Küresel uzman paneli, obezite teşhisinde uzun süredir VKİ'ye güvenilmesinin muhtemelen aşırı teşhis anlamına geldiğini belirtti.
Dünyanın en yaygın sağlık sorunlarından birine daha objektif ve incelikli bir yaklaşım çağrısında bulunan bir grup küresel sağlık uzmanına göre, obezitenin teşhisinde "köklü bir revizyona" ihtiyaç duyuluyor.
Dünya genelinde yaklaşık her sekiz kişiden biri obezite ile yaşıyor ve bu durum tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, bazı kanserler ve kronik solunum yolu hastalıkları da dâhil olmak üzere pek çok sağlık sorunu için bir risk faktörü.
Ancak ilk olarak 2019 yılında bir araya gelen ve bulgularını Lancet Diabetes & Endocrinology tıp dergisinde yayınlayan 56 önde gelen uzman ve hastadan oluşan gruba göre, obezite, aşırı vücut yağının doğrudan bir sonucu olarak organ fonksiyonlarında azalma veya günlük aktivitelerde zorluklarla kendini gösteren başlı başına bir hastalık da olabilir.
Bununla birlikte, obezitesi olan herkesin aslında hasta olmadığını belirten grup, iki kategori arasında ayrım yapmanın önemli olduğunu vurguladı: devam eden kronik bir hastalık olan klinik obezite ve bir kişinin obez olduğu ve diğer sağlık sorunları açısından daha yüksek risk altında olduğu ancak normal organ işlevine sahip olduğu preklinik obezite.
Lancet Komisyonu Başkanı ve King's College London'da metabolik ve bariatrik cerrahi kürsüsü başkanı olan Dr. Francesco Rubino gazetecilere yaptığı açıklamada, "Obezitesi olan ve nispeten normal bir yaşam sürmeyi başaran bazı insanlar var... ve diğer yandan sadece obezite nedeniyle önemli sağlık sorunları yaşayabilen [insanlar da] var," dedi.
Rubino, yeni yaklaşımın "[obeziteyi] sadece bir sağlık riski ya da sadece bir hastalık olarak tanımlamamıza kıyasla sorunu daha doğru bir şekilde yansıtmamızı sağlayacağını" söyledi.
VKİ'ye veda etme zamanı geldi mi?
Şu anda doktorlar obezite teşhisini esas olarak hastanın kilosu ve boyu kullanılarak hesaplanan vücut kitle endeksine (VKİ) göre koyuyor. Buna göre, VKİ'si en az 30 olan yetişkinler obez olarak kabul ediliyor.
VKİ, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ - WHO) resmi bir obezite tarama ölçütü olarak kullanmaya başlamasından sonra 1990'lardan bu yana yaygın olarak kullanılıyor. Vücut yağ oranı ve ilgili sağlık riskleri ile ilişkili olması onu basit bir araç haline getiriyor.
Ancak doktorlar, araştırmacılar ve aktivistlerden oluşan ve giderek büyüyen bir grup, son yıllarda VKİ'nin kullanımdan kaldırılması için baskı yapıyor. 2023 yılında ABD'nin en büyük doktor topluluğu, "kusurlu bir klinik ölçüt" olduğu için VKİ'nin kullanımdan kaldırılmasını tavsiye etti.
Sorunların başında, VKİ'nin yağ kütlesini ya da bu kütlenin vücutta ve organlarda nasıl dağıldığını doğrudan ölçmemesi ve bunun da sağlık risklerini etkilemesi geliyor.
İngiltere'deki Surrey Üniversitesi'nde beslenme profesörü olan ve komisyonda yer almayan Dr. Adam Collins Euronews Health'e yaptığı açıklamada, "Önemli olan sadece ne kadar yağa sahip olduğunuz değil, aynı zamanda yağın nerede olduğu," dedi.
Lancet Komisyonu, çok farklı vücut tiplerine sahip insanların da aynı VKİ'ye sahip olabileceğini, hatta yüksek kas kütlesine sahip sporcular gibi obez olmayanların da olabileceğini belirtti.
Collins, "Bir sürü insanı rutin bir ölçüm olarak MR'a sokamayacaksınız," dedi. "Ancak, bu VKİ'nin etkilerinin ne olduğunu görmek için VKİ ile birlikte giden başka bir sağlık göstergesine sahip olmanız gerek."
Yeni bir yol
Dünya çapında 75'ten fazla tıbbi grup tarafından onaylanan yeni standartların ardından doktorlar, VKİ'yi bir tarama aracı olarak kullanmaya devam edecek.
Ancak klinik obezitenin resmi teşhisi yetişkinler için 18, çocuklar ve ergenler için 13 kritere dayanacak ve bunlar arasında obeziteye bağlı nefes darlığı, kalp yetmezliği, diz veya kalça ağrısı ve diğer organ işlev bozukluğu belirtileri de yer alacak.
Rubino ve diğer uzmanlar şu anda VKİ'ye odaklanmanın obezitenin muhtemelen aşırı teşhis edildiği anlamına geldiğini ancak bunun ne kadar olduğunun net olmadığını belirtti.
Yeni yaklaşımın, obezite spektrumundaki hastaların yalnızca kilo vermeye odaklanmak yerine, kendi sağlık ihtiyaçları ve risk düzeylerine göre tıbbi bakım almalarını sağlamaya yardımcı olabileceği belirtiliyor.
Rubino, "İster yaşam tarzı, ister cerrahi ya da ilaçlar olsun, ne tür bir tedavi kullanırsak kullanalım, her bir hastaya göre uyarlanmış olması gerekecek," dedi.
Collins, Wegovy ve Mounjaro gibi pahalı zayıflama ilaçlarına erişimin önceliklendirilmesi söz konusu olduğunda bunun özellikle önemli olabileceğini belirtti.
Avrupa'daki hükümetler, bütçelerine getireceği potansiyel yük göz önüne alındığında, bu ilaçların parasını ödeyip ödemeyecekleri ve nasıl ödeyecekleri konusunda kafa yoruyor.
"Çok maliyetli ve etrafta fazla bulunmuyor. Kıt bir kaynak," diyor Collins. "En büyük etkiyi yaratacağı ya da en büyük ihtiyacı karşılayacağı kişileri hedeflemek gerekiyor."
Collins, teşhis değişikliklerinin doktor muayenehanelerinde belirgin hale gelmesinin zaman alacağını ancak tavsiyelerin metabolik sağlığın her boyuttaki insanın radarına girmesine yardımcı olabileceğini ve obezite etrafındaki "büyük" sosyal damgalamayla mücadele edebileceğini belirtti.
Rubino da Collins'e katılarak "bunun uygulamada ve belki de ondan önce zihniyetlerde bir değişikliğe yol açmasını" umduğunu söyledi.