Uzmanlar içkinin vücudumuz için zararlı olduğu konusunda hemfikir, ancak sınırın nerede belirlenmesi gerektiği konusunda anlaşamıyorlar.
Tatil sezonunun resmen başlamasıyla birlikte, yeni yılı kutlamak için bir kadeh şampanya, Noel pazarlarında ısınmak için bir fincan sıcak şarap ya da eski dostlarla kadeh kaldırmak için bir bardak bira düşünmek kaçınılmaz hale geliyor.
Ancak aynı soru hâlâ geçerli: Ne kadar içmeliyiz? Ve arada bir alınan birkaç kadeh gerçekten zararlı mı?
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ-WHO) göre, içkinin güvenli bir tüketim seviyesi yok. Kuruluş, içkiyi asbest, radyasyon ve tütünle birlikte en yüksek risk grubunda yer alan Grup 1 kanserojen olarak sınıflandırıyor.
DSÖ verilerine göre, Avrupa Birliği, hem alkollü içki tüketiminin en yüksek olduğu hem de kanserin önde gelen ölüm nedeni olduğu bölge konumunda. 2023 itibarıyla Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinde kişi başına düşen yıllık ortalama alkol tüketimi 8,5 litre saf alkol olarak kaydedildi.
Letonya, Portekiz ve Romanya’da bu miktar 11,5 litrenin üzerine çıkarken, ülkelerin yaklaşık üçte birinde kişi başına tüketim 10 litre veya daha fazla.
DSÖ Avrupa Bölgesi Önleme ve Sağlığın Geliştirilmesi Direktörü Gundo Weiler, “Avrupa artık içki tüketiminin zararsız olduğu yanılsamasını sürdüremez,” diyor.
Yine de tüm uzmanlar aynı fikirde değil.
Amerikan Kalp Derneği (AHA) tarafından yakın zamanda yayımlanan bir araştırma, hafif düzeyde içki tüketiminin koroner kalp hastalığı, felç veya kalp yetmezliği riskini artırmadığını öne sürüyor. Hatta düşük miktarlarda alkolün koroner arter hastalığı riskini azaltabileceği belirtiliyor.
Ancak dernek yine de uyarıyor: “Alkol içmiyorsanız, başlamayın. Eğer içiyorsanız, alımınızı sınırlayın.”
AHA, bazı araştırmalar orta düzeyde içki tüketiminin kalp ve damar hastalıkları riskini azalttığını gösterse de, tüm kanıtların genel nüfus için bu faydayı desteklemediğini vurguluyor.
“Bazı kişilerde günde bir veya iki kadeh bile kan basıncını yükseltebilir,” diyen AHA, hiç kimseye sağlık adına içki tüketmesini tavsiye etmediğini de açıkça belirtiyor.
Ne kadar içki 'güvenli'?
Uzmanlar, aşırı içki tüketiminin vücuda zarar verdiği konusunda hemfikir olsalar da, hangi miktarın “düşük riskli” sayılabileceği konusunda ortak bir görüş bulunmuyor.
İrlanda’da halk sağlığı hizmetlerinden sorumlu Sağlık Hizmetleri İdaresi (HSE), hazırladığı kılavuzlarda kadınların haftada 11, erkeklerin ise 17 standart içkiden fazlasını tüketmemesi gerektiğini belirtiyor.
Kuruluş, standart bir içkiyi 10 gram saf alkol içeren bir içecek olarak tanımlıyor. Bu, 100 mililitrelik bir bardak şaraba ya da yarım bardak elma şarabı veya biraya denk geliyor.
HSE, içki tüketiminin haftaya yayılmasını, haftada en az iki ila üç gün alkolsüz geçirilmesini ve tek bir oturumda altıdan fazla içki içilmemesini tavsiye ediyor.
Estonya ve Polonya’da ise sınır erkekler için günde 40 gram (yaklaşık dört küçük bira), kadınlar için ise 20 gram olarak belirlenmiş durumda.
İspanya Sağlık Bakanlığı daha temkinli bir yaklaşım benimseyerek, kadınların günde 10 gramdan — yani bir shot, yarım kadeh şarap veya küçük bir biraya denk miktardan — fazlasını almamasını, erkekler içinse bu miktarın iki katını geçmemesini öneriyor.
Letonya ve Litvanya ise daha da ileri giderek, alkol tüketiminin tamamen yasaklanması yönünde tavsiyelerde bulunuyor.