"Merkel bencil Avrupa'yı temsil ediyor"

"Merkel bencil Avrupa'yı temsil ediyor"
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Herkes onu İtalyan solunun önemli figürü olarak görüyor. Eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema, son olarak Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı başkanlığı görevini yürütüyor. Avrupa solunun düşünce kuruluşunun başındaki bu isimle Euro Bölgesi ve fazlasını konuştuk.

euronews:
“Euronews’e hoş geldiniz. İtalya 2011’de adeta sarsıldı. Sonrasında bu sarsıntı devam etti ve ortada ciddi hasar var. Tasarruf planı, yüksek vergiler, emeklilik reformu, işten çıkarmaları kolaylaştıran işçi reformu gibi tedbirleri içeriyor. Siz bir solcu olarak bu durumlar için verilebilecek doğru cevapları bizimle paylaşır mısınız?”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Berlusconi hükümeti değiştiğinden bu yana İtalya’nın bu konuda çok önemli adımlar attığını söylemek zorundayım. Bu sadece İtalya için değil aynı zamanda Euro Bölgesi içinde atılmış adımlar anlamına geliyor. Bu çok iyi bir haberdi. Çünkü İtalya, bütün bunlardan sorumlu değildi. Daha önceki hükümet sorumluydu.”

euronews:
“Ancak bugün gelinen nokta ne? İş reformuna bakın. Asgari ücretin olmadığı, işsizlik yardımlarının çok sınırlı olduğu ya da sosyal korumanın işlemediği bir ülkede güvenlik ağını güçlendirmeye ihtiyaç duymadan daha fazla esneklik sunarak çözüm bulmak mümkün mü? Bunun risk olmadığını söyleyebilir misiniz?”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Sorun iş piyasasındaki işçiler ve gençler arasındaki dramatik bölünme. Güvencesi olan ve riskli durumları olan, hakları ve korumaları olmayanlar arasında bir bölünme. Reformların iki tarafı var. Bunun anlamı bir tarafta korunan işçiler için daha esnek iş olanağı var. Diğer taraftan daha fazla korumaya ihtiyacı olan gençler için hiçbir güvence yok. Benim düşüncem, buradaki temel sorun iş piyasasındaki bu bölünmüşlük. Şimdiye kadar bu sorun çözülmüş değil. Fakat refomlar bu konuda daha fazla adım atılması anlamına geliyor.”

euronews:
“İtalya’daki piyasalar genellike daha az zarar görüyor, fakat son zamanlarda borçlanma maliyetleri arttı ve ülke aşırı borçlandı. Kamu borcu ekonominin yüzde 120’sine çıktı. Durgunluk dönemine girildi. Sizce İtalya hala güvende mi?”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Hayır. Bence Avrupa genelinde bir sorunun olduğunu anlamamız gerekiyor. Bu sadece İtalya ile ilgili değil. Son zamanlarda olanlar bütün Avrupa piyasalarını ilgilendiriyor.”

euronews:
“Fakat İtalya, bunun zayıf bir parçası..”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Evet, elbette. İtalya, sorunun bir parçası. Fakat burada iki şeyin altı çizilmeli. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki İtalya, zengin bir ülke. İtalyanların zenginliği borcundan daha yüksek. Bunun anlamı, ülkemizde yeterli miktarda kaynağımız var. İkinci olarak merkez sol Prodi ve Ciampi hükümetinin herkese gösterdiği gibi kamu harcamalarını azaltmak mümkün olabiliyor. Kamu harcamalarını sağ hükümete göre 5 puan daha fazla düşürdük. Bunu yaparken de temel sosyal haklara hiçbir şekilde dokunmadık.”

euronews
“Almanya gibi ülkenizde gelecek yıl seçimler olacak. Yakın gelecekte de Fransa’da seçim var. Bu üç ülkede yönetimde bir değişliklik bekliyor musunuz?”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Elbette. Piyasaların seçimleri sevmediğini biliyorum. Bazen demokrasinin piyasalar için katlanılmaz bir ağırlığı oluyor. Fakat piyasalar, insanların kaderini çizmiyor. Evet, bence değişime ihtiyaç var ve değişebiliriz de. Çünkü üç büyük Avrupa ülkesi Almanya, Fransa ve İtalya, 330 milyonluk Euro Bölgesi içinde 200 milyon nüfusu temsil ediyor. Üç ülkede bunun gerçekleşmesi zor ancak bunu söyleyebiliriz.”

euronews:
“Hala sağ tarafından kontrol edilen Avrupa’da bir denge kurulabilmesi için bu yeterli olacak mı?

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Bu doğru değil. Doğru değil, çünkü bazı şeyler değişiyor. Slovakya’da, bu küçük ülkede sol kazandı. Bunun anlamı, evet Avrupa genelinde sağ hakim. Bunun sonuçlarını görebiliriz. Büyüme için bir Avrupa stratejisine ihtiyacımız var. Euro tahvilleri ve Avrupa yatırımları konusunda yeni planlara ihtiyaç var.”

euronews:
“Ne söylemek gerekir?”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Borç konusunda Avrupa garantisine ihtiyaç var. Bu, her ülkenin bu borcu ödemesi gerektiği anlamına gelmiyor. Fakat güçlü Avrupa’da düşen faiz oranları olmalı. Aynı zamanda mali spekülasyonlara fazla para kaptırmadan büyüme için kaynakları arttırma olanakları bulunmalı.”

euronews:
“Yani, Angela Merkel etrafta olduğu sürece bunlar gerçekleşemeyecek.”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Evet. Bence Merkel, Avrupa konusunda çok negatif düşünüyor. O, oldukça bencil bir Avrupa’yı temsil ediyor.”

euronews:
“Şimdi diğer bir konuya geçelim. Bir yıl önce Libya’dan İtalya’ya kaçan 63 kişi denizin ortasında açlık ve susuzluktan öldü. Çünkü kimse onları kurtarmadı. İtalyanlar olayı biliyorlardı ancak hiçbir şey yapmadılar. Avrupa Konseyi ve NATO, olayla ilgili soruşturma yürüyülmesini istedi. Bu insanları İtalya topraklarına almayarak ölümlerine nasıl sebep olduk?

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Berlusconi dönemindeki göçmen politikası, gerçekten tarihimizin siyah bir sayfasıdır. İtalya ve Kaddafi arasında yasadışı göçmenlerin geri gönderilmesi konusunda bir anlaşma vardı. Yasal olmayan göçmenleri geri göndermek mümkün. Fakat, sorun, geri göndermeden önce onların bu topraklarda kalmaya hakkı olan mülteciler olup olmadığına bakmak gerekiyor.”

euronews:
“Daha genel olarak, Avrupa’nın söylemi ile çok açık bir fark var mı? Bu konudaki değerler ile göçmen ve sığınmacılara davranış nasıl olmalı? İtalya özellikle bu konuda kötü bir sicile sahip. Bu çelişkiyi görüyor musunuz?”

Massimo D’Alema, Avrupa İlerici Araştırmalar Vakfı Başkanı:
“Evet. Size katılıyorum ve buna ek olarak bizim göçmenlere ihtiyacımız var. Eğer gençler ve yaşlanan nufüsumuz arasında bir denge kurmak istiyorsak, gelecek yıllarda göçmenlere ihtiyacımız olacak. Avrupa Komisyonu’nun tahminlerine göre gelecek 15 yıl içinde yaklaşık 30 milyon göçmene ihtiyacımız var. Bence göçmenler konusunda bir Avrupa politikasına ihtiyacımız var. Şu anda bu konuda bir politikamız yok. Fakat Malta’ya bakın. Onların da böyle bir politikası yok. Ne zaman bir gemi oraya yanaşmak istese, onların yaptığı tek şey, İtalya’nın rotasını göstermek.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Almanya'da hükümet emekli maaşlarına enflasyonun üzerinde zam yaptı

2009 yılında 'çöken' Yunan ekonomisi eski günlerini yakalama yolunda

Yüksek enflasyonla boğuşan Zimbabve altın ve dövize endeksli yeni para birimini tanıttı