Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Yapay rahim teknolojisi erken doğumda hayatta kalma şansını artırabilir

AquaWomb esasen ısıtılmış yapay amniyotik sıvı ile doldurulmuş kapalı bir torba.
AquaWomb esasen ısıtılmış yapay amniyotik sıvı ile doldurulmuş kapalı bir torba. ©  AP Photo
© AP Photo
By Roselyne Min & AP
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Doktorlar, anne rahmini taklit ederek fetal gelişim aşamasını uzatmayı ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde sağlık sonuçlarını iyileştirmeyi umuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ-WHO) göre erken doğum, dünya genelinde yenidoğan ölümlerinin başlıca nedenlerinden biri.

Şimdi ise doktorlar, çok erken doğan bebeklerin hayatta kalma şansını ciddi biçimde artırabilecek bir yapay rahim üzerinde çalışıyor.

Geliştirilen yapay rahim, anne karnındaki koşulları taklit edecek şekilde tasarlandı ve gebeliğin 24 ila 28'inci haftaları arasında doğan bebekleri desteklemeyi amaçlıyor. Bu dönem, hayatta kalmanın mümkün olduğu ancak komplikasyonların sık görüldüğü bir zaman aralığı.

Çok erken doğan bebekler, vücutları henüz tam olarak gelişmediği için ciddi ve çoğu zaman hayati risklerle karşı karşıya kalıyor. Solunum problemleri, beslenme güçlükleri, vücut ısısını düzenleyememe ve tekrarlayan enfeksiyonlar bu riskler arasında yer alıyor.

Avrupa Komisyonu’na göre, Avrupa’da her yıl yaklaşık 500 bin bebek erken doğuyor.

Erken doğan bebeklerin besin depoları daha düşük ve vücut sistemleri olgunlaşmamış olduğu için yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve uzun vadeli gelişim sorunları riski artıyor. Bebek ne kadar erken doğarsa, uzun vadeli komplikasyonlar ya da ölüm riski de o kadar yükseliyor.

Hollanda’daki Radboud Üniversitesi Nijmegen Tıp Merkezi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde görev yapan neonatologlar tarafından geliştirilen cihaz, ısıtılmış yapay amniyotik sıvıyla doldurulmuş, kapalı bir torbadan oluşuyor.

AquaWomb adı verilen sistemin içinde bebek, oksijen ve besin sağlayan yapay bir plasentaya bağlanıyor.

Anne rahmini taklit ederek doktorlar, fetüsün gelişim evresini birkaç hafta daha uzatmayı ve böylece yaşamın ilerleyen dönemlerindeki sağlık sonuçlarını iyileştirmeyi hedefliyor.

AquaWomb’un kurucularından Myrthe van der Ven, “Fetal fizyolojiyi ve fetal dolaşımı korumak istiyoruz… Böylece gelişimini birkaç hafta daha sürdürebilsin,” diyor.

Cihazı geliştiren ekip, yalnızca dört haftalık ek gelişimin bile hayatta kalma oranlarını ciddi biçimde artırdığını ve kronik sağlık sorunları riskini azalttığını belirtiyor.

Radboud Üniversitesi Nijmegen Tıp Merkezi’nde çocuk doktoru ve neonatolog olan Willem de Boode ise, “24 haftada doğmakla 28 haftada doğmak arasında çok büyük bir fark var. Erken doğan genç yetişkinlerin hâlâ bu erken doğuma bağlı komplikasyonlarla yaşadığını biliyoruz,” diyor.

ARŞİV - Aktarımın ardından bebeğin, oksijen ve besin alabilmesi için dakikalar içinde yapay plasentaya bağlanması gerekiyor.
ARŞİV - Aktarımın ardından bebeğin, oksijen ve besin alabilmesi için dakikalar içinde yapay plasentaya bağlanması gerekiyor. Copyright 2016 The Associated Press. All rights reserved.

Sistemin en önemli gerekliliklerinden biri, bebeğin sezaryenle doğurtulması. Böylece bebek doğrudan yapay amniyotik sıvı dolu torbaya aktarılabiliyor. Bu, akciğerlere zarar verebilecek hava temasını önlüyor.

De Boode, “Doğum sırasında spontan solunumun başlamasını engellemek çok önemli,” diyerek şöyle devam ediyor: “Bebeğin hava solumaya başlamadan, yapay amniyotik sıvı içinde kalmasını sağlayacak bir transfer sistemine ihtiyaç var.”

Aktarımın ardından bebeğin, oksijen ve besin alabilmesi için dakikalar içinde yapay plasentaya bağlanması gerekiyor.

Van der Ven, “Bebek doğduktan sonra annenin plasentası artık işlev görmüyor. Bu yüzden bu aşama tüm sürecin en kritik noktası,” diyor.

Eindhoven’daki proje hâlen geliştirme aşamasında. ABD ve Kanada’da da benzer araştırmalar yürütülüyor; bilim insanları yenidoğan bakımında köklü bir dönüşüme yaklaşıyor.

DSÖ’nün 2024 verilerine göre dünyada her gün yaklaşık 6.400 yenidoğan hayatını kaybediyor. Bu rakam, beş yaş altındaki çocuk ölümlerinin yaklaşık yüzde 47’sini oluşturuyor.

Görüntü editörü • Roselyne Min

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yeni yıl kadehine dikkat: DSÖ'ye göre içkinin güvenli seviyesi yok

Avrupa'da sahte COVID-19 ve grip testleri tespit edildi

Araştırma: Tam yağlı peynir tüketimi daha düşük demans riskiyle bağlantılı