Newsletter Haber Bülteni Events Etkinlikler Podcasts Video Africanews
Loader
Bize Ulaşın
Reklam

Fransa'da kadınlara yönelik şiddete karşı protesto: 'Eşitlik konusunda geriye gidiyoruz'

Düzinelerce protestocu Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için bir araya geldi
Düzinelerce protestocu Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için bir araya geldi ©  Euronews
© Euronews
By Sophia Khatsenkova
Yayınlanma Tarihi
Paylaş Yorumlar
Paylaş Close Button

Protestocular, endişe verici yeni istatistikler ışığında Fransa'nın kadına karşı ve aile içi şiddetle mücadelesindeki eksikliklere dikkat çekti.

Fransa'nın başkenti Paris’in merkezinde salı gecesi toplanan düzinelerce protestocu, cinsiyete dayalı şiddetteki artışı kınayarak, hayatını kaybeden kadınları andı.

Kalabalık, geçen hafta Fransa’da partnerleri ya da eski partnerleri tarafından öldürülen beş kadının adlarını anarırken, 78 yaşındaki aktivist Marie-Josee “Gerçekler karşısında sürekli olarak bunalıyoruz,” dedi.

Gösteri, Fransa’nın adalet sisteminin aile içi istismar vakalarını ele alış biçiminde köklü reformlar yapılmasını isteyen yeni bir raporun hükümete sunulmasından birkaç saat önce gerçekleşti.

Rapor, salı günü Adalet Bakanı Gerald Darmanin’e teslim edildi. Belgede, yalnızca aile içi şiddet davalarına bakacak özel bir sulh hakimi türünün pilot olarak uygulanması öneriliyor.

Hafta başında Le Parisien gazetesi tarafından, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde açıklanan raporda, “aile içi şiddetin kapsamlı ve bütüncül bir yaklaşım gerektiren karmaşık bir sorun” olduğu vurgulandı.

Yıllardır verilen siyasi sözlere rağmen birçok protestocu Fransa’da kadınların durumunun giderek kötüleştiğini belirtiyor.

Marie-Josee, “Bana öyle geliyor ki 1990’lardan bu yana eşitlik konusunda geriye gidiyoruz,” dedi.

“Kadınlara, özellikle de ileri yaştaki kadınlara karşı bu kadar kayıtsız kalınmasını anlamakta zorlanıyorum,” diye ekledi.

Maire-Josée, yaşlı kadınları etkileyen cinsiyete dayalı şiddeti kınayan bir poster tutuyor
Maire-Josée, yaşlı kadınları etkileyen cinsiyete dayalı şiddeti kınayan bir poster tutuyor Euronews

Yaşanan hayal kırıklığı, Fransa’da giderek derinleşen bir krize işaret ediyor. 2024 yılında ülke genelinde 107 kadın, partnerleri ya da eski partnerleri tarafından öldürüldü. Bu sayı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 11’lik bir artış anlamına geliyor.

Hükümetin Kadınların Şiddete Karşı Korunması için Bakanlıklar Arası Misyonu (MIPROF) tarafından geçen hafta yayımlanan son verilere göre, Fransa’da her gün 3'ten fazla kadın cinayet ya da cinayet girişimi kurbanı oluyor. Rakamlar her yıl artıyor.

Ancak sivil toplum örgütleri, bu verilerin krizin “gerçek boyutunu” hâlâ yansıtmadığını vurguluyor.

Fransa İçişleri Bakanlığı’na bağlı Kadın-Erkek Eşitliği Gözlemevi'nin 2024 raporundaki veriler örgütleri doğrular nitelikte: her 7 saatte 1 kadın, eşi veya eski eşi tarafından öldürülüyor, öldürülmeye teşebbüs ediliyor ya da intihara sürükleniyor.

Burada özellikle dikkat çeken nokta, kurbanların yüzde 26’sının 70 yaş ve üzeri kadınlar olması. Bu oran, bir önceki yıla göre yüzde 9 artış gösterdi. Bu da ileri yaştaki kadınların aile içi şiddete karşı ne kadar savunmasız olduğunu ve mevcut koruma mekanizmalarının 70+ yaş grubunda tamamen yetersiz kaldığını gösteriyor.

Bu istatistiklerin somut ve kan donduran bir yüzü de Gisele Pelicot davası oldu. 72 yaşındaki Pelicot, kocası Dominique Pelicot tarafından 2011-2020 arasında 10 yıl boyunca ilaçla uyutularak 80’den fazla erkek tarafından sistematik tecavüze uğradı ve o anlar kayda alındı.

Geçen yıl görülen dava Fransa'nın yanı sıra tüm dünyada büyük yankı uyandırdı zira mağdurun yaşlılığı ve olayın uzun süre fark edilmemiş olması, ileri yaştaki kadınlara yönelik şiddetin ne kadar görünmez kılınabildiğini acı bir şekilde ortaya koydu.

Paris’teki protestoya katılan Solidaires Sendikası üyesi Violette, ileri yaştaki mağdurların çoğu zaman “genç kadınlar kadar toplumsal değere sahip görülmedikleri için” seslerinin duyulmadığını söyledi.

Pelicot vakasına atıfta bulunan Violette, “Bu olay insanları 10 dakikalığına uyandırdı, sonra yine herkes sustu. Bir şeyler yapmak için medyanın şok yaratmasını beklememeliyiz,” dedi.

Violette’e göre mevcut durumun temel nedenlerinden biri, Fransa’nın bu alandaki stratejisinin tutarsız ve kronik olarak yetersiz finanse edilmesi.

Euronews’e konuşan Violette, “Bugün, bu sorunu gerçekten çözebilmek için yılda en az 3 milyar euroya ihtiyaç olduğunu söyleyen çok sayıda kuruluş var,” dedi.

Ancak hükümetin toplumsal cinsiyet eşitliği için ayırdığı 2025 bütçesi sadece 94 milyon euro ki bu da, sivil toplum kuruluşlarının etkili bir ulusal politika için gerekli gördüğü tutarın çok altında.

Avrupa Konseyi ise Fransa’daki düşük kovuşturma oranlarını “özellikle endişe verici” olarak nitelendirerek Paris yönetimini daha sıkı önlemler almaya çağırmıştı.

Fransız Parlamentosu yeni önerileri tartışırken ve kuruluşlar uzun vadeli yatırımlar talep ederken, salı gecesi protestocular hükümetin hâlâ krizin ciddiyetini tam olarak kavrayamadığından endişe ettiklerini dile getirdiler.

Erişilebilirlik kısayollarına git
Paylaş Yorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türkiye genelinde 25 Kasım eylemleri: Kadınlar 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' dedi

BM Kadın Birimi Avrupa Direktörü: 'Dijital şiddet gerçek şiddettir'

Fransız polisi kadınlara saldırmayı planladığı iddia edilen 'incel' genci tutukladı