Almanya'nın başbakan adayları, ülkedeki erken federal seçim sonuçlarını gösteren sandık çıkış anketlerinin açıklanmasının ardından destekçilerine seslendi.
Almanlar, son yılların en kritik seçimi olarak nitelendirilen erken genel seçimlerde bir sonraki Federal Meclis'i seçmek üzere Pazar günü sandık başına gitti.
İktidardaki koalisyonun çökmesi üzerine erken seçime gidilmesi kararının ardından başbakanlık koltuğu için dört aday yarıştı. Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) Olaf Scholz yeniden seçilmek için mücadele ederken, karşısında Hıristiyan Demokrat Birlik'ten (CDU) Friedrich Merz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinden Alice Weidel ve Yeşiller'den Robert Habeck gibi dişli rakipler vardı.
Seçime giden haftalarda CDU'nun - kardeş Bavyera partisi Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) ile ittifak halinde - anketlere göre oyların yaklaşık yüzde 30'unu kazanarak seçimi birinci sırada tamamlayacağın tahmin ediliyordu.
İkinci sırada ise son dönemde popülaritesinde dramatik bir artış olan ve toplam oyların yaklaşık yüzde 20'sini kazanacağı düşünülen AfD yer alıyordu.
Scholz'un SPD'si anketlerin kendileri için öngördüğü yüzde 16'lık sonuçla üçüncü sırada yer alırken, eski Şansölye Yardımcısı Habeck'in Yeşiller'i de yüzde 13'lük bir oy oranına sahipti.
Pazar günü on milyonlarca Alman oylarını kullanırken, bu, yaklaşık 60 milyon kayıtlı seçmenin yüzde 80'ini aşan bir katılım oranına tekabül ediyor.
İlk sandık çıkış anketleri, CDU/CSU birliğinin oyların yaklaşık yüzde 28,5'ini alarak iktidarda olduğunu gösterdi. AfD yüzde 20 civarında, SPD yüzde 16'nın biraz üzerinde - şimdiye kadarki en düşük seçim sonucu - ve Yeşiller yüzde 11.5 civarında oy aldı.
Oy sayımı halen devam ediyor ve resmi sonuçların pazartesi günü açıklanması bekleniyor ancak önemli bir değişiklik olması beklenmiyor. Bu da Almanya'nın bir kez daha koalisyon hükümetine doğru gittiği anlamına geliyor, zira ülkenin modern tarihinde mutlak çoğunluğu kazanmak gibi bir durum hiç yaşanmadı.
İşte adayların sandık çıkış anketlerine tepkileri:
Olaf Scholz - SPD
Erken genel seçimleri tetikleyen son koalisyon hükümetinin çökmesinden önce liderlik yapan Scholz, Almanya'nın başkenti Berlin'de destekçileriyle bir araya geldi.
Görevden ayrılan Alman Şansölye, partisinin kaybının tüm sorumluluğunu üstlendiğini belirterek, "Bu Sosyal Demokrat Parti için acı bir seçim sonucudur. Aynı zamanda bir seçim yenilgisidir. Sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda bunun en baştan açıklığa kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bunun birlikte ilerlememiz gereken bir sonuç olduğunu söylemek de benim için çok önemli," dedi.
SPD'nin başbakan adayı ayrıca, ülkede aşırı sağın önemli kazanımlar elde etmesini de yorumladı ve bunun ülkenin geleceği için ne anlama gelebileceğine dair endişelerini dile getirdi.
"AfD gibi aşırı sağcı bir partinin bu ülkede bu tür seçim sonuçları alması asla kabul edeceğimiz bir şey olmamalı. Bunu asla kabul etmiyorum ve etmeyeceğim."
Friedrich Merz - CDU/CSU
Sendika, Berlin'de de bir etkinlik düzenledi ancak SPD'ninkinden farklı olarak bu etkinlik tezahürat ve kutlamalarla doluydu.
Destekçilerine seslenmek üzere sahneye çıkan Merz, "Biz, CDU ve CSU, Birlik, bu 2025 federal seçimini kazandık!" dedi.
Yeni hükümeti kurmak üzere bir koalisyon oluşturmakla görevlendirilen CDU lideri, destekçilerine kendisine ve partisine duydukları güven için teşekkür etti ve bu güveni sürdürme ve ülkeyi ilerletme sözü verdi.
"Sorumluluğun farkındayım. Önümüzde duran görevin büyüklüğünün de farkındayım. Bu göreve son derece saygıyla yaklaşıyorum ve bunun kolay olmayacağını biliyorum."
Merz, partisinin bir sonraki hükümeti kurarken hıza öncelik vereceğini de sözlerine ekleyerek bir an önce işe koyulmanın ve ülkeyi reforme etmek için çalışmanın elzem olduğunu vurguladı.
"Dışarıdaki dünya bizi beklemiyor ve uzun süren koalisyon görüşmeleri ve müzakereleri de beklemiyor," diyen Merz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülke içinde doğru olanı yapabilmek, Avrupa'da yeniden var olabilmek ve dünyanın bunu görebilmesi için yeniden hızlı hareket edebilir hale gelmeliyiz: Almanya yeniden güvenilir bir şekilde yönetiliyor!"
Alice Weidel - AfD
Aşırı sağcı AfD lideri Alice Weidel de son derece başarılı seçim sonucunun ardından Almanya'nın başkentinde kutlama yaptı.
AfD oy oranını yüzde 10 arttırarak 2021'deki son federal seçim sonuçlarını ikiye katladı.
Weidel konuşmasında, "Oylarımızı iki katına çıkardık, onlar oylarımızı yarıya indirmek istiyorlardı. Tam tersi oldu," dedi.
AfD'nin başbakan adayı, aşırılık yanlısı partilere karşı uygulanan "güvenlik duvarına" rağmen hükümete katılma isteğini de yineledi: "Halkın iradesini, Almanya'nın iradesini hayata geçirmek üzere hükümete katılmak için elimiz her zaman uzanmaya devam edecek. Hükümete katılmaya hazırız."
Merz, AfD'nin politikalarının birliğin politikalarını temsil etmediği ya da onlarla örtüşmediği gerekçesiyle koalisyon görüşmelerine dahil etmeyeceğini açıklamıştı.
Robert Habeck - Yeşiller
Yeşiller pazar günkü federal seçimlerde beklentilerin altında bir performans sergiledi ve hem siyasetçiler hem de destekçileri bunu biliyordu.
Yeşillerin adayı Robert Habeck destekçilerine yaptığı konuşmada kötü performansı kabul etti ve Merz'i zaferinden dolayı kutladı.
Habeck, Almanya için büyük bir endişe kaynağı olarak gördüğü bazı sorunların da altını çizdi.
"Seçim sonucunun kendisi bile düşünmeye değer. Çünkü sağ popülizmin yükselişi, birçok partinin özgürlüğü için mücadele eden Ukrayna ile dayanışma içinde olmaması, birçok partinin gerçek bir Avrupa birliği ile olan ilişkisinin çözülememiş olması bizi çok endişelendiriyor."
Habeck ayrıca partisinin bir koalisyona katılma, sorumluluk alma ve ülkeye katkıda bulunma isteğini yineledi: bu karar, seçim sonuçları resmileştikten sonra hükümet etme yetkisi verilecek olan Friedrich Merz'e ait.
CDU/CSU önümüzdeki günlerde ve haftalarda yeni bir koalisyon ve hükümet kurmak üzere diğer partilerle görüşmelerde bulunacak.
Olası kombinasyonlardan biri "Kenya" koalisyonu olabilir. Kenya koalisyonu kırmızı (SPD), siyah (CDU/CSU) ve yeşili (Yeşiller) bir araya getirecek ancak uzmanlar bunun popüler olmayan bir ittifak olduğu için son çare olacağını belirtiyor.