Avrupa'yı taşıyan dört bölge

Avrupa'yı taşıyan dört bölge
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Ekonomik krizle boğuşan Avrupa’da, kıtanın motoru kabul edilen dört önemli bölge umut vaat ediyor. Almanya’nın Baden-Württemberg, İspanya’nın Katalonya, İtalya’nın Lombardiya ve Fransa’nın Rhone-Alpes bölgeleri Avrupa’nın lokomotifi olma yolunda ilerliyor. Bu bölgeler, her ne kadar Avrupa’yı kasıp kavuran krizden
nasiplerini almış olsalar da, Avrupa’nın kaçınılmaz sonunun geldiğini ilan eden felaket çanları buralarda çalmıyor.

Avrupa’nın en çok sanayileşmiş dört bölgesinin kurduğu “Avrupa için dört motor” adlı ortaklık 2013 yılında 25. yaşını kutlayacak. Bilim, teknoloji, eğitim ve kültür alanlarında bölgelerarası işbirliğini hedefleyen ortaklığın başkanlığını devralan Baden-Würtemberg bölgesi için öncelikli konu Avrupa vatandaşlığı.
Baden-Württemberg eyalet başkanı Winfried
Kretschmann, bu oluşumu Avrupa Birliği’nin (AB) başarısızlığının simgesi olarak değil, aksine Avrupa projesinin tamamlayıcısı olarak görüyor: “Avrupa projesi bir başarısız bir proje değildir. Ancak bölgeler olarak biz halklara daha yakınız. Bizim görevimiz, Avrupa Birliği’nde üretilen büyük fikirleri uygulamaya koymak, bunları vatandaşlara
aktarmak, bu fikirlerin onların günlük hayatları, iş ve eğitim hayatları için olumlu olduğunu anlamalarını sağlamak.”

Avrupa vatandaşlarının olumlu gelişmeler beklediği en önemli alan istihdam. Çünkü AB yöneticileri ve ulusal liderler istihdam konusunda büyük sözler vermenin ötesine gidemiyor. Bu noktada bölgeler devreye giriyor. Teoride, AB yapısal fonlarından yararlanan bölgelerin Avrupa kamu yatımlarının lokomotifi olmaları bekleniyor. Ancak uygulamada, kamu borç krizleri ve onların doğrudan sonucu olan kemer sıkma politikaları yatırımlara engel oluyor. AB Bölgeler Komitesi Başkanı Mercedes Bresso da, Avrupa’daki yatırımların yetersizliğine dikkat çekiyor: “Yüksek hızlı internet, ulaşım, özellikle de demiryolu ulaşımı ve akıllı elektrik dağıtım teknikleri gibi büyük yatırımlar gerektiren alanlarda
Avrupa’nın yetersiz olduğunu sanırım herkes kabul ediyordur. “

Son 3-4 yıldan beri ilk kez bu sene, AB zirvesinde Avrupa Yatırım Bankası’na 10 milyar Euro aktarma kararı alındı. Bankanın bu kaynağı, somut projelerin finanse edilmesi için kullanması isteniyor. AB fonları ve hükümet desteklerinin dışında, kendi kaynakları ile yetinmek zorunda olan bölgelerin hepsi aynı olanaklara sahip değil. Rhones Alpes gibi kredi notu AAA olan zengin bölgeler bu açıdan kıskanılacak bir performans sergiliyor. Bu bölge, geçtiğimiz Ocak ayında finansal piyasalardan 120 milyon Euro kaynak buldu. Bölge Başkanı Jean-Jack Queyranne bu sayede projelerini hayata geçirebildiklerini dile getiriyor: “Finansal piyasalardan aldığımız kaynaklar sayesinde yükseköğretim, üniversite, araştırma ve demiryolu alanlarında projelerimize devam edebildik. Bu kaynaklar olmasaydı, bu projelerimizin tümü yarım kalacaktı. “

Krizden çıkış için önerilen yöntemlerden birisi de özellikle Almanya’da uygulanan hem okuyup hem çalışma modeli. Baden Württemberg Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Peter Kulitz bu modeli şu şekilde anlatıyor: “Almanya’da uyguladığımız bir yandan eğitime devam etme, diğer yandan da iş hayatına başlama modelinin çok faydasını gördük. Ancak ileri ki yıllar için genç nüfusumuz yetersiz. Benim hayalim, Fransız gençlerinin Almanya’ya sadece çalışmaya değil, aynı zamanda bizim sistemimiz sayesinde bir şeyler öğrenmeye gelmesi. Bu yüzden de Almanya ile Fransa işbirliği yapmalı. Aynı Airbus’ta olduğu gibi. Airbus iki ülke arasında olabilecek en iyi işbirliği örneği.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Japonya, Ukrayna'nın toparlanması için uzmanlığını nasıl kullanıyor?

Özbekistan'ın pamuk endüstrisi boykotun ardından yeniden yükseliyor

Japonya’nın Tohoku bölgesinde geyikler ve kediler turizmi nasıl canlandırıyor?