160 binden fazla yetişkini kapsayan araştırma, her gün 7 bin adım atanların herhangi bir nedene bağlı ölüm riskinin yüzde 47 azaldığını gösterdi.
Yeni ve kapsamlı bir araştırmaya göre, her gün yalnızca 7 bin adım atmak, sıkça önerilen 10 bin adım hedefine ulaşmadan bile, erken ölüm, kalp hastalıkları, demans, diyabet ve depresyon gibi birçok kronik hastalık riskini belirgin ölçüde azaltabiliyor.
Hakemli tıp dergisi The Lancet Public Health'te yer verilen araştırmada Sidney Üniversitesi’nden Profesör Melody Ding liderliğindeki bir ekip, 10 ülkede 35 farklı grup üzerinde yapılan 57 çalışmanın verilerini bir araya getirdi. Veriler 160 binden fazla yetişkini kapsıyordu.
Çalışma, günlük adım sayısının yalnızca ölüm riskine değil, aynı zamanda çok çeşitli sağlık sonuçlarına etkisini değerlendiren bugüne kadarki en geniş analiz niteliğinde.
Çalışmaya göre, günde 2 bin adım atan bireylerle karşılaştırıldığında, 7 bin adıma ulaşanlarda şu sağlık risklerinde düşüş gözlemlendi:
Tüm nedenlere bağlı ölüm riski: yüzde 47 azaldı
Kalp hastalığı riski: yüzde 25 azaldı
Demans riski: yüzde 38 azaldı
Depresyon riski: yüzde 22 azaldı
Tip 2 diyabet riski: yüzde 14 azaldı
Düşme riski: yüzde 28 azaldı
Kanser riski: yüzde 6 azaldı
Profesör Ding, “7 bin adım, gerçekçi ve uygulanabilir bir hedef. Üstelik daha önce değerlendirilmemiş pek çok sağlık göstergesi üzerinde olumlu etkileri olduğunu gördük,” dedi.
10 bin adım gerçekten gerekli mi?
Sıkça dile getirilen 10 bin adım hedefi ise aslında bilimsel bir temele dayanmıyor. Bu söylem 1960’larda Japonya’da bir adım sayar cihazının pazarlama kampanyasıyla ortaya atıldı.
Ancak çalışma, 7 bin adımı geçtikten sonra bazı sağlık alanlarında (örneğin kalp hastalığı ve kanser kaynaklı ölüm riski) iyileşmenin devam ettiğini vurguluyor. Yine de ek faydaların çoğunlukla sınırlı olduğu belirtiliyor.
Araştırmanın ortak yazarlarından Dr. Katherine Owen şöyle diyor: “Zaten aktif olan kişiler için 10 bin adım mükemmel. Ancak çoğu sağlık göstergesi açısından asıl faydalar 7 bin adımda yoğunlaşıyor.”
Her adım değerli
Araştırmacılar, küçük adım artışlarının bile sağlık üzerinde anlamlı etkileri olduğunu belirtiyor.
Günde yalnızca 2 bin adım atan bireylerin 4 ila 5 bin adıma çıkmasıyla fark yaratılabiliyor. Bu bulgular, halk sağlığı mesajlarını daha ulaşılabilir hedefler etrafında yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.
Profesör Ding şöyle diyor: “Araştırmamız, mükemmellikten ziyade ilerlemeye odaklanmamız gerektiğini gösteriyor. Azıcık daha fazla hareket etmek bile sağlığımız üzerinde büyük fark yaratabilir.”
Nesnel verilere dayalı sonuçlar
Araştırmada, adım sayıları katılımcıların kendi beyanlarına değil, adım sayar ve ivmeölçer gibi cihazlardan alınan verilere dayanıyor. Bu da sonuçların güvenilirliğini artırıyor.
En güçlü etkiler ölüm oranlarında, kalp-damar hastalıklarında ve demans riskinde görüldü. Kanser riski ve fiziksel işlevle ilgili etkiler ise daha sınırlı veri nedeniyle belirsiz kaldı.
Ek bulgulara göre ise adım sayısı tüm yaş gruplarında etkili, ancak yaşlı bireyler 10 bin adımı geçtikçe de fayda görmeye devam edebiliyor. Ayrıca günde 12 bin adıma kadar her bin adımda sağlık riski düşmeyi sürdürüyor.
Araştırmacılar, bu sonuçların fiziksel aktiviteyi daha esnek ve erişilebilir kılacağına inanıyor. Geleneksel fiziksel aktivite rehberleri çoğunlukla orta-yoğunlukta egzersize ayrılan zamana odaklansa da, adım sayısı günlük yaşamla daha kolay bağdaştırılabiliyor ve çeşitli hareket biçimlerini kapsıyor.