Almanya bir tür askerlik hizmetini geri getirmeyi planlıyor ancak sadece erkeklerin kaydolması gerekiyor. Almanya'nın yeniden gündeme getirdiği askerlik hizmetinin neden ve ne kadar sıra dışı olduğunu bu haberde bulabilirsiniz.
Alman hükümetinin gönüllülük esasına dayanan yeni bir askerlik modeli üzerinde anlaşmaya varması, ülkede silahlı kuvvetlerde kadınların rolü üzerine yeni bir tartışma başlattı.
Aylar süren görüşmelerin ardından kabul edilen plana göre, 18 yaşındaki tüm erkekler hizmete uygun kabul edilecek, zorunlu kayıt yaptıracak, tıbbi muayeneden geçecek ve tam olarak orduya katılma isteklerini belirtebilecekleri bir anket doldurmak zorunda olacak.
Plan, orduda görev yapacak yeterli sayıda gönüllü toplanması üzerine kurulu. Ancak bu sağlanamazsa hükümet, rastgele seçim yapılabilecek bir sistem de dahil olmak üzere diğer seçenekleri değerlendirecek.
Plan ilk bakışta cinsiyet açısından tarafsız görünse de, yalnızca genç erkekler anketi doldurmak ve zorunlu sağlık taramasına girmek zorunda olacak. Kadınlar ise isteğe bağlı olarak kaydolmaya davet ediliyor, ancak herhangi bir yükümlülükleri bulunmuyor.
Bu ayrım, sosyal medyada geniş çaplı tartışmalara ve kimi zaman eleştiri ile yanlış bilgilendirme arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran iddialara yol açtı.
Kadınlar neden silahlı kuvvetlerde görev yapmak zorunda değil?
Çevrim içi paylaşımlardan bazıları, kadınların Alman ordusu Bundeswehr’den kasıtlı olarak dışlandığını ima ediyor. Bazıları Almanya’nın kadınları zorla orduya aldığını öne sürerken, bazıları ise kadınlar için zorunlu hale getirilmemesini feminizmin bir başarısızlığı olarak yorumluyor.
Peki neden kadınlar, erkekler gibi Almanya Silahlı Kuvvetleri’ne kayıt yaptırmak zorunda değil?
Kısacası, bunun nedeni en azından şu an için Alman anayasasının buna izin vermemesi.
Almanya Temel Yasası’nın 12a maddesi, erkeklerin “on sekiz yaşından itibaren silahlı kuvvetlerde, Federal Sınır Muhafızlarında veya bir sivil savunma örgütünde hizmet vermekle yükümlü tutulabileceğini” söylüyor. Bu yükümlülük kadınları kapsamıyor.
Ancak bu, kadınların orduya katılmasının yasak olduğu anlamına gelmiyor, sadece yasal olarak zorunlu değil.
2001’den bu yana kadınlar, Avrupa Adalet Divanı’nın kadınlara askeri kariyerlere sınırsız erişim tanıyan kararı sayesinde, muharebe görevlerinde hizmet edebiliyor.
Şu anda Bundeswehr’de 24 binden fazla kadın asker görev yapıyor. Bu da personelin yaklaşık yüzde 13’üne denk geliyor.
Hukuk uzmanları, aktivistler ve feministler, kadınları zorunlu askerlikten muaf tutan anayasa maddesinin, kadın ve erkeklere eşit haklar garanti eden Anayasa’nın 3(2). maddesiyle çeliştiğini savunuyor. Buna karşılık, bazıları da kadınların erkeklere göre temel bir dezavantaja sahip olduğunu ve zorunlu askerliğin bunu daha da pekiştireceğini öne sürüyor.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, kadınların da zorunlu askerlik kapsamına alınması için anayasa değişikliğine açık olduğunu belirtmişti; ancak bu süreç siyasi açıdan oldukça çetin görünüyor.
Anayasayı değiştirmek için Bundestag’da üçte iki çoğunluk gerekiyor; bu da aşırı sol ve aşırı sağ partilerin oylarını gerektiriyor.
Sol Parti uzun süredir kadınlar dahil zorunlu askerliğe karşı. Aşırı sağ AfD ise zorunlu askerliği destekliyor; ancak üyelerinin ne kadarının bunun kadınları da kapsamasını isteyeceği belirsiz.
Avrupa'nın geri kalanında durum nasıl?
Almanya gönüllülüğü esas alan bir model benimserken, komşularından bazıları daha ileri giderek kadın ve erkek için evrensel zorunlu askerliği uygulamaya koydu.
Son yıllarda, özellikle kuzey ülkelerinde, kadınları da kapsayan zorunlu askerlik uygulayan Avrupa ülkelerinin sayısı artıyor.
Norveç, 2015’te kadınlar için zorunlu askerliği yürürlüğe koyarak bunu yapan ilk NATO ülkesi oldu. İsveç ise 2010’da askerliğin askıya alınmasının ardından 2017’de yeniden zorunlu askerliği getirirken kadınları da dahil etti.
En son Danimarka, 2026’da yürürlüğe girecek olan ve kura usulü işleyen bir sistemle kadınları da kapsayacak şekilde askerlik politikasını güncelledi.
Bazı ülkelerde ise durum daha karmaşık: Hollanda 2018’de kadınlar için zorunlu askerliği yasal olarak kabul etti; ancak bu daha çok sembolik bir adım çünkü ülkede fiili zorunlu askerlik 1997’den beri uygulanmıyor.
Genel olarak bakıldığında, Almanya Avrupa’da istisna değil. Zorunlu askerliğin olduğu ülkelerin çoğunda kadınlar için askerlik gönüllülük esasına dayanıyor.
Avusturya, Kıbrıs, Estonya, Finlandiya, Yunanistan, Letonya, Litvanya, İsviçre ve Ukrayna’da kadınlar erkekler gibi zorunlu askerlik yükümlülüğüne tabi değil; ancak ülkeye göre farklı görevler için gönüllü olarak katılabiliyorlar.
Aynı durum Belarus, Rusya ve Türkiye için de geçerli. Hırvatistan da 2026’nın başında bu gruba katılacak.
Avrupa’nın diğer ülkelerinde ise ne erkekler ne de kadınlar askerlik yapmak zorunda; fakat gönüllü olarak çeşitli görevlerde yer alabiliyorlar.
Kadınlara Avrupa’da giderek daha fazla muharebe ve ön cephe rolleri açılıyor; Fransa, Polonya, İspanya ve İngiltere bunlara dahil.
Örneğin, İngiltere'de 2018 Aralık ayında silahlı kuvvetlerdeki tüm görevler kadınlara açıldı. Polonya’da kadınlar 1999’dan bu yana teknik olarak tüm askeri pozisyonlarda görev yapma hakkına sahip.
Fransa’da kadınlar teknik olarak silahlı kuvvetlerin neredeyse tüm birimlerinde görev alabiliyor, ancak entegrasyon yavaş ilerledi; örneğin nükleer silahlı denizaltılarda kadınların görev yapmasına ilk kez 2017’de izin verildi.