, kısmen başka hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle nakil sonrası uzun süre hayatta kalamamış olsa da, bu deneyler domuz organlarının en azından bir süre çalışabileceğini kanıtladı ve başka dersler de çıkarılmasını sağladı.
Örneğin, ilk kalp naklinde gizli bir domuz virüsünün keşfedilmesi, bu risk için daha iyi testler yapılmasını sağladı.
Sadece benzer durumdaki hastaların karşılaştırıldığı titiz çalışmalar domuz organlarının potansiyeline dair daha net bir resim sunacaktır - belki de Towana Looney gibi yakın zamanda domuzdan yapılan böbrek naklinden sonra durumu iyi olan hastalar için.
Sekiz yıl diyalize girmesine rağmen Looney, önceki ksenotransplant alıcıları kadar hasta değildi ancak uygun bir donör bulamamıştı. Berrios gibi onun da bağışıklık tepkisi de oldukça hassaslaşmıştı.
Alabama'daki orijinal cerrahı Dr. Jayme Locke ile birlikte nakli yöneten NYU'dan Montgomery, Looney'in deneme adayları için "bir tür turnusol testi" olabileceğini belirtti.
"Diyaliz çok fazla zarar vermeden önce, tam zamanında nakil yapıldı."
Domuz organ nakillerinin hâlâ kanıtlaması gereken çok şey var
Organ geliştiren şirketlerden biri olan eGenesis'in CEO'su Mike Curtis, araştırmacıların domuz organlarının insanları birkaç aydan daha uzun süre hayatta tutup tutamayacağını göstermek için baskı hissettiklerini söyledi. Eğer yapamazlarsa, soru doğru gen düzenlemelerine sahip olup olmadıkları olacaktır.
Testler söz konusu olduğunda denge, hak kazanacak kadar hasta ama hiç şansı olmayacak kadar da hasta olmayan katılımcıları seçmektir.
Ksenotransplant araştırmalarında yer almayan ancak araştırmaları yakından izleyen Maryland Üniversitesi'nde cerrahi doçenti olan Dr. Silke Niederhaus, "Bunu yapmaya çok istekli olan muazzam sayıda hasta var," dedi.
Niederhaus, domuz organ nakli için gönüllü olmadan önce insan böbreği nakli ihtimallerini öğrenmeye çağırıyor.
Niederhaus, eğer daha genç ve sağlıklılarsa ya da canlı bir donörleri varsa, "muhtemelen bilinen ve kanıtlanmış olanla devam etmelerini söyleyebilirim," dedi.
Ancak daha yaşlılarsa ve diyaliz başarısız olmaya başladıysa, "belki de risk almaya değer."