Maraton sezonu açılırken sporcuların bilmesi gereken önemli biyolojik değişimler neler?
REKLAM
Türkiye ve Avrupa'da maraton sezonu tüm hızıyla devam ediyor.
Pazar günü yüz binlerce koşucu aylarca süren antrenmanlarını sokaklara taşıdı.
20. İstanbul Yarı Maratonu, Paris Maratonu ve Viyana Maratonu gibi etkinlikler halihazırda gerçekleşmiş olsa da, Londra ve Manchester gibi şehirler bu hafta sonu ana yollarını kapatıyor. Böylece elitlerden sıradan koşuculara kadar tüm sporcular 42,2 kilometre boyunca ter dökebilecek.
Yetenek seviyeniz ne olursa olsun maraton koşmanın uzun ve yorucu bir iş olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Peki bu fiziksel meydan okuma zihninize, bedeninize ve ruhunuza tam olarak nasıl yansıyor?
1. Kısalacaksınız
Bazı araştırmalar, maraton boyunca boyunuzdan 1,27 santimetre kadar kaybedebileceğinizi gösteriyor.
Bunun, kas gerginliği ve omurga diskleri arasındaki sıvı kaybı da dahil olmak üzere bir dizi faktöre bağlı olduğuna inanılıyor.
2. Dehidrasyonu hafife almayın
Bir maratonun hemen ardından tartıya çıkarsanız, terleyerek ciddi miktarda su kaybettikten sonra daha hafif görünme olasılığınız yüksek.
Organize maratonlarda H2O takviyesi için düzenli mola yerleri bulunuyor. Bu noktalardan kesinlikle en iyi şekilde yararlanmalısınız.
Koşu boyunca susuz kalmamak sadece koşu sırasında mide bulantısı ve baygınlık hissi riskini en aza indirmekle kalmaz, aynı zamanda uzun vadede kasların iyileşmesine de yardımcı olabilir.
3. Çok fazla kalori yakacaksınız
Bir maraton koşmak, vücut yapınıza, yaşınıza ve fitness seviyenize bağlı olarak 3.500 kalori yaktırabilir.
Bu nedenle bir gece önceden karbonhidrat yüklemesi yapmak, uzun mesafeleri koşmaya hazır koşucular için bir tercih haline geldi. Koşarken, vücudunuz gücünü devam ettirmek için iki ana enerji kaynağı kullanıyor: yağlar ve karbonhidratlar.
İkincisi, vücudunuzun parçalanması çok uzun sürmeyen hızlı etkili enerji kaynakları. Bu nedenle enerji jelleri gibi şeyler, koşarken tükenen depoları yenilemek için popüler bir seçenek.
4. Canınız yemek istemeyebilir
25. kilometredeki ruh halinizi hatırlıyor musunuz, sonraki 17 kilometreyi geçmenizi sağlayan tek şey, bittiğinde yiyebileceğiniz tüm yiyecekleri düşünmek miydi?
Koşudan sonraki birkaç saat boyunca yapmak istediğiniz son şey yemek yemek olursa şoke olmayın. Bunun arkasındaki bilimsel süreç, egzersizin vücudumuz üzerinde yaratttığı etkiyle ilgili.
Kalbe ve bacaklara giden kan akışında büyük bir artış oluyor ve vücudumuz buna odaklanırken, daha az gerekli fonksiyonları kapatıyor, örneğin ghrelin diğer adıyla "açlık hormonu" gibi hormonları bastırıyor.
5. Uykunuz da kaçabilir
Muhtemelen hayatınızın fiziksel olarak en yorucu deneyimlerinden birini tamamladınız. Peki neden uyuyamıyorsunuz?
Bunun birkaç nedeni var. Birincisi: Zihninizi bitiş çizgisini geçtiğinizde yaşadığınız adrenalin patlamasına geri götürün. Yüksek bir kalp atış hızı, endorfin artışı ve büyük bir enerji patlamasıyla aslında büyük bir yükseliş yaşıyorsunuz.
İkinci olarak, vücudunuzu muazzam miktarda stres altına soktunuz. İlk tepki veren, savaş ya da kaç hormonumuz olan kortizolü devreye sokarsınız.
Elbette herkesin vücudu maraton koşmanın fiziksel ve zihinsel zorluklarına farklı tepkiler verir. Ancak uyumakta zorlanıyorsanız, bu faktörler nedenini açıklamaya yardımcı olabilir.
6. Meme ucu kanaması ve birkaç ayak tırnağı kaybetmek
Maratonu takip eden günlerde merdiven inip çıkarken zorlanacağımızı muhtemelen hepimiz tahmin edebiliriz, peki ya meme uçlarının kanaması, hiç tahmin etmediğiniz yerlerde sürtünme ve ayak tırnaklarının olası kaybı?
7. 'Maraton hüznü' gerçekten var
Önümüzdeki birkaç gün boyunca -özellikle de uykunuz kaçtıysa- kendinizi oldukça düşük bir ruh halinde hissedebilirsiniz. Vücudunuz kendini maraton öncesi duruma getirmek için çalışırken bu tamamen normal bir tepki.
Ayrıca, büyük bir başarı duygusu içindesiniz. Coşku sona erdiğinde, kendinizi biraz keyifsiz hissetmeniz şaşırtıcı olmaz.